E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Mahmut Koçak'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek: O sözleri yeni bir dönemi işaret ediyor... Biz üstümüze düşen sorumluluğu...

Gazi Üniversitesi Stratejik Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi; Alternatif Politikalar Merkezi, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu ile birlikte “Geçici Köy Korucuları Seminer ve Sertifikasyon Programı”nı düzenliyor.

9.02.2016 - 10:29
Mahmut Koçak tan Cumhurbaşkanı Erdoğan a destek:

Gazi Üniversitesi Stratejik Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi; Alternatif Politikalar Merkezi, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu ile birlikte “Geçici Köy Korucuları Seminer ve Sertifikasyon Programı”nı düzenliyor.

Koruculuk müessesinin uluslararası standartlara taşınmasının ve bu kapsamda korucuların bilgi, tecrübe ve farkındalıklarının artırılmasının hedeflendiği programın tanıtımı ve protokol imza töreni 8 Şubat’ta Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonunda 8 Şubat’ta yapıldı.
Korucular Konfederasyonun kuruluş aşamasından beri her faaliyetine yakından detsek veren Alternatif Politikalar Merkezi Başkanı Dr. Mahmut Koçak törende yaptığı konuşmada yine manifesto biteliğinde bir konuşma yaptı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda yaptığı açıklamalara tam destek verdi.

CUMHURBAŞKANIMIZIN SÖZLERİ YENİ DÖNEMİN HABERCİSİ

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalar sonrası, korucularımıza büyük görevler düşeceği anlaşılmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın gerek PKK ve onun Suriye uzantısı PYD/YPG terör örgütlerine karşı kararlı duruşu ve gerekse de tarihsel coğrafyasında Türkiye’nin ortaya koyduğu dış politika hedeflerinden geri adım atmayacağı şeklindeki mesajı ve gerekse de geçmişte yapılan bazı hataların bundan sonra yapılmayacağı şeklindeki ifadeleri ülkemiz açısından yeni bir döneme işaret etmektedir.” diyen Dr. Mahmut Koçak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk yakın çevresini ve tarihsel derinliğini esas alan bu yeni süreçte öncelikle ülkenin iç güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. PKK terör örgütüne yönelik operasyonların temel hedefini de bu oluşturmaktadır. Türkiye, PKK sonrası hemen onun sınır ötesindeki uzantıları, parçaları ile etkin bir mücadeleye girecektir, girmesi de gerekir. Sınırları ötesinde güvenliği sağlayamayan bir ülkenin kendi sınırları içinde kendisini güvende hissetmesi mümkün değildir.

11 Eylül sonrası dünyanın bir çok yerine yapılan müdahaleler bunun en önemli gerekçesini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye sınırlarında, örneğin Suriye’de; ABD, İran ve Rusya cirit atarken, Türkiye’nin bütün bu olan bitene seyirci kalması beklenemez.

NASIL Kİ ÖZAL ANLAŞIMADAI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA...

Türkiye 1 Mart’ta yaptığı hatayı bir kez daha yapmayacaktır. 1990’larda Özal anlaşılamadı. 2003’te de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlaşılamadığı görülüyor. Dolayısıyla, 13 yıllık  bir zaman kaybı ile karşı karşıyayız. Kaybımız elbette zaman değil. Çok şey kaybettik. Bugün PKK terör örgütüyle halen bir mücadele halinde isek, iç savaşın eşiğinden dönmüş isek, bunun medeni 1 Mart’ın müsebbipleridir. Bunun da artık açıkça konuşulması ve anlaşılması gerekmektedir.

Alternatif Politikalar Merkezi olarak biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte ülke güvenliğinde daha önemli bir misyon üstlenmesi beklenen ve bu bağlamda sayıları her geçen gün daha da artacak olan Geçici Köy Koruculuğu’nun daha profesyonel ve daha kurumsal bazda gelişimi için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.

Korucularımızı destekleme, onların imkanlarını ve şartlarını iyileştirme, genişletme çalışmalarımızda yalnız olmadığımızı da burada belirtmem gerekir. Bu bağlamda, Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan Gazi Üniversitesi ve bu üniversitenin gözde kurumlarından Stratejik Araştırmalar Merkezi, GAZİSAM ile olan çalışmalarımızın bundan sonraki süreçte daha da gelişeceği ümidini taşıyoruz.

Bu noktada bize her türlü desteği veren başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman BÜYÜKBERBER’e, GAZİSAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’a ve değerli Gazi mensuplarına huzurlarınızda teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Ne mutlu geleceğin güçlü, büyük Türkiye’sini inşa etmede el ele verenlere ve bu ülküde bir araya gelen gönül yoldaşlarına….

Hepinize beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. (Mahmut Koçak’ın konuşmasının tam metnini haberin sonunda okuyabilirsiniz…) 
Geçici Köy Korucuları Seminer ve Sertifikasyon Programı’nın Tanıtımı Yapıldı
“Devletin milli politikalarını uygulamak Gazi Üniversitesi için bir şereftir”
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber törende yaptığı konuşmada, üniversitenin yaptığı şeyin fazladan bir efor gibi gösterildiğini belirtti. Büyükberber, “Normalde Gazi Üniversitesi bilindiği üzere devletin milli politikalarını titizlikle takip eden, onlara hizmet eden bir üniversitedir. Bu yapısını hiçbir zaman değiştirmedi. Her ne olursa olsun, ortam neyi gerektirirse gerektirsin biz bir devlet üniversitesiyiz ve devletimizin milli politikaları bizim kendi öz politikalarımız sayılır” dedi.
Büyükberber, koruculuk müessesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Bin 664 tane şehit vermiş bir kurumun artık varlığının tartışılması gibi anlamsız bir şey tabi ki söz konusu değil. Bu insanlar vatansever insanlar, bunlar kendi nefsi müdafaasını orada devlet adına yapan insanlar. Bizim onlara burada bir hafta 10 gün konferans düzenleyip seminer vermemiz, bir şey yaptık denilecek bir faaliyet değil. Bu sık sık söylendi ancak onların buraya gelip katılması, hukuk ve insan hakları ağırlıklı 60 saatlik dersi burada almaları bizim için tabi ki bir fedakarlıktır, bir şeref vesilesidir. Görevimiz, artık 31’inci yılını doldurmuş bu müessesenin tartışılmasını değil, eğitimin kalitesini ve belgelendirilmiş eğitimin yaygınlaştırılmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.

“Gazi Üniversitesi bir ilke imza attı”
Gazi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GaziSAM) Müdürü Prof. Dr. M. Seyfettin Erol ise bu projeyle birlikte Gazi Üniversitesinin bir ilke imza attığını vurguladı. Gazi Üniversitesinin köy korucularına yönelik düzenlenen bu eğitim programıyla birlikte, geleceğin güçlü Türkiye’sinin inşasında ‘ben de varım’ mesajını verdiğini belirten Erol, “Bu proje, ülkemizde kurulduğu günden bu yana, yaklaşık olarak 30 yıldır bir tartışma mevzuu olan Geçici Köy Korucularına yönelik eleştirilere somut bir cevabın ve sistemin bundan sonraki süreçte daha güçlü bir şekilde devamına yönelik güçlü arayışın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır” dedi.
Bu projeyi bir başlangıç olarak niteleyen M. Seyfettin Erol, Alternatif Politikalar Merkezi ve Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu ile bu programları devam ettireceklerini dile getirdi.

“Köy koruculuğunun gelişimi için elimizden geleni yapacağız”
mahmutkocakAlternatif Politikalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Koçak da geçici köy koruculuğunun daha profesyonel ve daha kurumsal bazda gelişimi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.  Korucuların desteklenmesi, onların imkanlarının ve şartlarının iyileştirilmesi, genişletilmesi yönündeki çabalarında yalnız olmadıklarının altını çizen Koçak, “Bu bağlamda, Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan Gazi Üniversitesi ve bu üniversitenin gözde kurumlarından Stratejik Araştırmalar Merkezi, GaziSAM ile olan çalışmalarımızın bundan sonraki süreçte daha da gelişeceği ümidini taşıyoruz” diye konuştu.
Mahmut Koçak, konuşmasını Rektör Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, GaziSAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol ve Gazi mensuplarına teşekkür ederek tamamladı.

“Kimse Kürdistan hayali peşinde koşmasın”
ziyasozenAnadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı  konuşmasına “Koruculuk bir meslek değil, davadır” diyerek başladı. Koruculuğu haksızlığa karşı dik durma savaşı olarak niteleyen Sözen, köy koruculuğunun olmadığı dönemlerde terör örgütünün köylere giderek, insanları öldürdüğünü anlattı. Kendilerinin her zaman devletin yanında olduğunu vurgulayan Ziya Sözen, bunun bir Türk-Kürt meselesi olmadığını dile getirdi.
Ziya Sözen, Gazi Üniversitesine köy korucularına verdiği destekten dolayı teşekkür etti ve ekledi: “Bizler o bölgede yaşadığımız sürece bölgeyi böldürmeyeceğiz. Kürdistan devletini kurdurmayacağız.”
Konuşmaların ardından protokol imza törenine geçildi. GaziSAM Müdürü Prof. Dr. M. Seyfettin Erol ile APM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Koçak’ın imzaladığı işbirliği protokolünün ardından Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, APM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Koçak, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Sözen tarafından “Geçici Köy Korucuları Seminer ve Sertifikasyon Programında İşbirliği Yapılmasına Dair Protokol” imzalandı.
Program dahilinde 40 korucuya iki hafta boyunca, günde 6 saatten toplamda 60 saatlik seminer verilecek. Korucular iki hafta boyunca alacağı derslerin ağırlık kısmını insan hakları ve demokrasi, kitle psikolojisi, halkla ilişkiler, yönetim-organizasyon-liderlik, AB terörle mücadele politikaları, terörle mücadele stratejisinde değerler ve etik: AB deneyimi gibi dersler oluşturuyor.

İŞTE DR. MAHMUT KOÇAK’IN O TARİHİ KONUŞMASININ TAM METNİ…
mahmutkocak212Değerli misafirlerimiz/katılımcılar;
Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyor, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
2004 yılında bir düşünce kuruluşu olarak başladığımız yolculuk, Türkiye’de birçok ilki barındırması bakımından bizim adımıza heyecan vericiydi. Dünyada, özellikle Batı’da, sağlam temellere oturan düşünce kuruluşları, ülkelerinin iç ve dış politika alanında çalışmalar yaparak karar alıcı mekanizmayı birçok alanda rahatlattıkları gibi, önlerine yeni alanlar da açmışlardır.
Toplumun tabanından yükselen talepleri diplomatik ve bürokratik dile uygun olarak siyasilere ileten bu kurumlar, ülkelerde sosyal değişim ve dönüşümü sağlayan sürecin gizli kahramanlarıdır. Tüm bunların bilincinde olarak Alternatif Politikalar Merkezi’nin temelini attık.
Kurumsal yapılanma olarak Batı’da bulunan önemli kurumlardan ilham alırken, hareket düsturumuzu ise tamamen bu toprakların değerlerinden beslenecek şekilde oluşturduk. Bu coğrafyanın açtığı yaralar ne kadar bizimse, derman da ancak bizden olacaktır diye inanıp ideallerimizi milli öz kültürümüzün üstüne inşa ettik.
Bir şeyi yaparken tek doğru yoktur felsefesine inanarak doğruya giden farklı yollara önem veren bir anlayış üzerine oturttuğumuz vizyonumuz ile alternatiflerin önemini bir kez daha vurguladık.
Türkiyemizin içeride temel sorunları olduğuna inandığımız demokrasi ve gençlik konusunda birçok çalışmalar gerçekleştirdik.
Demokrasinin kurumsallaşması için sarf ettiğimiz emek devletimiz ,siyaset kurumumuz ve üniversitelerimiz tarafından takdir görmüştür. Yine gençlerin karar alıcı mekanizmayla entegrasyonunu hayata geçiren projelerimiz devletimiz  ve AB  Bakanlığı tarafından desteklendi.
Temelinde sevgi olan yapının sarsılmaz gücüne olan imanımızı ülkemizin sorunlarıyla uğraşırken de tazeledik. İçeride bir bütün olabildiğimiz müddetçe güçlü bir Türkiye hedefini gerçekleştireceğimizi biliyorduk.
Bu yüzden atalar mirası kardeşliğimizi sağlamlaştırıp, dirliği sağlamak için birçok çalışmalar yaptık. Kardeşlik hukukunun yeşermesine katkı sağlamış olmamız göğsümüzde bulunan en büyük nişanımızdır.
Tüm bu projeleri gerçekleştirirken birçok çalışma arkadaşı ve dost edindik. Projelerimizin hayata geçmesi için bizlere destek olan birçok geceyi uykusuz geçirmiş olan Alternatif Politikalar Merkezi çalışanlarına katılan, ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine inanmış politika merkezinin siz değerli ailesine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Milli birlik ve beraberlik süreci kapsamında terör faaliyetlerinden vazgeçmesi, sınır dışına çekilmesi ve silahları bırakması beklenen PKK terör örgütü, maalesef süreci tam tersi şekilde değerlendirdi. Devletin uzatmış olduğu ‘şefkat eli’ni havada bırakan örgüt, süreç boyunca şehirlerde örgütlenmeyi, yerleşim yerlerinde silah ve patlayıcı depolamayı seçti.
Halbuki Türk devleti ve yöneticileri PKK’ya terör eylemlerini terk etmesi ve bölge halkına daha fazla zarar vermemesi için önemli bir fırsat sunmuştu. Fakat gelinen noktada görüyoruz ki PKK, devletimizin tüm bu iyi niyetli girişimlerini aslında kendine alan açmak, bölgede gücünü pekiştirmek için bir fırsat olarak kullanmış.
Bugün ise PKK, bölgede bazı mahallelerde hendekler kazarak kendince sınırlar belirlemekte ve bu sınırların içinde sözde öz yönetimler ilan etmekte. Terör örgütünün bu haince girişimi devletimizin kararlı tutumu ve güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi neticesinde bertaraf edilmek üzere.
PKK’nın ve onun siyasi temsilcisi HDP’nin bu hendek ve özyönetim politikası maalesef en çok bölge halkına zarar verdi. Bu mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın huzuru bozuldu, evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bu mahallelerdeki iktisadi faaliyetler tamamen durdu. Bu olaylarla,  örgütün her şeyden evvel bölge halkının düşmanı olduğunu en çok bölgede yaşayan vatandaşlarımıza zarar verdiğini bir kez daha gördük.
Değerli misafirler, burada şu hususun altını önemle çizmek istiyorum: PKK hendek politikasını, şehirlerde terör faaliyetlerinde bulunmayı ve bu vesileyle de sivil halkı kendine kalkan yapmayı son yıllarda başımıza bela olan diğer bir terör örgütünden, İŞİD’ten öğrenmiştir. Her ne kadar Suriye’de, PKK ve PYD, IŞID’le savaşıyor gibi görünse ve bunun üzerinden uluslararası meşruiyet ve sempati kazanmaya çalışsa da aslında her iki terör örgütü taktiksel anlamda birbirini beslemektedir. Hatırlayınız IŞID de Suriye’de şehirlere hendekler kazmış, bölgeyi hendekle tanıştıran ilk terör örgütü olmuştu.
Ayrıca İŞİD, tıpkı PKK’nın bugün yaptığı gibi, Suriye’de Koalisyon güçlerinin hava saldırılarından korunmak için şehirlerde mevzilenerek, sivil halkı kendine kalkan yapmıştı. PKK da Türkiye’nin İŞİD’idir ve bununla mücadele için her türlü imkan seferber edilmelidir. Bu iş artık bu sefer bitmelidir. Bölgeye huzur gelmeli, bölge halkı PKK zulmünden kurtarılmalı ve terör artık kökünden kazınmalıdır. Devletimizin bu iş bitene kadar artık kararlılıkla mücadele edeceğini düşünüyor ve umuyoruz.
Hiç kuşkusuz, Korucularımız bu mücadelenin en önemli parçalarından biri olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Yıllardır bölgede sürdürdükleri kahramanca mücadeleyle Türk milletinin gönlünde taht kuran korucular bugün ve bundan sonra da üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getireceklerdir.
Özellikle de, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalar sonrası, korucularımıza büyük görevler düşeceği anlaşılmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın gerek PKK ve onun Suriye uzantısı PYD/YPG terör örgütlerine karşı kararlı duruşu ve gerekse de tarihsel coğrafyasında Türkiye’nin ortaya koyduğu dış politika hedeflerinden geri adım atmayacağı şeklindeki mesajı ve gerekse de geçmişte yapılan bazı hataların bundan sonra yapılmayacağı şeklindeki ifadeleri ülkemiz açısından yeni bir döneme işaret etmektedir.
Türk yakın çevresini ve tarihsel derinliğini esas alan bu yeni süreçte öncelikle ülkenin iç güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. PKK terör örgütüne yönelik operasyonların temel hedefini de bu oluşturmaktadır. Türkiye, PKK sonrası hemen onun sınır ötesindeki uzantıları, parçaları ile etkin bir mücadeleye girecektir, girmesi de gerekir. Sınırları ötesinde güvenliği sağlayamayan bir ülkenin kendi sınırları içinde kendisini güvende hissetmesi mümkün değildir.
11 Eylül sonrası dünyanın bir çok yerine yapılan müdahaleler bunun en önemli gerekçesini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye sınırlarında, örneğin Suriye’de; ABD, İran ve Rusya cirit atarken, Türkiye’nin bütün bu olan bitene seyirci kalması beklenemez.
Türkiye 1 Mart’ta yaptığı hatayı bir kez daha yapmayacaktır. 1990’larda Özal anlaşılamadı. 2003’te de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlaşılamadığı görülüyor. Dolayısıyla, 13 yıllık  bir zaman kaybı ile karşı karşıyayız. Kaybımız elbette zaman değil. Çok şey kaybettik. Bugün PKK terör örgütüyle halen bir mücadele halinde isek, iç savaşın eşiğinden dönmüş isek, bunun medeni 1 Mart’ın müsebbipleridir. Bunun da artık açıkça konuşulması ve anlaşılması gerekmektedir.
Alternatif Politikalar Merkezi olarak biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte ülke güvenliğinde daha önemli bir misyon üstlenmesi beklenen ve bu bağlamda sayıları her geçen gün daha da artacak olan Geçici Köy Koruculuğu’nun daha profesyonel ve daha kurumsal bazda gelişimi için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Korucularımızı destekleme, onların imkanlarını ve şartlarını iyileştirme, genişletme çalışmalarımızda yalnız olmadığımızı da burada belirtmem gerekir. Bu bağlamda, Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan Gazi Üniversitesi ve bu üniversitenin gözde kurumlarından Stratejik Araştırmalar Merkezi, GAZİSAM ile olan çalışmalarımızın bundan sonraki süreçte daha da gelişeceği ümidini taşıyoruz.
Bu noktada bize her türlü desteği veren başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman BÜYÜKBERBER’e, GAZİSAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL’a ve değerli Gazi mensuplarına huzurlarınızda teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Ne mutlu geleceğin güçlü, büyük Türkiye’sini inşa etmede el ele verenlere ve bu ülküde bir araya gelen gönül yoldaşlarına….
Hepinize beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Kaynak: www.haberola.com

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay TURKTIME'a Konuştu
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Talat Atilla'ya konuştu ve çarpıcı açıklamarda bulundu...
Aylin Kotil Turktime’a Konuştu
CHP Beyoğlu Belediye Başkan Aday Adayı Aylin Kotil Turktime’ı ziyaret ...
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya Turktime'a Konuştu
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya: GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE ...
 
Şahin Mengü: Baykal Ortaya Çıkacak ve…
CHP’nin önemli isimlerinden Şahin Mengü Turktime’ı ziyaret etti ve Talat ...
Şahin Mengü Turktime’a Konuştu
CHP’nin önemli isimlerinden Şahin Mengü Turktime’ı ziyaret etti ve Yönetim ...
Gürsel Tekin Turktime’a Konuştu
CHP’nin iki numaralı ismi Gürsel Tekin Turktime'ı ziyaret etti. Tekin, ...
 
Kılıçdaroğlu; El Parasıyla Gerdek Olmaz...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Talat Atilla'ya gündemin sıcak konularını değerlendirdi.
Haluk İpek Talat Atilla'ya Konuştu: CHP'ye Sıfır Taviz Verdik
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Haluk İpek Türkiye’nin ...
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil tayyar Turktime’a Konuştu
AKP’den Gaziantep Milletvekili seçilen Star Gazetesi eski Ankara Temsilcisi ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
trabzonspor
Gençlerbirliği
Güney Kore
fransa
japonya
Ukrayna
Kuzey Kore
Çankaya
Endonezya