Fethullah Gülen bu kez açıktan vurdu: 10 tane gemiymiş, 50 tane villaymış, 1000 tane koruyucuymuş ne demek onlar ya?

Fethullah Gülen şu mealdeki hadis-i kudsîyi hatırlatarak sözlerine başladı:

“Kibriya, Benim ridâm, azamet ise Benim izârımdır. Kim Benimle bu mevzuda yarışa kalkışır ve bunları paylaşmaya yeltenirse, onu Cehennem’e atarım.” Hazreti Üstad’ın ifadesiyle, “Büyüklerde büyüklüğün alameti tevazudur; küçüklerde küçüklüğün emaresine gelince o da tekebbürdür.” tesbitine dair Asr-ı Saadetten ve günümüzden çok önemli misaller serdetti.

Tekebbür marazının ancak aşağılık kompleksine yakalanmış kimselerde görülebileceğini, gerçek büyüklerin ise mutlaka mahviyet insanları olduklarını anlatan Fethullah Gülen, Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’in sürekli tekrarladığı “Allahım beni kendi gözümde küçük, insanlar nazarında ise (yüklediğin misyona uygun şekilde) büyük göster!” duası üzerinde durdu.

Gülen sohbetinin sonunda insanın çok âli bir varlık olduğunu ve hakiki mü’minin asla dünyalıklarla satın alınamayacağını vurguladı.

GÜLEN’İN ŞU SÖZLERİ DİKKAT ÇEKTİ:

Melekler sana tepeden bakınca sana kıymet biçemezler. Ama o meseleyi o şekilde irad edememişsen. Bir sürü peylenen insan gibi peylenir gidersin. Bir villaya peylenirsin. 10 bin liraya peylenirsin. 20 bin liraya peylenirsin. 50 bin liraya peylenirsin satılırsın. 100 bin liraya peylenirsin. İnsan yüz bin liraya değil günü bir trilyon liraya peylendiği zaman kendisine en büyük saygısızlığı yapmış olur. Ahseni takvime mazhar maiyetine karşı en büyük saygısızlığı yapmış olursun. Çünkü o yeryüzünde cenabı hakkın antika sanatıdır. Bütün kainat onda matvidir.

10 GEMİ 50 TANE VİLLA OLSA NE YAZAR!

İnsan bu maiyette bir varlık ise bence cennetle bile peylense, sana cennette 50 tane köşk her köşkte 50 tane huri ve her köşkün etrafında akan ırmaklar, bal ırmağı, tatlı su ırmağı, koruk ırmağı bilmem ne ırmağı akıyor. Seni bunun karşılığında satın almak istiyorlar ne dersin? Allah rızasından başka karılığı bir şey olmayan bu mahiyeti inasniye nasıl böyle eften püften meseleler karşısında satılığa çıkarılırlar. Ben hayvanların alınıp satıldığı bir hayvan değilim ki o tür basit şeylere satılayım. 10 tane gemiymiş 50 tane villaymış bir tane 1000 tane koruyucuymuş ne demek onlar ya! Allah beni ahseni takvim sözüyle taçlandırıyor. Kasem ederim ki ben insanı ahseni takvime mazhar kıldım diyor. Avalimde olan manaları özleri çekirdekleri bir fihrist gibi onun mahiyetinde topladım. O mahiyetindeki dinamikleri değerlendirdiği zaman Cebrail ona der ki yürü der. Böyle bir mahiyet cennet karşısında bile peylenmemeli.