Ankara’nın uzun menzilli savunma sistemi ihalesini Çin’e vermesine NATO’dan tepki geldi. İttifakın geleceğinin üye ülkelerin askerî güçlerini birleştirmesini de içerdiğini belirten NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “Tüm hükümetler bu gereksinimleri ciddiye almalıdır” dedi.
Wall Street Journal ’ın haberine göre, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Türkiye’nin söz konusu tercihine ilişkin olarak “Nihai karara varılmadığını anlıyorum,” dedi.
Türkiye’nin geçen hafta, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa konsorsiyumu ve devlet kurumu Rus silah üreticisinden gelen teklifler yerine, Çinli Precision Machinery Import-Export isimli şirketten uzun menzilli füze savunma sistemi alacağını açıklaması Batı’da tepkilere neden olmuştu.
Batılı diplomatlar, Çin’de üretilmiş donanımla yapılmış bir füze savunma sisteminden şüphe duyduklarını söylemişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçen hafta toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin uzun menzilli savunma sistemi ihalesini Çin’e vermesi ve buna yönelik olumsuz tepkiler hakkında konuşan Rasmussen, 28 ülkeden oluşan NATO’nun geleceğinin askerî güçlerini Birleşik Kuvvetler İnisiyatifi altında birleştirmeyi de kapsadığını bildirdi. Rassmussen, “Tüm hükümetler bu gereksinimleri ciddiye almalıdır,” dedi ve savunma harcamalarının en sonunda hükümetlerin kendi kararı olduğuna dikkat çekti.
Çinli şirketin 3 milyar doların üzerinde bir fiyatla sunduğu sistem, Raytheon RTN +0.24% ve Lockheed Martin LMT +0.28% isimli şirketlerin Patriot sistemleriyle rekabet etmişti. Konuya yakın kaynaklar şirketlerin halen Türkiye’nin son kararı konusunda bilgilendirilmeyi beklediğini belirtti.
Rasmussen son haftalarda, füze savunma sistemlerinin NATO’nun Avrupalı üyelerinin kaynak aktarması ve endüstriyel temelin korunduğundan emin olması gereken bir alan olduğuna dikkat çekmişti.
Anders Fogh Rasmussen, askerî hava taşımacılığı ve hava taşıtlarına yakıt ikmali konusunda daha ileri düzeye gelinmesi gereksinimini ayrı tutarak, “Sorunlardan biri Avrupa savunma sanayisinin parçalı olması,” dedi.
Rasmussen daha önceki bir etkinlikte, NATO’nun Libya’ya yaptığı müdahalenin Avrupalı üyeler arasındaki, özellikle insansız gözetleme uçağı, ağır nakliyat ve hava taşıtlarına yakıt ikmali olmak üzere askerî kapasite “farklılıkları” olarak tanımladığı ayrılığın önemini bir kez daha gösterdiğini söylemişti.
Rasmussen, Libya’daki askerî operasyondan çıkarılan derslerin Avrupalı müttefiklerin NATO’ya olan mali yükümlülüklerini arttırmasını sağlamasını, ABD güçlerinin taşıdığı yükün ise azalmasını umduğunu belirtti.
taraf
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...