E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Leyla cinayetinde tüyler ürperten detaylar! 

15 Haziran 2018 tarihinde kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir, cineyetinde tüyler ürperten detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.

17.06.2020 - 16:37
Leyla cinayetinde tüyler ürperten detaylar!

Kent merkezinde yaşayan Şükran- Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı olan Leyla Aydemir, Ramazan Bayramı dolayısıyla geldikleri dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde, 15 Haziran 2018 tarihinde kayboldu. Tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu Leyla'nın 18 gün sonra, köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde cansız bedeni bulundu. Su içinde bulunan küçük kızın babası Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir (33), 18 Temmuz günü 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 

Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mehmet Ali Aydemir'in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası istemiyle 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

ANNE ŞİKAYETÇİ OLURKEN, BABA ŞİKAYETÇİ OLMADI

Davanın 20 Eylül 2019 günü görülen ilk duruşmasında, baba Nihat Aydemir sanıklardan şikayetçi olmadı. Anne Şükran Aydemir ise şikayetçi oldu. Mahkeme heyeti, Leyla'nın amcası Yusuf Aydemir'i 'suçu işlediğine yönelik somut deliller bulunduğu ve dinlenilmeyen tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimali olduğu' gerekçesiyle tutukladı. 19 Aralık 2019 günü, dosya üzerinden yapılan tutukluluk değerlendirmesinde ise Mehmet Ali Aydemir, 'mevcut delil durumu ile tutuklulukta geçen süre ve dosyanın geldiği aşama' dikkate alınarak, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

Nisan ayındaki duruşma, koronavirüs tedbirleri kapsamında 3 Temmuz'a ertelenirken, Cumhuriyet savcısı, esas hakkında mütalaasını bugün mahkemeye sundu. 

Baba Nihat Aydemir ile sanık Besim Dursun'un oğlunun Kanada'ya gönderilmesinden kaynaklı para meselesi olduğu anlatılan mütaalada, sanık Dursun'un olaydan birkaç yıl önce Aydemir'e, "Yemin olsun ben sana ciğer acısını yaşatacağım, ben seni ciğerinle terbiye edeceğim" diye sözler söylediği kaydedildi. 'Yiğit' kod adlı gizli tanığın, taziye ziyareti sırasında Yusuf Aydemir ve Besim Dursun'un evden sık sık çıkıp, geri döndüklerini bildirdiği ifade edilen mütalaada, Leyla'nın sanık Dursun'un evinin önünden kaybolduğunun diğer tanıkların ifadeleriyle de sabit olduğu vurgulandı. Mütalaada,"Yapılan HTS incelemesinde, sanık Yusuf ve Besim'in maktul Leyla'ya ait cesedin bulunduğu sırada görüşme gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir" denildi.

'ARALARINDA HUSUMET VARDI'

Baba Nihat Aydemir ile Yusuf Aydemir arasında da miras ve alacak meselesi yüzünden husumet olduğu ifade edilen mütalaada, tutuklu amcanın teknik takibe takılan telefon kayıtları da yer aldı. Mütalaada şöyle denildi: 

"Sanık Yusuf Aydemir'in sanık Besim Dursun ile yakın arkadaşlığının olduğu, maktul Leyla'nın kaybolduğu gün taziye evinde sanık Yusuf ve Besim'in sürekli bir yerlere gidip tekrar döndüğü, maktul Leyla'yı, sanık Yusuf'un ortadan kaybolduğu yere doğru yönlendirdiği ve Leyla'nın kaybolmadan önce sanık Yusuf'un yanında olduğu tanık beyanlarından anlaşıldığı, Yusuf'un tape kayıtlarında, kolluk görevlilerine bir şey anlatmadığını, diğerlerinin de anlatmamaları ile kolluk ekiplerine dikkat etmeleri yönünde konuşmalar yaptığı saptandı."



Sanık Mehmet Ali Aydemir'in ise Leyla'yı ablası Ayşe Artam'ın evine bıraktığı kaydedilen mütalaada, "Maktulün cesedine ulaşıldığı sırada kolluk ekiplerince tutulan tutanağa göre, cesedi jandarma ekipleri dışında kimsenin görmemesine rağmen sanık Mehmet Ali, Leyla'nın kıyafetsiz olduğunu ve kıyafetlerini arayacağını ekiplere bildirdi. Sanık Mehmet Ali'nin maktulün kıyafetsiz bulunduğunu bilmesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Sanığın ayrıca maktulün bulunması için çalışan görevlileri yanılttığı ve yanlış yönlendirdiği de sabittir" denildi.

Cumhuriyet savcısı amca Musa Aydemir ile ilgili olarak da şu anlatımlarda bulundu:

"Her ne kadar sanık Musa'nın telefonunda, maktulün videosu olsa da sanığın müştekilerin evinde yaşamış olduğu, aralarında hiçbir husumet bulunmayışı, sanığın videoyu çekmekteki amacının sosyal medyada paylaşmak olduğu, bu hususun aleyhte delil olarak kullanılmasının olağan hayat akışına uygun olmadığı, sanık hakkında diğer sanıkların aksine ve olay tarihinde 3 yaşında olan ve yargılama aşamasındaki uzman raporuyla beyanına itibar edilemeyecek olan Üzeyir'in ifadeleri dışında aleyhine hiçbir tanık beyanının bulunmayışı dikkate alındığında sanık hakkında şüpheden sanık yararlanır ilkesi doğrultusunda, delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir." 

MÜEBBET HAPİS İSTENDİ

Müştekilerin yargılama aşamasında şikayetlerinden vazgeçtikleri ancak söz konusu suçun şikayete bağlı olmadığının hatırlatıldığı mütalaada, Yusuf Aydemir, Mehmet Ali Aydemir ve Besim Dursun'un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, üzerlerine atılı ve eylemlerine uyan 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçlarını iştirak halinde işledikleri bildirildi. 3 sanığın ağırlaştırılmış müebbet ve 4 yıldan 14'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Ayşe Artam ve Yıldırım Artam'ın da 'cinayete ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yardım' suçlarından 29 yıl 4'er ay hapisle cezalandırılmalarını isteyen savcı, amca Musa Aydemir ve Hatun Dursun hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesini talep etti.

Cumhuriyet savcısı, tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Aydemir, Besim Dursun, Ayşe Artam ve Yıldırım Artam'ın, hükümle birlikte tutuklanmalarına karar verilmesini de talep etti.

(KAYNAK: HÜRRİYET)

ETİKETLER:
Leyla Aydemir , Ağrı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
17 Haziran 2020 Çarşamba / Turktime Günün Özeti
17 Haziran 2020 Çarşamba / Türkiye ve dünya gündeminde yaşanan tüm önemli ...
ABD’de bir FETÖ okulunun daha açılmasına izin verilmedi!
ABD’de FETÖ’nün 2018 yılında inşaatına başladığı ve bu sene faaliyeti ...
Akdeniz'de korkutan deprem!
Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 3.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
 
İstanbul için yağış uyarısı
İstanbul'un batı ve kuzey ilçelerinde öğle saatlerinde başlayacak gök ...
Kırşehir'de maskesiz sokağa çıkmak yasağı!
Kırşehir'de son günlerde artan koronavirüs vakaları nedeniyle İl Umumî ...
Bir kadın cinayeti daha! Sınav için gelen kızını öldürdü
Ülkemizin kanayan yaralarından 'Kadın Cinayetleri'ne bir yenisi eklendi. ...
 
Eve giren yarasa korkuya neden oldu
Konya’nın Kulu ilçesinde bir evin açık olan penceresinden içeriye giren yarasa korkuya neden oldu.
İmamoğlu'ndan taksicilerin 'İstanbul'u kilitleriz' tehdidine yanıt
İstanbul'a 5 bin yeni taksi kazandıracaklarını açıklayan İstanbul Büyükşehir ...
Şule Çet davasında karar belli oldu
İstinaf Mahkemesi, Ankara'da üniversite öğrencisi Şule Çet'in (23), plazanın ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Sağlık
seçim
Christoph Daum
Kuzey Kore
Vedat İnceefe
Abdullah Ercan
Chloe Loughnan
yargıtay
Emre Belözoğlu