E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

BAYKAL’IN KANAL7 ÇIKIŞININ ARDINDA HANGİ KANAL YÖNETİCİSİNİN BASKISI VAR? 

“Kafamın tası çabuk atmaz, olağanüstü sabırlıyımdır” diyen Taha Kıvanç Baykal’ın son çıkışından sonra kafasının tasının iyice attığını söyledi ve bu çıkışın sebeplerini sorguladı. İşte Kıvanç’ın ulaştığı ilginç sonuç…

15.03.2007 - 04:10
BAYKAL’IN KANAL7 ÇIKIŞININ ARDINDA HANGİ KANAL YÖNETİCİSİNİN BASKISI VAR?

 

TEPEMİN TASI 

Bilen bilir, benim kafamın tası çabuk atmaz, olağanüstü sabırlıyımdır. En son Yeni Şafak'ın merkez binasının polis baskınına uğradığı gün sabrımı kaybetmiştim, kafamın tası atmıştı. Dışarıya nasıl bir görüntü vermiş olmalıyım ki, baskıncılar, o gün benim içinde bulunduğum odaya girme cesareti gösteremediler…

Olay belleğime kalın bir çiviyle çakılıdır.

Devletin aczini o gün bir kez daha gözlemlemiştim: İçişleri Bakanının baskından haberi yoktu; ne olduğunu öğrenmek üzere aradığı İstanbul Valisi bakanın telefonlarına çıkmıyordu. Emirlerini en yüksek siyasî sorumludan alan üç-beş kişi İstanbul'da gazete binası basabildi.

Demek, o sırada İstanbul Valisi olan kişi, üzerine 'gizli' damgasını vurduğu bir belgeyi de daha önce Başbakanlığa göndermiş… Valinin belgeyi şimdi hatırlamamasının sebebini ben biliyorum: Sadece altına imzasını koyarken gördü belgeyi; kaynatılan cadı kazanına kütük hazırlığı Ankara'da yapılıyordu ve akıl almaz iddialar Gaziosmanpaşa'daki bir büroda uydurulmuştu.

Tayyip Erdoğan'ı sürekli siyasî yasaklı tutmanın bir yolu olarak görülüyordu 'yüz kızartıcı suç' imali. "Bütün belediyelerde hırsızlık yapılır, belediye başkanları hırsızdır" kabulüyle yola çıkılmıştı. Dört koldan yürütülen hazırlıklara ve devlet gücünün en aşırı biçimde kullanılmasına rağmen istenilen sonuç alınamadı…

Alınamadı, çünkü Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde sıradan usulsüzlük bile bulamadılar…

Önceki gün, CHP lideri Deniz Baykal'ın, partisinin grup toplantısında, "Altında İstanbul Valisinin imzası var" sözleriyle kürsüye taşıdığı büyük iftira karşısında dilim tutuldu. İddiasına göre, Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde kurulan bir tezgâhla paralar toplanmış ve bankalar marifetiyle yandaş medyaya aktarılmış… Baykal, Yeni Şafak ile Kanal-7'yi suçluyordu açık açık…

Mustafa Karaalioğlu ve Mustafa Çelik ile sıkça yaptığımız Deniz Baykal üzerine sohbetlerde takındığım 'Baykalcı tavır' yüzünden mahcup duruma düşeceğim hiç aklıma gelmezdi.

Özellikle Deniz Baykal'ın akçalı konularda ithamda bulunmadan önce yüz defa düşüneceğini sanırdım. 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesinde, adaylardan para topladığına ve kızının İsviçre bankalarındaki hesaplarına 1,5 milyon dolar yatırıldığına dair bir belge gazete manşetlerine tırmanmıştı. Deniz Bey'in 'Pentagon'daki Özel Planlar Bürosu' tarafından uydurulduğuna inandığı o saldırıdan ne büyük bir ızdırap duyduğunu bütün kamuoyuyla birlikte ben de izlemiştim.

Arşivler ortada: Kendisine o günlerde en büyük desteği Kanal-7 ile Yeni Şafak vermişti.

1812-1890 tarihleri arasında yaşamış 'Şarkiyatçı' Sir Richard Burton'a ait olduğu bilinen bir aforizmanın gerçekliğine olan inancım bu son gelişmeyle bir kez daha perçinlendi. "Bir kölenin en büyük arzusu" diyor Sir Burton, "Azat olmak değil, kendisine ait bir köleye sahip olmaktır." Birileri tarafından haksız saldırılara uğrayan, şerefiyle oynanmak istenen bir insan, başkalarının şerefi söz konusu olduğunda daha dikkatli olmaz mı? Olmuyormuş demek…

Ne kadar üzüldüğümü fark eden bir dostum, "Üzülme" dedi bana ve ekledi: "Kürsüde konuşurken kendisini dikkatle izledim. Eline verilmiş metni okurken hiç mutlu görünmüyordu Baykal; sanki başına silâh dayanmışçasına sıkılmış görünüyordu. Dili sürçtü, yanlış okudu." Bu sözler nedense beni rahatlatmadı, üzüntümü daha da artırdı.

Sebep ne olabilir?

Çevremde bu soruya cevap teşkil edecek iki nokta üzerinde duruluyor… Biri, genel olarak muhafazakâr medyayla ilgili bir değerlendirme, diğeri de güncel bir konuyla ilgili. Her ikisine de aynı ağırlıkta ihtimal veriyor dostlarım…

Yeni Şafak'ın da içinde yer aldığı muhafazakâr gazetelerin satışları artıyor; bir gazete yöneticisi, bana, "Artık ayrı bir dağıtım örgütlenmesine gitmenin zamanı geldi de" dedi geçenlerde. Bu gelişmenin önünü kesemeyeceğini anlayanlar tiraj rakamlarını sorgulayıp okurun kafasına kuşku tohumları ekmeyi yeğliyorlar…

Benzer bir durum televizyonlarda da görülüyor. Kanal-7 izlenme payını neredeyse yüzde 40 artırarak kapattı geçen ayı; 'Haber Saati' de haber programları arasında birincilik tahtına oturdu. Önce "RTÜK reyting esaslarını değiştirdi de ondan" yalanına sarıldılar, şimdi de kendileri RTÜK'e kural değişikliği yaptırarak 'Haber Saati'ni birincilikten etme çabasındalar… Bir kanal yöneticisi, "Kanal-7'nin yükselişini izliyoruz, bir şeyler yapacağız" dedi, hem de ekrandan…

İkincisi de bir dostumun, "Deniz Bey vergi incelemesine muhatap bir kanalın zorlamasıyla yapmıştır bu konuşmayı" yakıştırması…

Benim kolay atmayan tepemin tası yerinde değil.

Kaynak: Yeni Şafak

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
BEDRİYE KÜÇÜK 14 Şubat 2007 Çarşamba 16:16

Aynı iş kolundaki şirketlerin birleşmesinin amacı karı arttırmak, bunun bir parçasıda birleşmeden yararlanarak az yada hiç vergi ödememektir. "POAŞ, Vergi kaçırmak amacıyla birleştiler" demek iyiniyetle bağdaşmaz. Ona vergiden yasal kaçınmak diyorlar.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kanal 6'nın Patronu Ahmet Özal Turktime'a konuştu
(ÖZEL-TALAT ATİLLA) El değiştirdiği söylenilen Kanal 6 televizyonu yönetim ...
Mehmet Barlas da Turktime'a konuştu: Dündar ve Güldemir Polemiği Düşünce olarak kalsaydı
(Turktime-Ersin Tokgöz) Emin Çölaşan ve Uğur Dündar’dan sonra Sabah Gazetesi ...
Uğur Dündar da Turktime'a Konuştu
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Ufuk Güldemir eleştirdi, O hep sustu. Medya peşinden ...
 
“YENİ BİR ‘AKINCI FIRDÖNDÜ’YÜ TAKDİMİMDİR!”
Tercüman’ın usta kalemi Kenan Sönmezler isim vermeden Ahmet Hakan’a fena yüklendi. İşte o yazı…
İKİ PATRONDAN YEPYENİ BİR GAZETE
İki eski medya patronu biraraya geldi ve yepyeni bir gazete çıkartıyorlar. ...
İRAN’LI ASGARİ, HÜRRİYET’İ DE KARIŞTIRDI… FATİH ÇEKİRGE’NİN PATLATTIĞI HABERE ENİS BERBEROĞLU TAŞ ATTI!
(TURKTİME- ANKARA KULİSİ) Tarih tekerrür etti. Fatih Çekirge bu kez de ...
 
YARKADAŞ İSTANBUL'U ANLATACAK
Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş, İstanbul'da son dönemde ...
TURGAY CİNER AK PARTİ'NİN PEŞİNE DÜŞTÜ
Turgay Ciner, Taksim'deki otelini 42 kata çıkarabilmek için Ak Parti'nin peşinde.
'İDDİASINI İSPATLAMAYAN AHLAKSIZDIR'
Baykal'ın iddialarına Yeni Şafak gazetesi sert tepki verdi. Gazete sürmanşetten ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
dolar
Christoph Daum
Kızılyıldız
Netanyahu
Tedavi
Şota Arveladze
Emre Belözoğlu
Gürcistan
muhsin yazıcıoğlu