Doğu Akdeniz'de kritik restleşme 

Son günlerde krizlerin peş peşe geldiği Doğu Akdeniz'de artık ipler iyice gerildi. 

Arabulucu sıfatıyla önce Yunanistan'a ardından Ankara'ya seyahatlerde bulunan Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüşen Bakan Çavuşoğlu, bu görüşenin ardından tüm Türkiye'nin duygu ve düşüncelerini yansıtan bir açıklama yaparak,  "Yunanistan'a şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Bu şımarıklıktan vazgeçin. Önkoşulsuz ve tam AB desteğiyle bir yere varılamayacağını artık anlamanız lazım. Bazı ülkelerin dolduruşuna gelerek kendinizi riske atmayın." ifadelerini kullandı.

Sabah saatlerinde Malazgirt Zaferi'nin 949. yılı töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise net bir tavırla bölgede Yunanistan'ın yaptığı ve yapacağı tüm hareketlerin önünü, "Türkiye, Akdeniz'de, Ege'de, Karadeniz'de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz." ifadeleriyle kesti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından ise Yunanistan Başbakanı Miçotakis, parlamentoda, İtalya ve Mısır ile imzalanan MEB anlaşmaların tartışıldığı oturumda açıklamalarda bulundu.  Türkiye'yi tahrik etmekle itham eden Miçotakis, "Türkiye tahrik ediyor, bunlar sonlandırılırsa diyalog devam eder."  dedi.

Başbakan Miçotakis, hükümetin İyon Denizi'ndeki karasularını 12 deniz miline çıkaran bir yasa tasarısını sunacağını ve bu tasarının Deniz Hukuku Sözleşmesinin 3. Maddesi uyarınca alındığını belirtti.

TBMM SAVAŞ YETKİSİ VERMİŞTİ

8 Haziran 1995 tarihinde Yunanistan Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hazırlıkları yapmıştı. Ancak bu hazırkları duyan TBMM savaş yetkisini jet hızıyla yapılan bir oylamada hükümete vermişti.

Yunanistan’ın Ege Denizi’nde karasularını 12 deniz miline çıkarması Ege Denizi’nin %40’ını oluşturan Yunan karasuları büyüklüğünü %70’e yükseltecek, açık deniz alanının büyüklüğünü %51’den %19’a düşecektir. Nihayetinde Türkiye’ye Ege Denizi’nin %10’undan daha az bir alan kalmış oluyor.

Türkiye zorlayıcı diplomasi kapsamında; Yunanistan’ın Ege’nin büyük bir kısmına hakim olmasının önüne geçmek için, 8 Haziran 1995 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı bildiri ile, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu durumun savaş sebebi sayılacağını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne askeri bakımdan gerekli olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etti.