İngiliz basını ne yazdı? 27 Ağustos İngiltere basın özeti.

Financial Times, "Türkiye'nin güneydoğusunda, hükümete öfkeli Kürt gençlerin bir zamanlar polise taş atarken bugün silahlandığını" bildiriyor.

Piotr Zalewski'nin Cizre'den yazdığı haber "Türkiye'deki öfkeli genç Kürtler silaha sarılıyor" başlığını taşıyor.

Haberde, "çatışmaların yeniden başlamasıyla Türkiye'nin güneydoğusunda doğrudan PKK üyesi olmayan bazı gençlerin silahlandığı ve eylemler gerçekleştirdiğine" dikkat çekiliyor.

Muhabir, silahlanan gençlerle de görüşmüş.

FT: Öfkeli Kürt gençler silaha sarılıyor

Haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:

"Yüzünün üzerine yünden kar maskesi çekmiş bölge yerlisi bir genç, Rıdvan, otomatik tüfeğini alıp devriyeye çıkmaya hazırlanırken 'PKK'ye katılmaya ihtiyacımız yok, çünkü PKK halktır' diyor.

"Makineli tüfeklerle silahlanmış, ilk gençliklerinin sonlarında ya da 20'lerinin başlarındaki altı arkadaşı onu takip ediyor. İçlerinden biri roketatar taşıyor (Onların ve Rıdvan'ın adı haberde değiştirildi). Ekibin bazı üyeleri kendileriyle ilgili YDG-H'yi (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) işaret ediyor. Diğerleri buna bağlı gözükmüyor. Bir tanesi, 'Bizi nasıl istiyorsan öyle adlandır' diyor ve ekliyor: 'Bizimle PKK arasında fark yok'.

Haberde Suruç saldırısı ardından Ceylanpınar'da iki polise yönelik saldırıyı takiben, hükümetin PKK'ya yönelik hava operasyonlarına başladığı hatırlatılıyor.

Haber daha sonra özetle şöyle devam ediyor:

"Kargaşa Cizre'ye, Temmuz ayının sonunda, 23 yaşındaki Abdullah Özdal'ın sokak eylemlerinde silahla vurulmasıyla ulaştı. Birkaç gün sonra başka bir genç, 17 yaşındaki Hasan Nerse, polis tarafından öldürüldü. Bölge sakinleri ve de Halkların Demokratik Partisi (HDP) onun, elleri kelepçelendikten sonra yakın mesafeden vurulduğunu iddia ediyor.

"Tutuklamalar olacağı tahminiyle militanlar, polis araçlarının mahallelerine girmesini engellemek için Cizre çapında barikatlar kurdu, hendekler kazdı, birçok yola mayın döşedi. Bir polis iki hafta önce burada, PKK'nın bir roket saldırısında öldürüldü. Bir sivil, militanların yol kenarına döşediği bombanın, arabasının altında patlaması sonucu öldü.

"Silahlı gruplar Cizre'nin büyük bölümünü ve güneydoğudaki birçok başka ilçeyi kontrol ediyor gibi görünüyor. Bu gruplar sokaklarda devriye geziyor, barikat kuruyor ve düzenli saldırılar gerçekleştiriyor.

"Yerel gazeteci Cihan Ölmez, 'Birkaç yıl önce bu çocuklar polise taş ve molotof kokteyli atıyordu ve bazıları hapse girdi. Şimdi silahları var' diyor.

"Cizre'deki militanlar PKK'nın Kuzey Irak'taki liderliğinden emir aldıklarını reddediyor. Silaha sarılma kararının kendilerine ait olduğunda ısrar ediyorlar. Temmuz ayındaki genel seçimlerde Cizre'de yüzde 92 oranında oy alan, ulusal çaptaysa yüzde 13 oranında oy kazanan HDP'nin de aralarında bulunduğu kendi politikacılarının ateşkes çağrılarına da çok az tahammülleri var.

"Başka bir genç militan, Hewal, PKK'nın tutuklu lideri Abdullah Öcalan'ı işaret ederek 'Bırakalım barış için çağrı yapsınlar, ama bize silahlarımızı bıraktırabilecek tek kişi Apo'dur' diyor."

Haberin sonunda "Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'le savaşan YPG'nin PKK'nın bir kolu olduğu" belirtildikten sonra tekrar bir militanın sözlerine yer verilmiş:

"Dağlara da gitmedik, Suriye'ye de gitmedik çünkü bunun gelmekte olduğunu tahmin ettik' diyor Rıdvan ve ekliyor: 'Şimdi savaş tam burada."

Eski IŞİD militanından IŞİD'le mücadele sitesi

Independent, IŞİD'e karşı sanal alanda kampanya yürüten www.truthaboutisis.com sitesiyle ilgili ayrıntılı bir habere yer veriyor.

Independent, Twitter ve Facebook hesaplarını da kullanarak IŞİD'e karşı yayın yapan ve son derece profesyonel olduğu izlenimi veren sitenin, İngiltere vatandaşı eski bir IŞİD militanı tarafından hazırlandığını ortaya koyuyor.

Sitenin çok yönlü videolar ve sosyal medya teknikleriyle dikkat çektiğinin belirtildiği haberde özetle şu bilgilere yer veriliyor:

"Bu sitenin email iletişim bilgisi, telefon numarası ya da adresi yok. Ohio, Dayton'daki bir proxy sunucu kullanılarak isimsiz olarak kayıt ettirilmiş. Bununla birlikte şüphe götürmez bir biçimde menşei İngiliz. Truthaboutisis'i Twitter'da takip eden 89 kullanıcı arasında Mo Farah, Amir Khan, Mishal Husain gibi kamuoyunda iyi tanınan İngiltereli Müslümanlar var."

Independent sitenin, IŞİD'e Batı'dan akan desteği önlemek için IŞİD tarzı propaganda yöntemini kullanmayı hedefleyen eski bir cihatçı savaşçı tarafından hazırlandığını duyuruyor.

Gazete, ismini vermek istemeyen bu eski militanla bir röportaj da gerçekleştirmiş.

Bu kişi, amacının örgüte katılma girişiminde bulunabilecek gençleri IŞİD'in kullandığı propaganda tekniklerini kullanarak engellemek olduğunu söylemiş.

Site kurucusu, site için devletten herhangi bir destek veya para da almadığını belirtmiş: "Eğer devletten destek almış olsaydık çok daha az sorunlu olurdu ama maalesef almadık."

Eski militan, başlarda Batı'nın Afganistan ve Irak'taki müdahaleleriyle radikalleştiğini, cihatçılar için para ve destek topladığını ve sonra da savaşmaya gittiğini söylüyor.

Ancak eski IŞİD'li, ülke dışına çıkıp militanlara katıldığında endişelendiğini belirtmiş:

"Vahşilik ve eşitsizlik vardı. Hepsi aynı şey için savaşan Arap Müslümanlar, Pakistanlı Müslümanlardan veya Somalili Müslümanlardan çok daha üstündü. Araplar çok daha üst düzeyde bir muamele görüyordu. Bu şeylerin İslam'la bir alakası olmadığını düşündüm.

"Sonra, yaşı küçük çocukların dövülmesi ve çocukların intihar bombacısı olarak kullanılması vardı. Öldürülebilecekleri göz önünde bulundurulmadan onlara savaşmaları için silah veriliyordu.

"Bu, benim için barbarcaydı. Oraya gittiğimde, düşman olan Amerikalılarla karşılaşmak için sabırsızlanıyordum. Ama ilk günlerde bunu unuttum.

"Kaçtım ve İngiltere'ye canlı bir şekilde döndüğüm için şanslıydım."

Aynı günde, birbirine düşman kamplarda ölen Suudi kardeşler

Times'ta yer alan bir haberde aynı gün içinde, birbirine düşman kamplarda ölen Suudi kardeşlerin hikâyesine yer verilmiş.

Haberde özetle şu ifadeler yer alıyor:

"Suudi Arabistan'da bir aile, aynı gün içinde iki oğlunu savaşta kaybetti. Biri ulusal bir kahraman olarak, diğeri devlet düşmanı olarak öldü.

"Hava kuvvetleri pilotu Nasır el-Harthi geçen hafta, Suudi Arabistan'ın, İran destekli isyancılara karşı altı aydır kanlı bir askeri harekât yürüttüğü Yemen'in sınırında, Apaçi helikopterinin düşmesi sonucu öldü.

"Kardeş ise aynı gün, Irak kenti Samara'daki bir intihar saldırısında kendisini havaya uçurdu.

"İkisi de arkalarında, günler içinde doğum yapacak eşler bıraktı.

Gazete, Suudi Arabistan'ın bölgeye terörizm ihraç etmekle eleştirildiğini, resmi rakamlara göre 3000 Suudi Arabistan vatandaşının IŞİD'e katıldığını, ancak dışarıda savaşan bu militanların ülke içine gelmekte olduklarını ve bu yaz çeşitli ölümcül saldırılar yaptıklarını yazıyor.

Haberde iki kardeşle ilgili özetle şu bilgiler yer alıyor:

"Orta sınıf bir aileden gelen Zaher, iki yıl önce ortadan kaybolmadan önce, kuzey kenti Tabuk'taki bir hastanede hemşire olarak çalışıyordu. IŞİD ona muhtemelen hemşirelik işi teklif etti ama o bu teklifi geri çevirerek bir intihar bombacısı oldu. Suudi sermayeli El-Hayat gazetesi, Zaher'in çocuğunun doğumunu beklemek için görevini geciktirmeyi kabul etmediğini yazdı.

"İki adamın babası Muhammed el-Harthi Suudi TV kanalı Al Ekhbariya'ya, Zaher'den iki yıldır haber alamadığını söyledi. Zaher'in evden ayrılmadan önce iyi biri olduğunda ısrar etti. Baba, 'İkisi de benim oğlum. Aynı evde birlikte büyüdüler. Bununla birlikte Zaher benden koparıldı ve ülkenin kuzeyine çalışmaya gittiğinde onu değiştirdiler' dedi."

Gazete, Yemen'deki isyancıların Nasır'ın kullandığı helikopterin düşürülmesi saldırısını üstlendiğini de yazdı.

İngiltere'de, radikalleşme ve cihatçı gelinlerle ilgili tiyatro oyununa engel

Guardian gazetesi, İngiltere'de radikalleşme ve cihatçı gelinlerle ilgili bir tiyatro oyununun galasının, yaklaşık iki hafta kala, sergileneceği salon tarafından iptal edilmesiyle ilgili bir habere yer veriyor.

Habere göre 'Evde büyüyen' adlı oyun, yaklaşık iki hafta sonra galasını Londra'daki National Youth Theatre (NYT) adlı tiyatroda yapacaktı.

Ancak tiyatro galayı iptal etti.

Gazete, NYT'nin açıklamasında bu kararın nedeninin oyununun niteliğine ilişkin kaygılar olduğunu, yapımcılarınsa bunu bir sansür olarak gördüğünü belirtiyor.

Guardian yapımcıların yeni bir tiyatro arayışı içine girdiklerini belirtiyor.

Gazete ayrıca İngiliz PEN'in, David Hare, Abish Kapoor ve Simon Callow gibi sanatçıların da imzaladığı bir açık mektup hazırladığını ve oyunun gösteriminin iptaliyle ilgili tam bir açıklama talep ettiğini de yazıyor.


bbc türkçe