Fehmi Koru deyince... 

Fehmi Koru deyince;
Kulis, zeka ve komplo kelimeleri üçüz çocuklar gibi hemen gözümüzde canlanıyor.
İnternet medyasından sonra kulis artık her an, her saniye yayınlanınca, Fehmi Koru’nun üçlü saltanat ayağından biri kökünden koptu.
Geriye kalan komplo teorileri ve zekası olanca görkemiyle yerinde duruyor ama itibar azalmasına hiç biri çare olmuyor!
Toplum, Koru’nun muhafazakar liberal rolü oynamasını ve kendi mahallesinin aristokrat ağabeyliğine soyunmasını affetmedi.
Bir zamanlar ağzının içine bakan eski mahallesinden bir avuç insan bıraktı geride.
Doğduğu mahallenin nefret ikonu Aydın Doğan’ı önemsediği kadar çok az şeye değer verdi.
Kendisine yönelik şüphe damarı, eleştirdiği Bilderberg toplantılarına katılmasıyla patladı.
Para kazandıkça değişen, muhitine burun kıvıran bir Fehmi Koru vardı artık.
Oturduğu villasının bile kaçak olduğu söylendi.
İçinde iki insanla yaşamak herkese zor gelebilirdi ama Koru için bu hayat tarzıydı.
Fethullah Gülen’in neden kendisine çok önem verdiği zamanla ortaya çıktı.
Devletin bile kriz anında aracı seçtiği özel bir insandı o.
Koru; muhit değiştirmesini, eski mahalle sakinlerinin bozulmasına bağlayarak meşrulaştırmaya çalıştı.
İşte tam bu nokta Koru’nun sıra dışı zekası ile ilgili bize somut ip uçları verebilir.
Evet, eski mahallesinde bozulma vardı ama mahalleye dadananlar yüzünden mahalleden ev taşıma, üstelik plazaya göç etmesini bile gurbet havasıyla yaptı.
Şu ayrıntı bazılarına göre hep sır kaldı!
Eski mahallesine Gülen adına mı saldırıyordu, yoksa bu kendi duruşu muydu?
Eski mahallesi sekülerlik tuzağına düşerken, Koru bu tufandan kendisini gerçekten korumuş muydu ki bu kadar net tavır alabiliyordu?
Yoksa aslında hiçbir mahalleye ait olmadığını mı anlamıştı?
Gözümüzün önündeki adamla ilgili ne kadar da bilinmez var değil mi?
İtiraf edelim artık…
Bu kadar bilinmezi, sırlarla sarılı olmasını, o sıra dışı zekasına borçlu!
Çözülmüyor!