SPK eski başkanı Doğan Cansızlar: TMSF’ye olağanüstü bankacılık yetkileri vermek Anayasa’ya aykırı!

Cansızlar, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu da kaydetti.

Bankacılık Kanunu’nda yapılması öngörülen değişiklikle bankalara el koyma yetkisinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ndan (BDDK) alınıp Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) verilmesi ve fona ayrıca devredilen bankaların ihalesiz satış yetkisi tanınmasına ekonomistlerden tepki geldi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, TMSF’nin var olan yetkilerinin daha da genişletildiğine işaret ederek, “Durup dururken böyle bir yetkinin genişlemesi aslında bankacılık sektörü, finans sektörü açısından bana biraz sakıncalı geliyor. Bu hüküm Anayasa’ya aykırı. Bunun yanı sıra Vakıflar Bankası ile ilgili de birtakım düzenlemeler var. Vakıflar Bankası’nın yüzde 58 hissesini Hazine’ye devrediyorsunuz. Bu da Anayasa’ya aykırı. Vakıfların mal varlıkları kamulaştırılamaz, el konulamaz bu da Anayasa Mahkemesi’nce döndürülebilecek bir husus. Olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) dönebilecek bir düzenleme.” dedi.

Cansızlar, katıldığı Bugün TV’deki programda bankacılık sektörü ve Meclis’e sunulan yargı paketi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. TMSF’ye devredilen bir bankanın yeni düzenlemeyle birlikte ihalesiz satabileceğini kaydeden Cansızlar, “TMSF’nin satışla ilgili yetkileri zaten vardı. Bunu genişletiyor bu kanun. Fona devredilen bir bankayı TMSF isterse ihalesiz olarak kamu bankalarına ihalesiz bir şekilde devredebilecek.” diye konuştu. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Bank Asya’nın yüzde 25’lik sermaye artırımını onayladığına işaret eden Cansızlar, bankanın sağlam olduğunu kaydetti. Cansızlar şöyle konuştu: 

“Aylardır Bank Asya üzerinden spekülasyonlar yapılıyor, sanki bunun zemini oluşturulma hissini veriyor. Çünkü Bank Asya ile ilgili olarak ne BDDK’dan ne de halka açık olması nedeniyle de SPK’dan bugüne kadar herhangi olumlu ya da olumsuz bir görüş ortaya konulmadı. Onun ötesinde SPK daha geçenlerde Bank Asya’nın yüzde 25’lik nakit sermaye artırım talebini de uygun gördü. Bir banka eğer sağlamsa, fona devri ve kapatılması mümkün gözükmüyor. SPK’nın da olsun BDDK’nın da olsun, bu konuda herhangi bir karar alamayışının gerekçelerinden bir tanesidir. Sanki bu tür kuruluşlarla ilgili hukuki zemin hazırlanır gibi bir durum ortaya çıkıyor. Özellikle ekonominin ve finans sektörünün geleceği açısından son derece sakıncalı.” 

Sermayesinin yarıdan fazlasının yabancıların elinde olan milli bir bankanın devlet eliyle batırılmaya çalışılmasının doğru olmadığını söyleyen Doğan Cansızlar, “Şimdi siz kalkıp milli bir banka olan doğrudan yerli sermaye ile kurulan bir bankayı devlet eliyle batırmanız doğru bir yaklaşım değil. Bunu hem içerideki yatırımcılar hem de dışarıdaki yatırımcılar açısından ve böyle hukuki düzenlemelerle zemin hazırlayarak bu işi sonuçlandırmaya netleştirmeye çalışmanız son derece sakıncalı.” uyarısında bulundu.

"EL KOYMA YETKİSİ ÇOK SAKINCALI" 

Cansızlar, TBMM’ye getirilen diğer bir tasarıyla da, anayasal düzene ve devlet güvenliğine yönelik olarak oluşacak herhangi bir tehdit karşısında kişilerin ve kuruluşların mal varlığına el konulabileceğini söyledi. Cansızlar, “Siz herhangi bir kişiyi veya kuruluşu terör örgütü olarak ilan ettiğinizde ya da terörizme yardımcı olarak ilan ettiğinizde, bu kişi ve kuruluşların tümünün mal varlıklarına el koyacaksınız, yani müsadere edeceksiniz. Eski Osmanlı’daki müsadere normal bir devlet geliri gibi bakılırdı. Ona geriye dönüş gibi bir hal ortaya çıkmış oluyor ki bu çok sakıncalı. Bana göre bu ilerideki dönemlerde Anayasa Mahkemesi tarafından, olmazsa AİHM tarafından iptal edilebilecek.” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen ay TÜSİAD GİK’teki konuşmasında Bank Asya için “Bu banka batmış zaten.” açıklamasını değerlendiren Doğan Cansızlar, Bank Asya’nın battığına dair herhangi bir emare olmadığını kaydetti. Cansızlar, şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Hem halka açık bir banka Sermaye Piyasası Mevzuatı’na tabi hem de BDDK’ya tabi bir bankadır. Eğer varsa böyle bir şey bu iki kuruluş tarafından açıklanır. SPK açısından bakıldığında sermaye artış talebi olduğunda yüzde 25’lik nakit artış talebi son dönemde yerine getirildi. Ben eminim gerek BDDK gerekse SPK gerekli incelemeleri yapmıştır. Yaptıktan sonra herhangi bir şeyi göremediği için tedbir alma ya da açıklama yapma gereği hissetmemiştir. Ama siyaset zemininde olsun, gerekse sokaktaki herhangi bir vatandaş olsun banka ile alakalı olarak herhangi bir şekilde iyi ya da kötü yorum yapması yasaktır. Bankalar Kanunu bunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Buna aykırı hareket etmenin de cezası vardır. Suç olduğu için de suç duyurusunda bulunmak lazım.” 
cihan