İsmail Küçükkaya… Çünkü… 

Gerçi bugün ortaya çıkan bilgiler sır değildi. Oray Eğin’in hem Akşam’da yazıp hem de Akşam’ın yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya hakkında ne dolaplar çevirdiği medya çevreleri tarafından yakından biliniyordu.

Her ne kadar Oray Eğin’in Küçükkaya alerjisinin onun annesine küfredecek kadar klinik bir vaka haline geldiğini biz de tahmin etmemiştik ama Eğin’in kötülük potansiyelini bildiğimiz için açıkçası bu detaya da öyle çok şaşırmadık.

Tüm bu süre içinde medyada yanıtı aranan soru şuydu: Akşam Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya kendisine komplo kuran ve sürekli aleyhine çalışan Oray Eğin’e neden dokunamıyor? Eğin’in medyadaki dostlarından mı korkuyor? Bir yazarına bile gücü  yetmiyorsa, koskoca gazeteyi nasıl yönetecek? Kime sözünü nasıl geçirecek.

Bu cevabı havada kalan sorular Küçükkaya’nın genel yayın yönetmenliği sürecinin hep en yumuşak karnını oluşturdu.

Derken Eğin’in Küçükkaya’ya demediğini bırakmadığı, ağza alınmayacak küfürler ettiği konuşmasının kaydı piyasaya düştü ve önceki tavrı bilinen Küçükkayya’nın ne yapacağı beklenmeye başladı. Acaba bunları da sineye çekecek miydi yoksa genel yayın yönetmeni olduğunu anımsayıp Eğin’i kapının önüne koyacak mıydı?

Aradan geçen bir haftalık süreden sonra o soru büyük oranda bugün yanıt buldu.

Eğin’in özürlerle doldurduğu ve üste çıkmaya çalıştığı yazısının altına kısa bir “ EDİTÖRÜN NOTU” düşüldü. Editör notunda Eğin’in yarından itibaren yıllık izine çıkacağı belirtiliyordu.

Notu “editörün” düşmesi bu izin muhabbetinden Eğin’in haberi olmadığı yazılarının kesildiği anlaşılıyordu.

Belli ki uzun yıllar Ankara’da görev yapmış bir Ankara gazetecisi olan İsmail Küçükkaya diplomatik bir üslupla Eğin’i kovuyordu.

Onun için, uzun zamandır unuttuğu dirayeti gösterdiği ve kararlılığını korkularına baskın çıkarabildiği için Küçükkaya KAZANDI.