CHP'den 'ittifak' ile ilgili flaş iddia 

ANKA'da yer alan habere göre; Toprak yaptığı açıklamada, AKP-MHP tarafından hazırlanan Seçim İttifakı Yasa Değişikliği Teklifi’nin “göstermelik seçimle seçmen iradesi ve sandıkların gasp edilmesi” anlamına geldiğini savundu.

“İTTİFAKIN OY ALAMAYACAĞI İLLERDE…”

İttifak adı altında oluşturulan “bu sandık kaçırma organizasyonunun” sandıkların başına AKP memurlarını getirerek, oylarla diledikleri gibi oynamayı amaçladıklarını, sıkıştıkları yerde "muhbir vatandaşların" devreye sokularak, ihbarlarla, tüm sandıkların başına silahlı güvenlik güçlerini, polis ve jandarmayı çağırıp seçmen iradesine baskı yaparak insanları korkutup, sindireceklerini ileri süren CHP’li Toprak, şunlar kaydetti:

“İttifak partilerine getirilen otomatik baraj muafiyetinin adaletsizliği ve partiler arasında yaratılan eşitsizlik bir yana, valilerin talebiyle, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) seçimlere bir ay kala, seçim bölgelerini birleştirme, sandıkları taşıma konusunda tanınan ucu açık yetki seçmen ve sandık kaydırma hesaplarının bariz ifadesidir. Güvenlik gerekçesine ve iktidarın valilerinin talebine dayandırılan bu YSK yetkisinin sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil, ittifakın oy alamayacağını hesap ettiği büyük illerde de uygulanmasının önünde hiçbir engel yoktur.”

“TERÖR VE KARDEŞ ÇATIŞMASINA SÜRÜKLEDİKLERİNİ UNUTMASINLAR”

CHP’li Toprak “Seçimi en baştan şaibeli ve hileleri yasa hükmü haline getirecek bu teklifin toplumu ‘milli-gayrı milli’ diye ayrıştırmayı hedeflediği ortada. Bundan siyasi medet umanlar, 1980 ihtilali öncesinde Milliyetçi Cephe iktidarlarının ülkemizi nasıl anarşi, terör ve kardeş çatışmasına sürüklediklerini unutmasınlar” dedi.

“KENDİLERİNE SANDIK MEŞRUİYETİ SAĞLAMAYA ÇALIŞMAKTADIR”

Toprak açıklamasını şöyle sürdürdü:

“80 milyonun vebali, cepheleşme siyasetine yasal kılıf için hazırladıkları bu teklifi milletin önüne getirenlerin üzerinde olacaktır. Diktatörler, göstermelik seçimler yaparak, benzer yöntemlerle kendilerine sandık meşruiyeti sağlamaya çalışmaktadır. Ama bu sözde seçimlerin ve sözde meşruiyetlerinin ne demokraside, ne toplumların gözünde değeri ve itibarının olmadığını tüm dünya bilmektedir.”