İngiliz basını ne yazdı? 19 Mayıs ingiliz basın özetleri...

Guardian gazetesinin manşetine göre, IMF fosil yakıtlara dakikada 10 milyon dolarlık sübvansiyon verildiğini söylüyor.

Uluslararası Para Fonu tarafından yapılan bir tahmine göre fosil yakıt şirketleri küresel düzeyde yılda 5,3 trilton sübvansiyon alıyor.

Bu da dakikada 10 milyon dolara denk düşüyor.

Gazete, 2015 için tahmini 5,3 trilyon dolarlık sübvansiyonun, tüm hükümetlerin toplam sağlık harcamalarından daha büyük olduğunu belirtiyor.

Gazete IMF'nin bu bulguyu "şok edici" olarak nitelediğini belirtiyor.

IMF bu "son derece sağlam" tahminin fosil yakıtların gerçek maliyeti olduğunu söylüyor.

Guardian bu meblağın büyük ölçüde kirleticilerin kömür, petrol ve gaz yakmanın hükümetlere empoze ettiği maliyeti ödememesinden kaynaklandığını yazıyor.

Gazeteye göre, bunlar arasında, seller, kuraklık ve iklim değişikliği tarafından tahrik edilen fırtınalar ve tüm dünyada hava kirliliği gibi unsurlar da var.

Müslümana domuz yediren polis

Times bir Alman polisin iki müslümana eziyetleri nedeniyle görevinden askıya alındığını bildiriyor.

İddialara göre bu polis bir Afgan mülteciyi dövüp, boğazını sıkmış, bir Farslıyı da yerden çürümüş domuz eti yemeye zorlamış.

Daha sonra da bunları övünerek dijital ortamda başka polislerle paylaşmış.

Times üst düzey bir polis yetkilisinin bunların bir polisin işleyebileceği en ağır suçlar arasında olduğunu söylediğini aktarıyor.

Gazete, Almanya'ya bu yıl 450 bin iltica başvurusu olduğunu, bu ortamda ülkede mülteci düşmanlığının arttığını belirtiyor.

Cellat aranıyor!

Daily Telegraph Suudi Arabistan'da sekiz cellat için iş ilanı verildiğini bildiriyor.

Gazete, iş ilanında cellatlık için hiçbir özel nitelik istenmediğini ama yeni cellatların idamdan daha hafif cezalar için de uzuv kesmeden sorumlu olacağının belirtildiğini kaydediyor.

Gazeteye göre Suudi krallığında ölüm cezaları sayısında keskin bir artış var.

İnsan hakları grupları, Suudi Arabistan'ın dünyanın en çok idam infaz eden beş ülkeden biri olduğunu söylüyor.

Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre, Suudi Arabistan 2014'te Çin ve Iran'dan sonra üçüncü sırada. Arkasında ise Irak ve ABD var.

Resmi Suudi Basın Ajansı'na göre, Pazar günü başı kesilen bir adam bu yıl idam edilen 85. kişi oldu

İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre 2014'te bu rakam 88 oldu.

Uluslarası Af Örgütü de geçen yıl en az 90 idamın infaz edildiğini söylüyor.

Daily Telegraph'a göre, bunların çoğu cinayet suçundan idam edildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü 38 kişinin de uyuşturucu suçları işledikleri için idam edildiğini söylüyor.

İdam edilenlerin yaklaşık yarısı Suudi, diğerleri de Pakistan, Yemen, Suriye, Ürdün, Hindistan, Endonezya, Birmanya, Çad, Eritre, Filipinler ve Sudan'dan.

Ölen Rus işadamı zehirlendi mi?

Independent, Surrey'deki evi dışında ölü bulunan bir Rus işadamının suikastçılar tarafından zehirlenmiş olabileceğine ilişkin kanıt ortaya çıktığını yazıyor.

Polis Rus milyonerin ölümünün şüpheli olmadığında ısrarlı.

Alexander Perepilichnyy Kasım 2012'de Weybridge'deki evi dışında ölmüştü.

O sırada 230 milyon dolarlık bir sahtekarlık soruşturmasında tanıklık etmek üzereydi.

Gazeteye göre, ölen işadamı Rus vergi yetkililerinin organize suç şebekeleri ile suç ortaklığı yaptığını anlatacaktı.

Independent'a göre işadamına bir mafyanın ölüm listesinde olduğu söylenmişti.

"Tekleyen büyüme hikayesi Türkiye"

Financial Times gazetesi yaklaşan seçim ve ekonomideki sorunlar çerçevesinde Türkiye'nin ekonomik geleceğini değerlendiriyor.

Daniel Dombay imzalı yazıdan seçtiklerimiz şöyle:

Türkiye'nin son on yıl içindeki güçlü büyümesi birçok gelişmekte olan ülkeden farklı duruyordu.

Ancak Türkiye'nin büyük ölçüde iç talep ve aktif inşaat sektörüne dayalı ekonomik modeli artan gerilim altında.

Büyüme, 2010 ve 2011'deki % 9'dan, 2014 yılında keskin biçimde % 3'ün altına düştü.

Ülke çapında, tüketici güveni beş yılın en düşük seviyesine düşerken, işsizlik yüzde 11 ile son beş yılın en yüksek düzeyine çıktı.

Gayri safi yurtiçi hasıla birkaç yıldır kişi başına 10.000 dolar civarında sıkışmış halde.

Türk lirası dolar karşısında Mayıs 2013'dan bu yana yaklaşık yüzde 40 değer kaybetti.

Bu zeminde, hükümet içinde son yıllarda büyümeyi yaratan modelin devamlılığı hakkında bir tartışma başladı.

Bazıları, bir yandan yapısal ekonomik ve hukuki reformlar yapılırken, diğer yandan katma değeri daha yüksek ürünler üretmeye yönelik temel bir değişim ihtiyacı olduğunu savunuyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştirenler yatırımın, rekabet gücündeki yetersizlikler nedeniyle aksadığını savunuyor.

Birçok uluslararası bankacı, Türkiye ekonomisinin kısa vadede başarılı olması için hala yeterince küresel likidite olduğunu söylüyor.

Ama Erdoğan'ın daha düşük faiz oranları için yürüttüğü kampanya petrol fiyatlarındaki düşüşün faydalarını gölgede bıraktı.

Lira, dolar karşısında keskin biçimde düştü.

Türk işletmeleri yeni pazarlar bulmadaki esneklikleri ile ünlüdür. Ancak iç ekonomi yavaşlarken, büyük ve kalıcı ihracat artışları elde etmek de zorlaşıyor.

Talebi Avrupa'daki ekonomik sorunlar ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika'daki bir çok piyasaları içine çeken kaos da olumsuz etkiledi.

Bu tür eğilimler ülkenin mevcut ekonomik durumunun sürdürülebilir olmadığı konusunda bir fikir birliği yarattı. Ama çözüm konusunda bir mutabakat yok.

Türkiye'nin siyasi ve büyük ölçüde ekonomik geleceği, Erdoğan'ın mahkemeler veya Meclis'ten pek muhalefet gelmeyecek bir başkanlık sistemini hayata geçirip geçirememesine bağlı.

Dış dünya değişikliklere rağmen, cumhurbaşkanının kolay paranın siyaset ve ekonomik getirilerine bel bağlamasından kaygı duyuluyor.

Türkiye nin ikilemi bu. Bir dönem ekonomik başarısı, liderinin gücü elinde toplamasına yardımcı oldu.

Şimdi muarızları, daha fazla güç konsantrasyonunun Türkiye'nin geleceğine zarar vereceği uyarısında bulunuyor.

Aynı zamanda, yabancı fonlar her zamankinden daha titiz.

Türkiye iç ve dış şoklara hassas kalmaya devam ediyor ve büyüme son standartlara göre vasat.

Ekonomik zaferlerle dolu yılların anıları hala tazeyken, daha az hoşgörülü bir dünyaya uyum sağlamak zor olacak.



bbc türkçe