AK Parti'den müftülere nikah yetkisi açıklaması 

İşte Ünal’ın açıklamasından satır başları:
Geçen hafta aldığımız bir kararla öncelikli olarak illerin kongrelerinin bitirilmesi karar altına alındı. Ve büyükşehirlerin kongreleri tamamlandıktan sonra yani 51 ili tamamladıktan sonra 30 büyükşehrin kongre süreçleri başlayacak. Şu ana kadar yapılan, yani büyükşehirlerin şu ana kadar gerçekleşen kongreleri gerçeklemiş olacak. Sosyal medyada yürütülen tezviratlar var, bunlara itibar etmeyiniz.

Buna neden gerek duyuldu? Yani büyükşehirlerin kongre süreçlerinin daha sonraya bırakılmasına… Bu tamamen planlamayla ilgili. Çünkü düşünün sadece bu hafta sonu bizim 53 tane planlanmış kongremiz var. Bu şu demek aynı zamanda, her kongre için Ankara’dan konuşmacıların gitmesi, o ilçedeki çalışmalar, onun öncesinde istişareler, değerlendirmeler… Dolayısıyla bunun getirdiği zorluklar dikkate alınarak rahat bir planlama yapılabilmesi gerekçesiyle öncelikli olarak 51 ilin kongreleri tamamlandıktan sonra büyükşehirlere başlayacağız.

Meclis’te görüşülecek olan müftülere nikah yetkisiyle ilgili olarak STK’lardan muhalefetten tepkiler var. Bu düzenlemenin revize edilmesi söz konusu mu?
Herhangi bir şekilde geri çekme söz konusu değil. Bu konu toplumda yeterince tartışıldı. Nihayetinde müftülere nikah kıyma yetkisinin, müftülüklere verilmesi medeni kanunun değişmesiyle ilgili bir konu değil. Yani nihayetinde diğer devlet memurları, nikah memurlarının nikah kıyma yetkisi neyse, yine müftülüklere de aynı yetki veriliyor. Sanki burada yapılacak olan dini nikahmış gibi bir algı oluşturmanın bir anlamı yok. Çünkü burada belediyenin görevlendirdiği nikah memuru, medeni kanunun ona verdiği yetki çerçevesinde nikah kıyıyorsa müftülükler de kıyacaklar. Buradan bir din istismarının çıkarılmasını doğru bulmuyoruz.

Dün CHP’li milletvekilinin 15 Temmuz’la ilgili açıklama “Darbenin AK Parti tarafından yapıldığını ve şehitlerin öngörülemediğini” ifade etti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin yeni yaptığı bir şey değil. Bunu 15 Temmuz’dan sonra başlattılar ve devam ettiriyorlar. Acı olan şu ki, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir FETÖ tehdidi olduğuna inanmıyor mu? FETÖ’nün orduda örgütlendiğine inanmıyor mu? Darbe yaptıklarına inanmıyorlar mı? Kılıçdaroğlu’nun CHP’si neden bu tehdidi görmezden geliyor? Bunu vebalini, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si altından kalkamaz. Şurası unutulmasın ki, biz 15 Temmuzu sulandırmak isteyen, itibarsızlaştırmak isteyen, 15 Temmuz’a tiyatro diyen, kontrollü darbe diyen herkesle 15 Temmuz’un anlamına, anısına o gün bu aziz milletin verdiği mücadelenin yüksek hatırına sonuna kadar mücadele ederiz.

Devlet bu yapıyla mücadele ederken, nasıl olur da kalkar siz dersiniz ki “bunu AK Parti yapmıştır” Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Bu FETÖ, 15 temmuz ile ilgili her bir karar vericinin masasına bir kitap bırakıyor. 15 Temmuz’un bir kontrollü darbe olduğuyla ilgili, tiyatro olduğuyla ilgili bir propaganda yürütüyor. Uluslararası alanda yürütülen bu propagandanın, Türkiye ayağını Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ve milletvekilleri yürütüyor. FETÖ kimi referans gösteriyor? CHP’nin söylemlerini gösteriyor arkadaşlar. Yurtdışında AK Parti’yi, seçilmiş hükümeti bir itibarsızlaştırma ve gayrı meşru ilan etme girişimiyle de aynı zamanda karşı karşıyayız.

Tıpkı sözde adalet yürüyüşüyle yapmak istedikleri gibi, sonuç bildirgesiyle CHP ne yapmak istedi? AİHM’e yapılacak başvurulara altlık hazırladığı gibi, FETÖ’nün yurtdışında yürüttüğü kampanyaya maalesef malzeme taşıyorlar. Şunun bilinmesini isteriz ki 250 şehit spekülasyon konusu yapılamaz. Bunun da hesabını sorarız.

Sayın Başbakan’ın Bağdat ziyareti bekleniyor. Buna ilişkin değerlendirme gündeme geldi mi? Sayın Başbakan, üçlü mekanizmadan söz etmişti. Tahran’dan katılım gerçekleşecek mi?
Bu konu MYK’da gündeme gelmedi. Bu konuda hükümet sözcümüz sizleri bilgilendirecektir.

Müftülere nikâh yetkisiyle ilgili MHP’nin muhalefet şerhi vardı. CHP’nin tavrı biliniyor. MHP ikna edilmiş olabilir mi?
Bu konu gündeme gelmedi arkadaşlar.