Giden kıdem gelen fon ! 'Garantileri versinler masaya oturalım'

Başbakan Davutoğlu yapısal dönüşüm programı kapsamında kıdem tazminatı sisteminde yeni düzenleme yapacaklarını söyledi.

Getirilecek yeni sistem her çalışana bir hesap açılmasını ve işverenin o hesaba yatırdığı paraların da fonda toplanmasını öngörüyor.

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, çalışanlar için kritik önemi olan kıdem tazminatı konusundaki sorunların çözümü için gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılacağını açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de kıdem tazminatını seçimlere kadar çözme gayreti içinde olduklarını söyledi. 

Davutoğlu, “İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Programının” açıklarken, kıdem tazminatı için ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemelerini yapacaklarını söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bu da çok uzun süredir gündemimizde olan konu. Bununla ilgili etkin ve herkesle istişare içinde bir politika gerçekleştireceğiz. İşsizlik sigortasından yararlanma koşullarını esnetmek ve yararlanma sürelerini artırmak için mevzuat çalışmaları yapacağız. Mevcut esnek çalışma sistemlerini daha güvenceli hale getirecek mevzuat çalışması yapacağız.”

İŞSİZLİK SİGORTASI

Davutoğlu, kıdem tazminatından yararlananların hala gerçek çalışanlara oranının düşük olduğunu belirterek, yaklaşık yüzde 85-90’lık kesimin bu imkandan faydalanamadığını kaydetti. Birinci hedefin kıdem tazminatının nasıl yaygınlaştırılacağı olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Öbür taraftan kıdem tazminatının rekabeti azaltacak şekilde işveren üzerine getirdiği bazı yükler var. Hangi yöntemlerle işverenlerimiz üzerindeki yükleri azaltıp, işçilerimizin yaygın bir şekilde kıdem tazminatından istifade etmelerini sağlayacak bir mekanizmayı nasıl kurabiliriz? Burada işçi ve işverenlerin karşılıklı çıkarlarının çatıştığı bir alan olmaktan kıdem tazminatını çıkarıp, işverenlerimizin yükünü hafifleten ama işçilerimizin de en yaygın şekilde bundan istifade etmesini ve bir anlamda gelecek garantisi gibi gördükleri hususlarda bu imkandan istifade etmelerini devam ettirecek arayış içindeyiz. Çalışmaları, çalışma hayatı içindeki bütün paydaşlarla paylaşarak birlikte bir çözüme kavuşturmak ve uzun yıllardır tartışılan bu konu üzerinde yeni uygulamayı başlatma niyetimiz var.”

İşsizlere verilecek yardım konusunda ise Davutoğlu, bunun paket halinde kıdem tazminatıyla birlikte değerlendirecek bir husus olduğunu, herkes için en uygun modeli geliştireceklerini kaydetti. Bakan Çelik de, “İşin özü şu, kıdem tazminatı uygulaması, şu andaki uygulama, sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır” dedi. Çelik, bunun, hükümet olarak tarafların uzlaşısını esas alan, rafta tuttukları ama sosyal taraflarla da sürekli konuştukları bir konu olduğunu ifade etti. Çelik, 505 işçinin kıdem tazminatlarını alamadıkları için bakanlığa başvurduğunu, konunun seçime kadar çözülmesine gayret edeceklerini bildirdi.


Türk-İş: Garantileri versinler masaya oturalım

TÜRK-İş Başkanı Ergun Atalay, kıdem tazminatı konusunda istedikleri garantilerin verilmesi durumunda konuyu görüşeceklerini, aksi takdirde değerlendirmeye kapalı olduklarını açıkladı. “Kıdem tazminatı hakkı 30 gündür, yarım saat bile indirmem” diyen Atalay, “Hesabın değişmemesi için, yüzde 8.4’lük bir kaynağın işveren tarafından her ay kurulacak hesaba aktarılması gerekiyor. Demek ki işveren bin liralık maaş için 84 lira; 2 milyar lira için 168 TL’yi aylık kıdem hesabına aktarmalı. Bunun garantisini versinler, çünkü biz 30 gün hakkından geri adım atmayız. Sistemin Hazine garantisi altında olduğunu açıklasınlar. Bir de birikimlerin nasıl yönetileceği konusu var.İşçilerin de idarede yer alması şart” dedi.

İşveren neden istiyor?

Çalışma hayatı uzmanı Ekrem Sarısu işverenlerin yeni sistemi istemelerinin arkasında yatan nedeni şöyle anlattı: “Şu andaki mevcut sistemde 1 yıllık çalışması karşılığında son brüt maaş tutarı kadar kıdem tazminatı ödeniyor ki bunun yükü işverene işçinin maaşının yüzde 8.3’ü seviyesinde. Ancak yeni sistemde bunu yüzde 3-4’e düşürmeyi hedefliyorlar. İşverenin yükü yarı yarıya düşüyor. Aynı şekilde işçinin aldığı kıdem de yarı yarıya düşüyor. Ve işçiler bu yüzden karşı çıkıyor.”

hürriyet