E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

MAZLUMDER: Polislerin insan hakları ihlal edildi!

Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Koçer, 22 Temmuz 2014 tarihinde sahur vakti gözaltına alınan emniyet mensuplarının gözaltı süreçlerine ilişkin açıklama yaptı.

1.08.2014 - 21:53
MAZLUMDER:

 Mazlumder olarak esas sorunun, İstiklal Mahkemeleri'nden, Yassıada'ya, Sıkıyönetim Mahkemeleri'nden, DGMlere, Özel Yetkili Mahkemeler'e dek uzanan, siyasetin ve vesayetin yargıyı bir tedip aracı olarak görme alışkanlığına dayalı mekanizma sorunu olduğuna inandıklarını belirten Koçer, "Bu sorun ile yüzleşerek, insan hakları ihlali doğuran sistemin değişmesi ve değiştirilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Bir dönem sistemin sahibi gibi görünen ve ihlale neden olanların bir süre sonra aynı sistemin mağduru olduğu tarihi gerçeğini hatırlatarak, usul, hukuk ve adaletin herkes için her zaman savunulması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Hakkındaki suç isnadı ne olursa olsun, herkesin adil bir şekilde soruşturulması, yargılanması en başta gelen haklardandır. Aksi halde, adalet adı altında zulüm dağıtılmaya devam edilir." ifadelerini kullandı.

Açıklamasının başında emniyet mensuplarına yönelik İstanbul merkezli operasyon gerçekleştirildiğini ve 49 polis memurunun gözaltına alındığını dile getiren Koçer, 29 Temmuz 2014 gecesi gözaltına alınan 49 şüpheliden 38'inin serbest bırakılmasına, 11 kişinin tutuklanmasına karar verildiğini hatırlattı. Serbest bırakılan 38 şüpheliden 8'i hakkında yurt dışına çıkma yasağı konulduğunu, 17 şüphelinin ifadesi alınmadan dosya üzerinden serbest bırakılmasına karar verildiğini anlatan Koçer, usulsüz dinleme, resmi belgede sahtecilik, sahte delil üretmek ve casusluk gibi ağır/ciddi suçlamalar atfedilen şüpheliler hakkındaki soruşturma işlemlerinde 'Adil Yargılanma Hakkı'nın ihlali niteliğindeki yargı sisteminin kadim sorunlarının bir kez daha yaşandığına dikkat çekti.

Kanunlar veya uygulayıcılar ne kadar değişirse değişsin, pratiğin değişmediğini vurgulayan Koçer, yargının bağımsız ve tarafsız işleyişine dair şüphelerin ortaya çıktığını, şüphelilere suçlu muamelesi yapıldığını, medya üzerinden masumiyet karinesinin ihlali, yargılama makamlarını etkileme çabası, gözaltında kötü muamele, gözaltı sürelerinin aşılması ve benzeri sorunların yaşanmaya devam ettiğini söyledi.

Soruşturma ve kovuşturmada ki usulsüzlük ve hukuka aykırılıkların adil olmayan bir yargılamaya neden olduğunu belirten Koçer, "Sonuçta verilen nihai hükmü de hukuken sakat hale getirmektedir. Bu nedenle, soruşturmanın başından kovuşturma sonuna kadar bütün aşamalarda adil bir yargılamanın tüm güvenceleri sağlanmalıdır. Bahse konu operasyonda şüphelilerin dört gün yasal gözaltı süresinden sonra, bir eşya gibi 'muhafaza altına alınarak' özgürlüklerinin kısıtlı tutulmaya devam edilmesi suretiyle savcılık ve sorgu işlemlerinin sürdürülmesi kabul edilemez. Şüpheli olarak gözaltına alınanlar hakkında mümkün olan en kısa sürede karar verilmesi gerekir. Devlet, özgürlüğünü kısıtladığı kişiler hakkında en kısa sürede serbest bırakılma veya tutuklama yönünde bir karar verilmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Günler süren ve gece gündüz demeden yapılan sorgunun, tek bir hâkim tarafından yürütülmesi, hem şüpheliler hem de sorguyu yapan hâkim için hak ihlalidir." diye konuştu. 

Adil bir yargılamanın en büyük güvencesinin mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olması, hiçbir kişi ve kurumdan talimat almadan görevini yapması ile 'Masumiyet Karinesi' ilkesine riayet olduğunun altını çizen Koçer, medya üzerinden propagandaya dönüşen şüphelilerin lehinde ve aleyhindeki yayınlar ile politikacıların gözaltındaki şüphelilere ve soruşturmaya ilişkin açıklamalarının, bu ilkeleri ihlal ettiğini ve soruşturmaya gölge düşürdüğünü ifade etti.

'ŞÜPHELİ KİŞİLERİN HENÜZ YARGILAMA YAPILMADAN SUÇLU İLAN EDİLME'

Şüpheli kişilerin henüz yargılama yapılmadan suçlu ilan edilmeleri, adil bir yargılama beklentisini ortadan kaldırdığına dikkat çeken Koçer, şöyle devam etti: "Şüphelilerden bazıları, iddia edildiği gibi, geçmişte, hukuksuz veya usulsüz işlemlerde yer almış olsalar bile; aynı usulü onlara karşı yürütmek hak ihlalidir. Adil yargılanma ve masumiyet karinesi ilkesi sadece kağıt üzerinde kalan ilkeler olmamalıdır. Geçmişte yapılan hak ihlallerini misli ile yapmak ve bunu meşru göstermeye çalışmak yeni mağduriyetler doğurmakta ama eski mağduriyetleri de ortadan kaldırmamaktadır. Esas olan bu ihlalleri doğuran mekanizmaları sorgulamak, denetlemek ve bir daha aynı hak ihlallerinin meydana gelmemesi için gerekli yasal düzenlemeleri ve güvenceleri sağlamak olmalıdır. 'Usul esasa mukaddemdir' düsturunun çiğnenmesi davanın özüne zarar vermekten başka bir işe yaramadığı gibi yeni mağduriyetler ve yeni intikam duyguları da oluşturmaktadır. Mazlumder olarak esas sorunun, İstiklal Mahkemeleri'nden, Yassıada'ya, Sıkıyönetim Mahkemeleri'nden, DGM'lere, Özel Yetkili Mahkemeler'e dek uzanan, siyasetin ve vesayetin yargıyı bir tedip aracı olarak görme alışkanlığına dayalı mekanizma sorunu olduğuna inanıyoruz. Bu sorun ile yüzleşerek, insan hakları ihlali doğuran sistemin değişmesi ve değiştirilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Bir dönem sistemin sahibi gibi görünen ve ihlale neden olanların bir süre sonra aynı sistemin mağduru olduğu tarihi gerçeğini hatırlatarak, usul, hukuk ve adaletin herkes için her zaman savunulması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Hakkındaki suç isnadı ne olursa olsun, herkesin adil bir şekilde soruşturulması, yargılanması en başta gelen haklardandır. Aksi halde, adalet adı altında zulüm dağıtılmaya devam edilir."
aa

ETİKETLER:
mazlumder , polis , DGM , yolsuzluk
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
YSK Başkanı Ali EM Turktime'a Konuştu
28 Ocak 2010 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu Başkanı (YSK) olan Ali Em geçen ...
A.Ü. Z.F. Dekanı Çolak Turktime'a Konuştu TV'lerdeki Bal Reklamları Hayvansız Mandıralarda Kaşar Üretmeye Benziyor!
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak Turktime’ı ...
Tayyar: Muhafazakâr Değilim… Ahmet Hakan Oynak… Gül Denge, Erdoğan Gönül Adamı!
Ergenekon’da ağababalar dışarıda, soruşturma zenciler üzerinden yürütülüyor… ...
 
General Dostum Turktime’a Konuştu: Taliban Güçlendi Ama Onları Ben Yok Ederim!
Hamid Karzai ile ittifak kurup seçimlere girmek için Afganistan’a dönen ...
E.Albay Türemen: Karadayı Darbe Konseptine Uymayan Subayları Ankara’dan Uzaklaştırdı!
Karadayı darbe hazırlığı için subayları nasıl fişledi? Darbe konusunda ...
Büyük Yangından Önceki Son Röportajı Turktime Yaptı… Özbey: İstanbul Kötü Yönetiliyor!
Birkaç gün önce yanarak kül olan Avrupa’nın en büyük gösteri merkezi İstanbul ...
 
Adnan Oktar Turktime’a Konuştu: Said-İ Nursi'yi Atatürk Konusunda Yanılttılar!
Evrim teorisine karşı onlarca eseri, şatafatlı hayatı ve ilginç çıkışlarıyla ...
Erhan Göksel: Teslim Bayrağı Çeken Büyükanıt Divan-ı Harp’te Yargılanmalı!
Sınır ötesi harekat yapıldığı zaman aslında sanıldığı gibi bir harekat ...
Fatih Karaca: Tuncay Özkan Grubun’dan Kimseyi İşten Atmadık, Kendileri Ayrıldı...
Aralarında Kanaltürk ve Bugün Gazetesi'nin de bulunduğu Koza-İpek Medya ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Ak Parti
TÜFE
yunanistan
Bütçe
mülteci
Zlatan Ibrahimoviç
Çaykur Rizespor
Milwaukee Bucks
Anayasa