Duruşma öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Can Dündar, "Biz aslında sorgulayan tarafta olmalıydık" dedi
"Burada yargılanan gazetecilik ve halkın haber alma hakkıdır" diye konuşan Dündar, ortaya çıkan skandalın dünyanın gözünden saklanmaya çalışıldığını söyledi.
Dündar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat Adana'da o TIR'lardan çıkan eşyalar, mühimmat gizlenmeye çalışıldıkça uluslararası bir öykü haline geldi. Ters tepti. Artık bütün dünyanın bildiği ve Amerika'da Cumhurbaşkanı'na sorulan bir olay haline geldi."
İlk duruşmayı takip eden İstanbul'daki başkonsolosların da hedef haline getirildiğini vurgulayan Dündar, hem kendisinin hem de Erdem Gül'ün tutuklu yargılanmalarının "hak ihlali" olduğu hükmüne varan Anayasa Mahkemesi kararının kendilerini beraate götüreceğine inandığını belirtti.
Erdem Gül de yargılananın kendileri değil, gazetecilik olduğunu söyleyerek, "Davanın bugün düşmesi gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Mart'taki duruşmayı izlemek için Çağlayan Adliyesi'ne giden başkonsoloslara "Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada. Yani diplomasinin de bir edebi, adabı var. Burası senin ülken değil, burası Türkiye" diyerek sert tepki göstermişti.
Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Dündar ve Gül için aldığı tutuksuz yargılama kararı konusundaysa "Anayasa Mahkemesi, anayasayı hiçe saydı" demişti.
Can Dündar'ın oğlu salona alınmadı
Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatlarından Akın Atalay, 500'ün üzerinde avukatın davaya müdahil olmak için mahkemeye başvurduğunu, ancak mahkemenin sadece geçen haftaki ilk duruşmada bulunan avukatların duruşma salonuna girişine izin verdiğini aktardı.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatlarından Efkan Bolaç ise Twitter hesabından paylaştığı mesajda, duruşmayı izleme yetkisi olan kişilerin dahi salona alınmadığını ifade etti ve ardından da "Mahkeme ara karar ile salonun kapasitesi kadar avukatın içeri girmesi konusunda karar aldı" dedi.
Can Dündar'ın oğlu Ege Dündar da duruşma salonuna alınmayan kişiler arasında.
CHP'li vekiller müdahil olmak istedi
Duruşmanın başlangıcında, mahkemeye iki talep iletildi. 8 CHP'li milletvekili, Dündar ve Gül'e yöneltilen suçlamaların 24. ve 25. dönem Meclis grupları döneminde işlendiğini hatırlatarak davaya müdahil olmak istediklerini söylediler. Savcılık ise taleplerin reddini istedi.
Bir diğer talep ise Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nun 4 CHP'li üyesinden geldi. Aralarında Tuncay Özkan ve Barış Yarkadaş'ın da olduğu vekiller, komisyonun MİT'in denetiminden sorumlu olduğunu, bu nedenle de duruşmaya müdahil olmak istediklerini mahkeme heyetine ilettiler.
Bu talebin görüşülmesine devam ediliyor.
MİT tırları davası ve casusluk suçlaması
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında, MİT tırlarıyla ilgili haber nedeniyle 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme, gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarından müebbet hapis cezası isteniyor.
İki gazetecinin yargılandığı davanın, davacıları ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün halen yurt dışına çıkışları yasak.
BBC Türkçe
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...