Daily Telegraph gazetesinin iç sayfalarında dikkat çeken bir haberde ise, Suriye'de Kürt Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) koalisyon güçlerinin hava desteği ve müttefiklerin yardımıyla Rakka'ya yaklaşması üzerine Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Rakka'daki Kürtleri şehirden sürmeye başladığı belirtiliyor.
"Kürt mahallerinde dağıtılan el ilanlarında tüm Kürtlerin şehri 72 saat içerisinde terk etmesi gerektiği, aksi takdirde Şeriat mahkemelerinde yargılanacakları yazıyor" denen haberde, Kürt evlerinin de kırmızı boyalarla işaretlendiğini belirtiyor.
Rakka'nın Kürt mahallelerinde megafonlarla yapılan anonslarda ise IŞİD militanlarının "Haçlı koalisyonuyla işbirliği yapıyorsunuz" dediği ifade ediliyor.
Gazeteye konuşan eski Rakka kent konseyi üyesi ve aktivist İbrahim Müslim, "Bize sürgün kararının 'Kürt - Haçlı işbirliği'nin bir sonucu olduğunu söylüyorlar" diyor.
Kürtlerin Rakka'nın kuzeyindeki Kürt kantonlarına gitmemeleri için Tel Abyad ve Kobani yollarının kesildiği de belirtilen haberde, Kürt ailelerin Palmyra'ya yönlendirildiği ifade ediliyor.
Yaklaşık Kürt 200 ailenin Rakka'dan ayrıldığı bilgisinin yer aldığı haberde IŞİD kontrollerini atlatarak Kobani'ye gelmeyi başaran Cevan Ali'nin anlattıklarına da yer veriliyor:
"Evimizi ve tüm eşyalarımızı geride bıraktık. Rakka'da sürekli olarak istismara maruz kalıyorduk. Kürtleri keyfi biçimde gözaltına alıyorlardı. Mahallemizde suyu ve gıda yardımlarını kesiyorlardı. İnsanın evini bırakıp gitmesi çok zor."
Independent gazetesinde ise bugün toplanacak olan Avrupa Birliği liderler zirvesinde İngiltere Başbakanı David Cameron'un ülkesinin AB üyeliğini yeniden müzakereye açmayı teklif edeceği belirtiliyor.
Ancak bir yandan Yunanistan krizine diğer yandan ise giderek büyüyen göçmen sorununa odaklanmış olan AB'nin henüz İngiltere'nin taleplerini görüşmeye hazır olmadığı da haberde vurgulanıyor.
Zirve öncesinde konuşan Cameron, "İngiltere vatandaşlarının AB üyeliği konusundaki sıkıntılarını giderme yönünde ileriye doğru bir adım daha atacağız" demişti.
Ancak Independent gazetesi, gündemin aciliyeti ve yoğunluğu nedeniyle Cameron'un istediği ilerlemeleri yakalayamayacağını ifade ediyor ve "Ayrıca Fransa İngiltere'nin talep ettiği reformları desteklemeyeceğine dair sinyaller verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claulde Juncker de geçen yıl Cameron ile yaşananlardan dolayı Başbakanı affetmiş gibi gözükmüyor. Cameron Juncker'in Komisyon Başkanlığına kamuoyu önünde karşı çıkmıştı" deniyor.
İngiltere dört temel alanda AB üyeliğinin yenilenmesini istiyor:
-İngiltere'nin 'Daha bütünleşmiş bir birlik' politikasının dışında tutulması, parlamentonun yetkilerini koruması
-Euro Bölgesi üyesi olmayan AB üyelerinin haklarının daha iyi korunması
-AB içinden gelen göçmenlerin sosyal yardımlardan faydalanmasının sonlandırılması
-AB politikalarının ekonomik büyüme odaklı hale getirilmesi
-uardian gazetesinde yer alan bir haberde NATO'nun nükleer silah politikasını gözden geçirmeye başladığı ifade ediliyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "40 yeni nükleer başlıklı füze alacağız" açıklaması üzerine NATO'nun 'alarma geçtiği' ifade edilen haberde özellikle ABD'nin NATO'nun nükleer kapasitesinin daha etkin hale getirilmesi için çalışma yürüttüğü aktarılıyor.
Haber şöyle devam ediyor:
"NATO'nun mevcut nükleer programı 10 yıl öncesinde şekillendirilmiş durumda. O dönemde Rusya başlıca tehditler arasında değil, potansiyel bir ortak olarak kabul ediliyordu."
Haberde ABD'nin NATO Büyükelçisi Douglas Lute'un yorumlarına da yer veriliyor:
"Rusya'nın nükleer doktrin konusunda değişen söylemine ve pratikte neler yaptığına bakmamız gerekiyor. Henüz ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği yönünde bir karar yok"
Financial Times'ta yer alan bir Kuzey Kore araştırmasında Kim Jong-un yönetiminin yaptırımlarla mücadele eden ülkeye döviz girişi sağlamak için Hong Kong merkezli yatırımcılarla işbirliği içerisinde hareket etmeye başladığı ifade ediliyor.
KKG adlı bir şirketin Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'da büyük bir taksi filosunu işletmeye başladığı belirtilen haberde "KKG taksileri müşterilerinden sadece Dolar, Euro ya da Çin para birimi Euro kabul ediyor" deniyor.
Sadece taksi işletmeciliğiyle döviz sıkıntısının aşılamayacağı belirtilen haberde "Araştırmamızda Hong Kong merkezli yabancı yatırımcıların kurduğu KKG şirketi ile Pyongyang'ın yurtdışında yatırımlar yaptığını ve yaptırımların etrafından dolaştığını tespit ettik" deniyor.
Haberde KKG'nin Afrika'daki baskıcı rejimlerle temasa geçerek "Altyapı yatırımı karşı doğal kaynaklar" anlaşmaları yaptığı ve Angola'da petrol arama çalışmalarına giriştiği ifade ediliyor.
bbc türkçe
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...