Gerçi daha öncesinde de öyle aman aman yüz ağartacak bir üyesi değildi partisinin.
Sürekli içeriksiz çıkışları ve polemikleri ile kendi isminden söz ettirse de partisine pek de bir şey kattığı söylenemezdi. Ama benzerleri arasında yine de idare ediyordu.
Ancak hepinizin çok da yakından takip ettiği gibi son vukuatı kendi boyundan büyük bir sıkıntı açtı hem kendisi hem de partisi için.
Bahse konu skandalı biliyorsunuz. Ayrıca detaylara değinmeyeceğiz. Sadece “Aylin Nazlıaka… CHP’de Atatürk’ün resmini indiren milletvekili” desek, tüm süreç gözünüzün önünde tekrar canlanacak.
İşte o skandala kaynaklık edip sonra da benzerine az rastlanır bir beceriksizlikle krizi yönetmek yerine tırmandırıp büyüterek partisini de kendisini de üç aya yakın kamuoyunda tartıştıran, itibarını sıfırlayan Nazlıaka yük haline gelmiş ve CHP de bu yükten kurtulmak için Nazlıaka’yı partiden ihraç etmişti.
İşte o gün bu gündür Nazlıaka’dan ses seda yoktu.
Ama o da ne?
Önceki gün CHP Grup Toplantısında bir şok yaşandı. Partiden kovulan Nazlıaka hiçbir şey yokmuş gibi şaşkın bakışlar arasında ön sıraya yerleşti. Ve doğal olarak Nazlıaka’nın bu anlaşılmaz tavrı orada bulunan CHP’liler tarafından tepkiyle karşılandı. Ama Nazlıaka bana mısın demeyerek tekrar görünür olmanın yeterli olduğunu düşünüp bu görünürlüğün aslında kendisine nasıl bir anlama mal olduğunu hesap etmeden kendince tatmin oldu.
Ve anlaşıldı ki; Nazlıaka neyin neden olduğunu hiç anlamamış, siyasi hayatını bitiren hatalarından gram ders çıkarmamış. Oysa başına gelen her şeyin sebebi; lüzumsuz ataklarıydı. Görmemiş.
Aylin Nazlıaka önceden içeriksiz bir muhalif isimdi. Şimdi ise bir komedi figürüne dönüştü. Ve kaybetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |