Bir baba olarak Halep’te... 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün resmi bir ziyaret için Türkiye'ye gelen Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor'u ağırladı. Görüşmelerin ardından Pahor'la birlikte basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

 Rejim ve destekçileri (Halep'te) ateşkesin uygulanmasını, tahliyeyi engellemeye çalışıyorlar.

 Az önce Sayın Obama ile uzunca bir görüşmemiz oldu. Kendileriyle yaptığımız görüşmede de sadece Suriye'yi değil, Irak konusunu da görüştük. Bölgede sadece Suriye yok, aynı zamanda Irak var. Özellikle Telafer ve Sincar'da istenmeyen bir durum olması halinde buradaki sorumluluğumuzun ne denli önemli olduğunu kendilerine ifade ettim. Kendileri 'Biz nasıl yardımcı olabiliriz?' dediler. Ben de kendilerine nasıl yardımcı olabileceklerini ayrıca ifade ettim. Putin'le de sık sık telefon görüşmesi yaptım, Merkel'le de görüştüm.

Halep'te bu saat itibariyle takriben bin 150 sivil ve yaralı tahliye edilerek İdlib'e gelmiş bulunuyor. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte tekrar bir kesintiye uğramaz. Doğu Halep'teki bütün o insanlar, yaralılar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar otobüslerle İdlib'e geliyor. Biz de buna karşılık alternatif olarak başka hazırlıklarımızı da yaptık, yapıyoruz.

Şu anda İdlib'e gelen bu vatandaşların şurada haftalardır aylardır neler çektiğini biliyoruz değil mi. Video çekimlerinde televizyon ekranlarında o çocukların, kadınların, yaşlıların nasıl ıstırap çektiğini görüyoruz. Dedik ki biz bu gelenlerin bir kısmını çocuk, yaşlı hakikaten sıkıntılı konumda olanları gerekirse ülkemiz içine alarak ülkemizdeki konteynır kentlere varsa evlere yerleştirmek suretiyle onlara rahat, huzurlu imkân sağlayalım. Bazı Batılı ülkelerin bir kişi gelse bile almam dediği bir ortamda biz bir kişi değil bin kişi dahi gelse almakta kararlıyız. Çünkü ben yıkılan o betonarme apartmanların yığınları içinden o çocukların çıkışını gördüğüm zaman bir baba olarak ciddi manada içim kan ağlıyor. Öyleyse sorumluluk makamında olan bir insan olarak bunun için adım atmamız lazım. Hiç gecikmeden arkadaşlarımızla bunu konuştuk. TOKİ olarak çalışmayı yapacağız konteynır kentlerimizi yoğunlaştıracağız. Ve bu yavruların, insanları inşallah daha uygun yerlerde yaşatmanın mücadelesini vereceğiz.

Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor, 15 Temmuz'un ardından Türkiye'ye gelen ilk AB ülkesi lideri olduğunu anımsattı. Pahor, "Darbe girişimine AB'nin kararsız bir şekilde yanıt vermesinden dolayı Türkiye incinmiş durumdadır" dedi.

 AB'de yeni fasılların açılmamasını kabul etmemiz mümkün değil. AB Konseyi'nde devlet ve hükümet başkanlarının aklı selimle hareket edeceğine inanmak istiyorum. Türkiye'nin olmadığı Avrupa'da güven olmaz.

(Vize muafiyeti ve mülteci anlaşması) Verilen sözler yerine gelmediği takdirde, Türkiye'nin de bir B, C planı olacaktır. Hakkımızda alınan her karara 'evet' demek mecburiyetinde değiliz. Çünkü AB'nin bize bugüne kadar kazandırdığı hiçbir şey yok.

Sabah