Hastanelerdeki yaralılar ölümle yüz yüze! 

AA muhabirine konuşan Gazze'de görevini fiili olarak sürdüren Filistin hükümeti Sağlık Bakanı yardımcısı Dr. Yusuf  Ebu Riyş, Gazze'deki tıbbi yetersizlik ve elektrik santralinin vurulmasından doğan felaketi anlattı.

Gazze Şeridi'ndeki en büyük felaketlerden birinin yaşandığını kaydeden Ebu Riyş, "Elektrik santrali durdu, elektrik akımı tamamen kesildi. Hastane jeneratörlerinde zaten ciddi yakıt sorunu vardı. Elektriğin tamamen kesilmesi nedeniyle yüzlerce yaralı ölüm tehdidiyle yüz yüze geldi" dedi.

Bazı hastanelerde yakıt olmaması nedeniyle jeneratörlerin tamamen durduğunu, özellikle yoğun bakım, yeni doğan, diyaliz üniteleri ve ameliyat odalarının elektrik krizinden etkilendiğini aktaran Ebu Riyş, "Söz konusu birimler bir dakikalık elektrik kesintisini dahi kaldıracak durumda değil. Yüzlerce yaralı acil ameliyat bekliyor" diye konuştu. 

Elektrik kesintisinin devam etmesinin yaralıları tehdit ettiği konusundaki uyarısını yineleyen Ebu Riyş, binlerce yaralı olması nedeniyle jeneratörleri çalıştıran yedek yakıtın dahi tükenmek üzere olduğuna dikkati çekti.

Elektrik ihtiyacını karşılamak için yaklaşık 360 megavat gücünde enerjiye ihtiyaç duyulan Gazze'de, sadece yaklaşık 200 megavat enerji elde edilebiliyor.

Gazze enerji ihtiyacının 120 megavatını İsrail'den, 28 megavatını Mısır'dan karşılıyor. Enerji ihtiyacının yüzde 40 ila 60'ı sahip olduğu tek elektrik santralinden karşılanıyordu.

BM kararlarına daha önce defalarca uymamış olan İsrail, 7 Temmuz Pazartesi günü "Koruyucu Hat" adıyla Gazze'ye yönelik hava ve denizden saldırılar başlatmış, 17 Temmuz Perşembe günü de karadan saldırıya geçmişti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda bin 283 kişi hayatını kaybetmiş, 7 bin 170 kişi yaralanmıştı.

İsrail'in yaptığı soykırımı durdurun

Gazze'deki hastanelerde çalışan Avrupalı ve Arap doktorlar, uluslararası topluma "İsrail'in yaptığı soykırımı durdurun" çağrısında bulundu.

Brüksel Basın Kulübü'nde İsrail'in Gazze saldırısında işlediği savaş suçlarını belgeleriyle anlatan doktorlar, saldırılarda hiçbir ayrım gözetmeksizin doğrudan Filistin halkının hedef alındığına, kadın ve çocuklar başta olmak üzere katledilenlerin yüzde 80-90'ının sivil olduğuna ve Gazze'deki hastanelerin, ambulansların, camilerin ve sivillerin sığındığı okulların vurulduğuna dikkati çektiler.

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde görev yapan Norveçli doktor Mads Gilbert, İsrail'in ağır yaraladığı ve katlettiği bebeklerin ve çocukların fotoğraflarını göstererek "Bunlar mı terörist?" diye sordu.

Gazze'de şu ana dek 1200'ü aşan ölü sayısının dörtte birinin ve 7000'e yaklaşan yaralının üçte birinin çocuk olduğunu anlatan Gilbert, bu acı tabloda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kadar Birleşmiş Milletler'in, ABD Başkanı Barack Obama'nın ve Avrupa ülkelerinin de sorumluluğu bulunduğunu ifade etti.

Vicdanınız var mı?

Doktor Gilbert, Gazze'de yaşanan dramı anlattığı ve ABD Başkanı Obama'ya "Vicdanınız var mı?" diye sorduğu mektuba dünyanın her köşesinden binlerce tepki geldiğini fakat muhattabından diğer liderlerden tek bir kelime duymadığını belirtti.

Gilbert, "Bize bulaşıcı hasta gibi davranıyorlar. Siyasi ebola virüsü taşımıyorum. Hamas'ın değil Filistin halkının yanında olan doktorlarız. Norveç'teki hastanemle ve dayanışma hareketiyle birlikte Hamas'ı, El Fetih'i, İslami Cihad ya da Filistin Yönetimi'ni değil Filistin halkını ve onların işgale direnme haklarını destekliyoruz. İsrail'in Gazze operasyonunda katledilen her 500 Filistinli sivile karşı 1 İsrailli sivil öldü. Sivil hedeflere hiçbir saldırıyı onaylamam, hepsini kınıyorum ama sivil hedeflere saldıran Filistinliler değil İsrail" diye konuştu.

Gilbert, İsrail'in saldırılarını onaylayan ABD ve AB'li liderlere "Eğer tersi olsaydı, Filistinlilerin saldırılarında İsrailli çocukların 287'si ölse ve 2 bin 164'ü yaralansa ne yapardınız?" diye sordu.

Gazze'deki 15 hastaneden 13'ünün İsrail saldırılarında zarar gördüğünü, 7 sağlık görevlisinin katledildiğini, hastanelerde yer kalmadığını, ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısının devasa boyutta olduğunu ve doktorların Gazze'ye girişine izin verilmediğini anlatan Gilbert, "Yaralıların sayısının hızla artarken İsrailbombardımanı sonucunda hastanelerin yatak kapasitesinin yüzde 20 azalması ve Gazze'ye uygulanan tam blokaj Filisitinli yaralıların tedavisini imkansız hale getiriyor. Hastanelerin ve ambulansların bombalanması soykırım tanımına uyuyor" dedi.

Fransız cerrah Prof. Christophe Oberlin ise İsrail'in işlediği savaş suçlarından yargılanması için Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne cuma günü yapılan başvurunun güçlü delillere dayandığını belirterek, uluslararası toplumdan destek istedi.

Oberlin, İsrail'in mevcut ve önceki Gazze saldırılarında yasaklanmış silahlar kullandığı yönünde bulgular bulunduğunu fakat sivillerin, hastanelerin ve BM okulunun hedef alınmasının başlı başına savaş suçu teşkil ettiğini vurguladı.

Avrupalı ve Arap doktorlar insani durumun daha da kötüleşmemesi için Gazze'ye derhal insani koridor açılması ve BM helikopterlerinin içeriye ilaç ve tıbbi malzeme getirip getirip yaralıları dışarıya nakletmeye başlaması çağrısında bulundu.
aa