E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bebeklerde bile görülebilir 

Dicle Üniversitesi (DÜ) Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, depresyon hakkında bilgiler verirken, özellikle ihmal edilen bebeklerin depresyona girebildiğini belirtti.

6.02.2017 - 11:57
Bebeklerde bile görülebilir

Çağımızın hastalıklarından biri de depresyon. Bu hastalık, her yaştaki bireyin başına gelebilen ve çözülmediğinde yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bir sorun. “Yeni doğan bebekten tutun da yaşlılığa kadar her bireyin depresyona girebilir” diyen Dicle Üniversitesi (DÜ) Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, ihmal edilen bebekleri depresyona girdiğini ve bebeklerin bazı davranışlarıyla depresyonda olduklarını anlattıklarını vurguladı.

DÜ Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, bebekler ve çocuklardaki depresyon belirtileri hakkında anne-babalara bazı uyarılarda bulundu. Çocuklardaki depresyonun yetişkinlerden farklı olduğunu kaydeden Nasıroğlu, kendini ifade edemeyen bebeklerin bile bazı davranışlarından onların depresyonda olup olmadıklarının anlaşılabileceğini vurguladı.

Anne ve babaların çocuklarına depresyonu yakıştıramadıklarını ifade eden Nasıroğlu, “Ebeveynler ‘Çocuklarda depresyon mu olur?' diye soruyorlar. Ama bunu biliyoruz ki yeni doğan bebeklerde bile depresyon gelişebiliyor. Özelikle ihmal edilen çocuklarda depresyon olduğunu görüyoruz.

Gebelik sonrası depresyona giren annelerin çocukları ihmal ettiği bazı durumlarda bebeklerde depresyon görebiliyoruz ya da kurum yurtlarında kalan ağır ihmale uğrayan, ilgilenilmeyen, temel bakım hizmetleri yerine getirilmeyen çocuklarda depresyon görebiliyoruz” dedi.

bebek

Normal bir bebeğin kucağa alındığında güldüğünü, oynadığını ve karşılıklı göz teması kurduğunu anlatan Nasıroğlu, “Depresyona giren bebeklerde bunu görmüyoruz. Çok apatikler, bir oyuncak bebek gibi kendini bırakıp seslere tepki vermiyorlar, gıdıklama yapıyorsunuz bakmıyorlar. Bu durumdaki bebekler ihmal edilen çocuklar oluyor genelde. Aileleri tarafından ya da bakımı yapanlar tarafından ihmal edilen, önemsenmeyen, temel bakım hizmetleri geride bırakılan çocuklar. Örneğin çocuk dışkısını yapıyor, bir gün boyunca temizlenmiyor.

Ağlıyor, ağlıyor ama yardıma giden kimse yok ya da açıkmış saatlerce kimse ona bir mama vermiyor. Yine ağlıyor ama bunun karşılığı gelmiyor. Bebekler bunu bilinç içerisinde düşünmeseler bile bilinç dışı ruh sağlığı bunu getirecektir” diye konuştu.

İhmal edilen bebeklerde bu sürecin onun zihnine yerleşeceğini ve hayatı boyunca kendini değersiz hissetmesine neden olacağını vurgulayan Nasıroğlu, şunları kaydetti:
“Bu çocuğun tüm hayatı boyunca onu etkileyecek bir kişilik özelliği olarak kalacaktır ya da depresyona daha eğilimli bir birey haline gelecektir.

Çocuğunuzdaki radikal bir değişiklik varsa, davranışlarında belirgin bir değişiklik varsa bundan şüphe etmek gerekiyor. Örneğin derslerinde çok başarılı bir çocuk düşünelim. İlkokul 1 ve 2 çok iyi geçmiş, tüm dersleri iyi. 3. sınıfa geldiğinde bir bakıyorsunuz dersleri zayıf. Ya da bir lise öğrencisi düşünün, dersleri çok iyi ama bir anda okuldan kaçmaya başlıyor, ders başarısı düşüyor ve içine kapanıyor, durgun ve mutsuz bir yüz ifadesi ile karşımıza çıkıyor. Bu durumda depresyondan şüphelenmemiz gerekiyor.

Bir çocuğun gelip karşımıza ben depresyondayım, kendimi kötü hissediyorum demesi gerekmiyor. Bir çocuğun normal hayatında sürdürdüğü rutinin dışına çıktığı durumlardan şüphelenmek gerekiyor. Diğer bir konu, çocuğun kendini beğenmemesi gibi durumlardır. Bazı çocuklarda daha ciddi bir şekilde karşımıza çıkıyor. Yüzünü beğenmiyor, dışarı çıkmak istemiyor, arkadaşları ile görüşmek istemiyor, misafir geldiğinde yanında oturmak istemiyor. Bunlar da artık ben değersizim, insanlar beni sevmiyor, onların yanında olmamalıyım düşüncesinin dışarıya vurmuş hali. Bir diğer sorun intihar düşüncesi. Bir çocuk intihar girişiminde bulunuyor. İnsanların genel algısı şöyle, bu çocuk dikkat çekmek için bunu yaptı diyor.

Evet, bunu dikkat çekmek için yaptı. Örneğin bir okyanustasınız ve bir çocuğun okyanusun ortasında bağırdığını düşünün. Ben yardım istiyorum diye size bağırıyor ve siz de oradan geçen bir geminin kaptanısınız ve yardımcı kaptanınıza, ‘Burada bir çocuk var ve dikkat çekmeye çalışıyor' deyip, geçip gidiyorsunuz. İntihar girişiminde bulunan bir çocuğa ya da intihar edeceğini söyleyen bir çocuğa umursamazca yaklaşmak bu sonucu getirebilir.

Bir çocuk intihar girişiminde bulunduysa bu bir depresyon belirtisi olabilir. Bunu mutlaka ciddiye almamız lazım. Bu çocuk şımarıklığından ya da dikkat çekmek için yapmıştır diye üzerinden geçip gidilecek bir konu değildir. Bunun üzerinde durmak lazım. Bir çocuğun daha önce yapmaktan keyif aldığı bir şeyi artık yapmak istememesi bu bizim için çok önemli bir konu.”


Uyku değişikliklerinin depresyon açısından çok önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Nasıroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Sağlıklı bir ruhsal muayenede mutlaka uyku sorulur. Bebeklerdeki, çocuklardaki, ergenlerdeki uyku bizim açımızdan çok önemli. Uyku değişiklikleri depresyon açısından önemlidir. Günde 8 saat uyuyan bir çocuk bir anda günde 11 saat uyumaya başladıysa ya da günde 1 saat uyumaya başladıysa bu çocukta bir ruhsal sorun olabilir. Bunun mutlaka bir çocuk psikiyatri hekimi tarafından görülmesi gerekir.

Çocukta kimlik değişikliği, ani, beklenmedik ve çocuğun normalde beklenmeyen tepkiler vermesi. Bunlar da çocukluk çağı depresyonlarının bir başka belirtisi olabilir. Bazen hızlı başlayan ve sonra aşırı bir şekilde devam eden tırnak yeme de bir depresyon öncü belirtisi olabilir. İnsan ruh sağlığı çözüm üretemediği zaman, bir kaygı, hüzün, üzüntü olduğunda bunu bedensel yakınmalar şeklinde ortaya çıkarabiliyor. Örneğin çok mutlu olduğunuzda kalp atışınızın hızlanması, çok mutsuz olduğunuz da bir karın ağrısı ya da baş ağrısı şeklinde karşımıza gelebilirler.

Kendi çocuğunuzun davranış değişikliklerini iyi gözlemlemeniz gerekiyor. Bu davranış değişiklikleri çocuğun hayatını etkilemeye başladıysa, ebeveynlere mutlaka kendi illerinde bulunan çocuk psikiyatri hekimine başvurmalarını tavsiye ederim.”

Sözcü

 

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Turizm gelirlerinde tek artış sağlık
Türkiye'nin turizm gelirlerinde sağlık harcamaları yüzde 12 artarak 715 ...
Hastanelerde WhatsApp dönemi
Şanlıurfa'daki Birecik Devlet Hastanesi, WhatsApp uygulaması ile hastalara ...
İşte kanserle ilgili doğru bilinen yanlışlar
Medipol Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Ölmez,"Sadece yüzde ...
 
Günde 450 kişiye kanser tanısı
Sağlık Bakanlığının istatistiklerine göre, Türkiye'de günde 450 kişi kanser tanısı alıyor.
İlaç ve zehirlenme sorularına anında yanıt
İlaç ve zehirlenmelere yönelik sorulara Hacettepe Üniversitesi Eczacılık ...
Obezite kadınları kanser mi ediyor?
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. ...
 
Sigara yasaklarında yeni düzenleme
Sağlık Bakanı Akdağ'ın verdiği bilgiye göre sigaraya yasaklarında yeni düzenleme geliyor.
Suriyeli doktorların geri dönüş mutluluğu
Suriyeli sağlık çalışanları, iç savaş nedeniyle yıllar önce bırakmak zorunda ...
Minik Firdevs'in büyük mücadelesi
Adıyamanlı Koparal ailesi, SMA hastası minik kızları için endişe ediyorlar.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
hollanda
Sosyal Medya
Demba ba
A Milli Takım
poyraz karayel
Ahmet Kaya
Slaven Bilic
bugün
terör