Demet Akalın'ın bilinmeyen dramı! 

Hep gülen yüzüyle gördüğümüz şarkıcı Demet Akalın’ın çocukluğunda büyük bir dram var...

1974 yılını 75’e bağlayan Yılbaşı gecesini kutlama dönüşü aile korkunç bir kaza geçirir.

Henüz 2 yaşında olan Demet’in babası, teyzesi hayatını kaybeder, öldü sanılan annesi ise morgda hayata döner...

Demet Akalın 23 Nisan 1972’de Kocaeli Gölcük’te doğar. Deniz subayı babası Ali Akalın ile annesi Şenay Akalın’ın mutlulukları Demet’in doğumu ile daha da artar.

1974’ü 1975’e bağlayan Yılbaşı gecesi o korkunç kaza oluncaya dek sürer bu mutluluk. 2 yaşındaki Demet’i Babaanne’ye bırakırlar.

Ali Bey, Şenay Hanım, kız kardeşi ve direksiyonda enişte İstanbul’a Yılbaşı’nı kutlamaya giderler. İstanbul dönüşü Çamlıca Gişeleri’ne yaklaştıklarında araba kontrolden çıkar ve tüm hızıyla ağaca çarpar.
Haberi alan diğer dayılar kaza yerine koşar. Yerde 3 ceset vardır. Ali Bey, Şenay Hanım ve kızkardeşi...

Üçü yanyana morga kaldırılır. Aile perişandır. Ancak morgda hiç beklenmedik bir şey olur.

Öldü zannedilen Şenay Hanım’ın kolu kıpırdar. Şenay Hanım hemen hastaneye kaldırılır. Komadan 29 gün sonra çıkar. 6 ay hastanede tedavi görür.
Bir süre eşinin ve kızkardeşinin öldüğü ondan saklanır. Aylar sonra acı haberi öğrenir. Büyük bir ruhsal sarsıntı geçirir.

İntiharı bile düşünür. Sadece yakınları değil, hastanede yatan hastalar da ziyaretine gelir, küçük kızı Demet için yaşaması gerektiğini telkin ederler.

Ama bir daha Şenay Hanım için hiçbir şey eskisi gibi olmaz!

Annesi evlenince 2 sene konuşmadı

Şenay Hanım hastaneden çıkar ama sinir hastalığı teşhisiyle.

Demet sokakta oynayıp eve her gelişinde onu çamaşır suyuyla yıkar, iyice temizlensin diye. Böyle acılı bir ortamda büyür Demet. Şenay Hanım gözyaşlarını ne kadar kızından gizlese de küçük Demet yine de hisseder.

Mesela bebeğinin saçını tararken hem şarkı söyler, hem de ağlar.

Babasını özlemektedir. Demet, küçükken çok içine kapanık bir çocuktur, belli ki yaşadıklarından. Bir dükkanın önünden geçtiyse bir daha geçmez; “Bu çok geziyor” demesinler diye.
Bir yandan da savaşçıdır. Mahallede haksızlık yapan çocukları döver, anneler kapıya dayanır...

Eşi öldüğünde daha 24 yaşında olan Şenay Hanım çok sonra çocukluk arkadaşı ile evlenir.Demet karşı çıkar, 2 sene annesiyle konuşmaz bu yüzden. Şenay Hanım’ın o evliliğinden Çağ dünyaya gelir. Şenay Hanım sonra boşanır.
Gazeteci olmak istedi

Demet Akalın gazeteci olmayı, hatta foto muhabirliği yapmayı çok ister. Bunun için de Basın Yayın okumak niyetindedir. Ama üniversiteye giremez. Hayatı bambaşka seyreder.

Önce manken olur. Bir röportajında Demet Akalın şöyle der: “Babam olsaydı bir subayla evlenmiştim, Gölcük’te kalacaktım. Yüksek ihtimal mankenlik yapmamı istemezdi ama belki ikna ederdim...
Müzik kariyerimin başında, manken diye burun kıvıranlar olmuştu. Ama o zamanlar kimseye derin tepkiler vermemiştim. Zaten zamanla her şey rayına oturdu.

O dönem bana burun kıvıranların bugün başarılarıma ‘Aa nasıl olur?’ dediklerini duymak hoşuma gidiyor. İyi ki mankenlik geçmişim olmuş. Belki Demet Akalın ismi ilk kez mankenlik sayesinde duyuldu ama ben bundan hiçbir zaman gocunmadım...”
Hürriyet