Çavuşoğlu, sessizliğini bozdu! 

Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyeliği sırasında bazı lobi faaliyetleri yaptığına ilişkin iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Çavuşoğlu, Organize Suç ve Yolsuzlukları Bildirme Projesi (OCCRP) adlı kuruluşun, sızdırıldığı ileri sürülen e-maillere dayandırarak ortaya attığı iddialar için, “Son günlerde kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışılan ve George Soros adlı şahsın sponsoru olduğu bir kuruluşun yayınladığı rapordaki iddiaların gerçekle uzaktan yakından hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Hamdolsun siyasi hayatım boyunca etik olmayan, hesabını veremeyeceğim hiçbir davranışta bulunmadım.” ifadesini kullanan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Paul Manafort adını da ilk kez bu şahıs ABD’de ceza aldığında duymuştum. Her ikisi de milletvekili olan (Serhiy) Lovoçkin ve kardeşi ile ise geçmişe dayanan dostluğumuz var. Adı geçen eski Ukrayna Devlet Başkanı (Viktor) Yanukoviç döneminde Başkanlık İdaresi Başkanıydı. AKPM üyesi olduğum dönemde şimdiki AKPM üyesi Türk milletvekilleri gibi birçok üye ülkede çok sayıda seçim gözlemciliği (30 civarı) yaptım. Seçim değerlendirmeleri ise ortak raporda yer alır.”

Çavuşoğlu, Ukrayna dahil Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinin Avrupa Atlantik kurumlarıyla entegrasyonunu her zaman desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini belirtti.

NE OLMUŞTU?

ABD Başkanı Donald Trump'ın eski seçim kampanyası yöneticisi Paul Manafort'a ait olduğu öne sürülen e-posta yazışmalarında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu farklı ülkelerden bir grup siyasetçinin Ukrayna hükümeti adına para karşılığında lobi faaliyetinde bulunduğu öne sürülmüştü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Kasım'daki TBMM yaptığı grup toplantısında “Başımıza şimdi yeni bir şey daha geldi, gene bir bakanın adının karıştığı. Bazı uluslararası yasadışı uygulamalara, ahlâk dışı uygulamalara karıştığı yönünde haberler geliyor. Bunlara bakalım, dikkatle biz de izliyoruz” demişti.

Dün basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Kılıçdaroğlu'nun kastettiği bakanın Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu söylemişti. Özel, “Türk dış politikasını temsil eden bir kişinin böyle bir skandalda adı geçtiği için hemen açıklama yapması gerekiyor. Sessiz kaldığı her dakika ülkenin itibarını zedeler” diye konuşmuştu.