E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Ya düzene teslim olursa? SYRIZA'nın seçim zaferi solda sevinç kadar endişe kaynağı da oldu!

Yunanistan'da Radikal Sol Koalisyon'un (SYRIZA) seçimlerinde beklendiği gibi birinci parti olarak çıkması ve hükümeti kuracak olması dünya çapında bir yankı uyandırdı.

27.01.2015 - 09:31
Ya düzene teslim olursa?

2008 krizinin ardından solun yükselişe geçtiği ülkede SYRIZA'nın iktidar olması, zafer sevinciyle karşılandı. AB ülkelerinin yönetimleri SYRIZA'nın iktidara gelmesinden kaygılı ancak hem ülke hem de dünya solu da zafer sevincinin yanı sıra ciddi endişeler taşıyor.
SYRIZA seçimleri kazandı, zaferini ilan etti. Bu seçim sonuçlarının Yunanistan'ın sınırlarını çok aşan bir etkisi oldu. SYRIZA'nın seçim başarısının sıradaki İspanya'yı da etkileyeceği ve Avrupa çapında yaygınlaşacağı görüşleri ileri sürülüyor. Solda hem zafer sevinci, hem de SYRIZA'nın Troyka'nın dayatmalarına teslim olabileceği endişesi yaşanıyor. Ayrıca seçim sonuçları, Yunanistan'dan alacaklarını tahsil etme ve krizin bedelini emekçi kesimlerin omuzlarına yüklemeyi savunanlar açısından da bir panik ve endişe yol açmış durumda.

2 yıl önceki çizgisinden geri adım, endişe yarattı

SYRIZA'nın iki yıl önceki uzlaşmaz tavrından geri adım atması solun bu seçim zaferine temkinli yaklaşmasına, hatta sert eleştirilerine yol açtı. SYRIZA'ya ilişkin tartışma henüz seçimler gündemde değilken, partideki çizgi değişimiyle beraber başladı. Bu tartışma, Türkiye'ye de Yunanistan'dakine paralel bir şekilde yansıdı.

"Sosyal Avrupa' için umut" görüyorlar

SYRIZA solun genelinde büyük ölçüde bir sevinç ve umut ile karşılanıyor. Kapitalizmi doğrudan karşısına almasa, mülkiyet ilişkilerini sorgulamasa da "solduyuyu ve çözümü ve Avrupa'da çözümü temsil ettiği" için SYRIZA'ya yaklaşım olumlu. Bazı görüşlere göre de SYRIZA, "sosyal bir Avrupa'nın mümkün olduğu" iddiasını güçlendiriyor. Türkiye'de ÖDP bu çizgiyi savunuyor, Selami İnce ve Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu gibi yazarlar da bu görüşü savunuyor. Bu değerlendirmelere daha temkinli yaklaşanlar ise, SYRIZA'nın "kitleler için yaklaşan sert sınıf mücadelelerine açılan bir köprü işlevi" görebileceği görüşünde.

Partinin sol kanadı ve diğer sol partiler "teslimiyetçilikle" suçluyor

SYRIZA'nın sol kanadı ve Komünist Parti, Devrimci İşçi Partisi, bir dizi antikapitalist parti ve gruptan oluşan Anstarya (İsyan) Cephesi de partinin yeni çizgisini uzlaşmacı ve teslimiyetçi buluyor; Troyka ile yapılan bütün anlaşmaların iptalini, bankaların kamulaştırılmasını ve Euro'dan çıkış seçeneğini savunuyor.

"Troyka'nın safına geçer" endişesi

Avrupa'da sınıf mücadelesinin yükselişe geçtiği bir döneme girildiği öngörüsünde bulunan sol çevrelerde başlıca kaygı, krizin yükünü işçi sınıfı ve emekçilerden burjuvaziye doğru genişletmeyi hedefleyen SYRIZA'nın, yaşanması hiç de sürpriz olmayacak gelişmeler ile saf değiştirmesi olasılığı. Soldaki bu kuşkuyu besleyen de SYRIZA'nın AB düzeni içinde kalacağına dair taahhüt niteliğindeki açıklamaları. Partinin lideri Alexis Tsipras'ın parlamentoya girdiği 2012'den bu yana AB ile çatışmaya girmeyeceği yönündeki beyanları da bu kuşkunun nedeni olarak dile getiriliyor. SYRIZA ayrıca ülkenin NATO, IMF ve AB ile ilişkilerini sorgulamamakla ve kitlelerin önüne bir sosyalizm hedefi koymamakla eleştiriliyor. SYRIZA, "radikal reformist" bir hareket olarak niteleniyor. Türkiye'deki Devrimci İşçi Partisi'nin Genel Başkanı Sungur Savran, SYRIZA'ya yönelik bu eleştirileri paylaşıyor.

"Her şeye rağmen programı sistemin sınırlarını zorluyor"

SYRIZA'nın politikasına yönelik eleştirileri kabul etmekle birlikte programını, "sistemin sınırlarını zorlayan, sistemin içinde tamamıyla yerine getirilmesi mümkün olmayan bir geçiş önlemleri paketi" olarak değerlendiren görüşler de var. Türkiye'de yürüyen tartışmada Prof. Dr. E. Ahmet Tonak bu görüşü savunuyor.

SYRIZA'ya destek sunan bir diğer görüşe göre de parti "kapitalist gerçekçi" davranıyor. Ergin Yıldızoğlu'nun savunduğu bu görüşe göre, SYRIZA, "uluslararası sermayeyi uzlaşmaya ve tavizler vermeye zorlayabilir.

"PASOK-laşma"

Prof. Dr. Korkut Boratav ise SYRIZA'nın sınırlı, sembolik ödünler dışında Troyka politikalarını, borç yükümlülüklerini sürdürmek zorunda kalacağı ve ülkedeki devrimci güçlerin temsilî demokrasinin sınırlarına toslayacağı öngörüsünde bulunarak, partinin de sosyal demokratlaşacağı fikirleri öne sürülüyor. Bu da yaygın görüşlerden biri ve bu durum, partinin "PASOK-laşması" olarak nitelendiriliyor. Tabii bu tabloda dile getirilen olasılıklardan biri de SYRIZA'nın umutları boşa çıkarması durumunda faşist parti Altın Şafak'ın yükselişe geçebileceği. Yunanistan'daki Troçkist çizgideki Devrimci İşçi Partisi (EEK), bu uyarıda bulundu.

Lula örneği temkinlilik yaratıyor

SYRIZA'ya yönelik bu temkinli yaklaşımda 2002'de Brezilya'da iktidara gelen İşçi Partisi Lula da Silva örneğinin de epeyce payı var. Radikal sosyalizm söyleminden sonra düzene adapte olması nedeniyle bugün solda siyaset yapanları, oldukça temkinli hale getiriyor.

SYRIZA'yı iktidara taşıyan koşullar neydi?

ABD'de patlak veren 2008'deki finansal kriz, Euro Bölgesinin çevre ekonomilerini kredileri ödeyemez hale getirdi, özel kesim borçları devletleştirildi ve finansal kriz bir borç krizine dönüştü. Avrupa'daki bu çevre ekonomilerinin başında da Yunanistan geliyordu. Yüksek faizlerle sürdürülemez bir borçlanma nedeniyle 2010'da iflasın eşiğine gelen Yunanistan'ın, alacaklılarının başında Almanya ve Fransa bankaları geliyordu. 2010'da Alman ve Fransız bankalarının Yunanistan'da alacakları 80 milyar doları buluyordu. GSYH'sinin yüzde 110'u kadar borcu bulunan Yunanistan'ın iflasının tüm bir AB ekonomisini ve Euro alanını riske atacak olması göze alınamayınca, Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'den oluşan "Troyka" tarafından ülkeye 230 milyar Euro borç verme kararı alındı. Karşılığında da kamu harcamalarının kısılması,10 binlerce kamu personelinin işte atılması, özelleştirme, ücretlerin düşürülmesi, sendikasızlaştırma ve ekonomin yeniden yapılandırılması şartı koydu. Hükümet bunu kabul etti. Kriz daha da derinleşti.

Borç, işsizlik, evsizler ve isyan

Ödeyemez hale geldiği borçlarıyla AB'nin para birliğini de çökmenin eşiğine getiren Yunanistan'da, fatura, ağırlıklı olarak çalışanlara kesilince, işsizlik çığ gibi büyüdü ve evsiz kalanların sayısı o derece arttı ki, her sokakta battaniyesiyle uyumaya çalışan birini görmek sıradanlaştı. Troyka ile anlaşma yapıldığı 2010'da GSYH'nin 110'u kadar olan kamu borçları 2014'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 176'ya çıktı. 2010'da yüzde 13,5 olan işsizlik son verilere göre yüzde 25,8'e ulaştı; genç işsizliği ise 2010'da yüzde 30,8 iken, yüzde 49,8'e yükseldi. Bu durum da 2008'in Aralık ayında Aleksis Grigoropulos'un öldürülmesiyle ateşlenen isyan dalgasını ekonomik krizle birleştirdi ve ülke yangın yerine döndü.

SYRIZA radikal taleplerle ortaya çıkmıştı

İşte SYRIZA'yı iktidara taşıyan koşullar böyle gelişti. 2012'de "borçları ödemeyi reddeden" bir politikayı dillendiren ve Euro'dan çıkmaktan söz eden SYRIZA, 17 Haziran 2012'de yapılan seçimlerde yüzde 27 oy alarak ikinci parti oldu. Ancak aradan geçen 2 yılda SYRIZA'nın radikal talepleri yumuşadı.

AB, tedbir almaya çalıştı

Tabii AB, Yunanistan krizinin ülkeden ülkeye bulaşmasına ve bir Euro krizine dönüşmesine engel olmak için aradan geçen iki yılda bazı tedbirler geliştirdi. Bunun için bir kurtarma fonu oluşturuldu, Avrupa Merkez Bankası'nın son kredi mercii olarak rolü artırıldı, büyük bankaları kapsayan bir birlik oluşturuldu. "Grexit" olarak anılan Yunanistan'ın Euro'dan çıkmasının sistem için oluşturacağı riski azaltıldı.

İşte SYRIZA'nın yeni programı

SYRIZA, artık Euro'dan çıkış seçeneğini savunmuyor ve borçları ödemeyi reddetme çizgisini terk etti. SYRIZA şimdi, Selanik deklerasyonuyla beyan ettiği, Troyka ile sıkı bir pazarlık ve bu yolla yeni bir "inşa planı"nı yaşama geçirme politikasını izleyecek. Buna göre, özel sektör borçları ödenecek; Euro Bölgesi devlet alacakları üzerinde müzakere başlatılacak. 1953'te Batı Almanya'nın dış borçlarının yüzde 50'sini silen Londra Anlaşması bu seçeneğe örnek gösteriliyor. Dış borç yükünün hafifletilmesi ve varlıklı katmanların ek vergileri sayesinde Troyka'nın kemer sıkma politikalarına son verilecek; sosyal harcamalar hızla artırılacak. SYRIZA'nın halka vaatleri ise asgari ücretin 751 Euro'ya yükseltilmesi, devletin 300 bin kişiye iş vermesi, 300 bin aileye bedava elektrik verilmesi, yemek yardımı yapılması, ısınma için kullanılan yakıttan alınan tüketim vergisinin düşürülmesi, 30 bin daire için metrekare başına 3 Euro kira yardımında bulunulması, sigortasız ve işsizlere ücretsiz sağlık hizmeti ve ilaç yardımı, işsizlere bedava ulaştırma kartı verilmesi ve vatandaşın oturduğu kendi evinden vergi alınmaması var.
,cnntürk
 

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
IŞİD'e bir darbe daha!
Irak ordusunun IŞİD'i Diyala bölgesinden tamamen attığı açıklandı.
Vladimir Putin hükümet üyeleri ile krizi görüştü!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova dışında yer alan Novo Ogoryova ...
ABD'de kar fırtınası alarmı!
ABD’nin kuzeydoğu eyaletlerini etkilemesi beklenen kar fırtınası sebebiyle ...
 
'IŞİD Kobani'den çıkarıldı'
Bütün dünyanın heyecanla izlediği Kobani’deki savaş 133 günün sonunda ...
Stoltenberg'den sert çağrı:
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Rusya'ya Ukrayna'daki ayrılıkçıları ...
Reyhanlı'daki Cilvegözü Sınır Kapısı kapatıldı!
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı, Suriye tarafındaki ...
 
Trablus yönetimi görüşmelere katılmadı!
BM öncülüğünde Libyalı taraflar arasında yürütülen diyalog görüşmelerinin ...
IMF'den Yunanistan'a uyarı:
IMF Başkanı Lagarde, Yunanistan’da iktidara gelen Radikal Sol Koalisyon ...
ABD, Yemen'deki büyükelçiliğini kapattı!
Amerika Birleşik Devletleri'nin, Yemen'deki büyükelçiliğini kapattığı bildirildi.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
japonya
Türkmenistan
konya
Okan Buruk
madenci
kardemir karabükspor
deprem
türkiye
John Kerry