İngiliz basını ne yazdı? 28 Mayıs İngiltere basın özeti.

Independent FIFA'ya yönelik rüşvet ve yolsuzluk soruşturması haberini "Utanç oyunu" başlığı ile duyuruyor ve bunun spor tarihinin en büyük skandalı olduğunu yazıyor.

Makalede, "dünya futbolunu yöneten birliğin yöneticilerinin, birkaç kuşaktır, sistematik ve sınır tanımayan yolsuzluklarla futbolu zehirlediği iddia ediliyor" yazıyor.

Gazete gözaltıların, FIFA'da yeni başkanın seçileceği ve 29 Mayıs'ta İsviçre'nin Zürih kentinde düzenlenecek 65. FIFA Kongresi öncesinde gerçekleştirilmesine dikkat çekiyor.

Times, soruşturma açılmasında İngiliz gazetecilerin rolü olduğuna dikkat çekiyor. Sunday Times ve BBC'den gazetecilerin Katar'ın 2022 FIFA Dünya Kupası'nı alabilmek için nasıl gizli ödemeler yaptığıyla ilgili bir dizi haber hazırladığı hatırlatılıyor.

Guardian ise haberi "Yolsuzluğun kötü kokusu" manşetiyle veriyor.

İngiltere'de 7 Mayıs'taki seçimlerde çoğunluğu elde eden Muhafazakar Parti'nin dün, sembolik olarak Kraliçe tarafından açıklanan yıllık programı da İngiliz gazetelerinde önemli yer tutuyor.

Independent, Muhafazakar Parti'nin sendika aidatlarıyla ilgili yapmak istediği değişikliğin, sendikalardan siyasi partilere giden bağışları düşüreceğini duyuruyor. Gazeteye konuşan sendikacılar, Muhafazakarları İşçi Partisi'ne "utanmadan partizan şekilde saldırmakla" suçluyor.

Guardian ise hükümetin güvenlik güçlerinin yetkilerinde yapmak istediği artışa dikkat çekiyor. Yeni yasanın internet ve sosyal medya trafiğini kayıt altına almaya izin vereceği, aynı zamanda güvenlik güçlerine bazı içeriklerin yasaklanması yetkisi vereceğine vurgu yapılıyor.

Uluslararası sayfalarda ise Türkiye'de yaklaşan genel seçimle ilgili makaleler yer alıyor.

"Erdoğan'ın savurganlığı tartışma yaratıyor"

Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e tahsis edilen Mercedes marka otomobilin yarattığı tartışma, Times gazetesinde de "Erdoğan din adamın Mercedes ile cezbediyor" başlığıyla yer alıyor.

Haberde 'vergilerle alınan 240 bin İngiliz sterlinlik (yaklaşık 1 milyon TL) otomobilin, seçime günler kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı girdaba çekebileceği' yorumu yapılıyor.

Seçim kampanyalarında ekonomik zorlukların ön plana çıkarıldığına dikkat çekilen haberde, muhalefetin makam aracı olayına tepki gösterdiği, ancak Erdoğan'ın geri adım atmak yerine, Diyanet İşleri Başkanı'na özel jet tahsis etme sözü verdiğine vurgu yapılıyor.

Haber şöyle devam ediyor: "Erdoğan'ın savurganlığı uzun süredir tartışılıyor. Geçen yıl, [Paris'te bulunan ve günümüzde müze olarak kullanılan] Versailles Sarayı'nın 4 katı olan ve 390 milyon sterlin(1,5 milyar TL) vergiye malolan 1150 odalı bir saray yaptırıp taşındı. Genel seçim, son 10 yılda sonuçların birbirine en yakın çıkacak seçim olacak gibi görünüyor. Duraksayan ekonominin AKP oylarını kemirebileceğine dair işaretler mevcut. Hala en büyük parti olsa da, anketler koalisyon kurmak zorunda kalabileceğini gösteriyor".

Gazete Türkiye'de işsizliğin son 5 yılın en yüksek seviyesinde olduğuna da dikkat çekiyor.

Haberde, 'geçen Ağustos ayında cumhurbaşkanı seçildikten sonra partisi AKP ile bağlarını koparıp siyaset üstü bir tutum izlemesi gereken Erdoğan'ın, aktif şekilde eski partisi için kampanya yürüttüğü' ifade ediliyor.

'Davutoğlu'nun kampanyası bir devin gölgesinde sürüyor'

Financial Times gazetesinin İstanbul muhabiri Daniel Dombey, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim kampanyasından izlenimlerini aktardığı yazısında, Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gölgesi altında kaldığını yazıyor.

Yazı AKP'yi Orta Doğu'nun en başarılı siyasi partisi olarak tanımlayarak başlıyor ve şöyle devam ediyor:

"İstanbul'da sıcak, bunaltıcı bir gün... Davutoğlu kalabalığı ateşlemeye çalışıyor, ama pek iyi gittiği söylenemez. En büyük tezahüratı, kendisini şu anki görevine getiren adamın- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın- ismini telaffuz ettiğinde alıyor."

Dombey, kendi hakkıyla seçilmek isteyen Davutoğlu'nun "Türk siyasetini 10 yıldan fazla süredir domine eden karizmatik devin gölgesi altında kaldığı" yorumunu yapıyor ve "seçimi kazansa bile Davutoğlu'nun bu gücü gerçekten kullanan kişi olacağının çok şüpheli" olduğunu yazıyor.

Haberde İstanbul'daki miting sırasında konuştuğu AKP'lilerin Erdoğan hakkındaki görüşlerine de yer veriliyor: "Nurgül isimli bir kişi 'Erdoğan'ın sesini duyduğumda ağlamaya başlıyorum, onu o kadar çok seviyorum'; işsiz biri de 'Türkiye'nin yüzde 50'si Erdoğan'ı destekliyor, onun için ölmeye hazırız. Eğer Erdoğan Davutoğlu'nun arkasında durursa, onu da destekleriz' diyor".

'Türkiye göçmenlerin Avrupa'ya geçişine göz yumuyor'

Daily Telegraph gazetesi, Türk yetkililerin rüşvet karşılığı, Suriyeli göçmenlerin yolcu gemilerine izinsiz binerek Yunan adalarına geçişine izin verdiğini iddia etti.

Gazete iddiasını Yunan Sahil Güvenlik yetkilileri ve Yunan adaları sakinlerinin açıklamalarına dayandırdı.

Gazeteye konuşan doğu Ege adaları sakinleri, adalara uğrayan gemilerde çok sayıda Suriyeli mülteci olduğunu, Türk yetkililerin bu mültecilerin gemiye binişini engellemek için hiç birşey yapmadığını söylüyor.

Daily Telegraph "Avrupa'nın sınır kontrolünde başka bir boşluk" olarak nitelediği durumun, Avrupa'ya kaçak yollarla girmek isteyen göçmenler için, diğer seçeneklerden daha güvenli olduğunu yazıyor.

Haber şöyle devam ediyor: "Göçmenler dayanıksız botlara binip hayatlarını tehlikeye atmadan, kaçakçılık şebekelerine büyük paralar ödemek zorunda kalmadan, Türk yetkililere verdikleri az miktarda Türk lirası karşılığı, Türkiye'nin güney batısından herhangi bir yolcu gemisine binerek Yunan adalarına ulaşabiliyorlar. Oraya vardıklarında da yetkililerin onları orada barındırmak dışında başka bir şansı olmuyor".




bbc türkçe