Esad rejimi yakında düşecek! 

Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Suriye’de rejim güçleriyle savaşan El Kaide bağlantılı Nusra örgütünün lideri Ebu Muhammed El Culani, Esad rejimi ile savaşlarının kendileri açısından olumlu ilerlediğini, rejimin önemli yerlerde kayıpları olduğunu ve yakında düşeceğini söyledi. 
Culani, ABD öncülüğündeki koalisyon ile rejim arasında Nusra Cephesi’nin mevzilerini vurmak için koordinasyon yürütüldüğünü ve buna kanıt olarak her iki grubun savaş uçaklarının aynı zamanda aynı hava sahasını kullandıklarını söyledi. Culani, bununla ilgili ellerinde videoların olduğunu da ekledi.

"Savaşımız ancak Şam’da bitecek" diyen Culani Esad rejiminin yakında düşeceğini savundu.

"IŞİD ile Esad arasında ortak çıkarlar var" Culani’ye IŞİD’in Nusra’ya zaman zaman neden saldırdığı da soruldu. Culani, IŞİD’in Esad rejimine karşı savaşırken kendilerine de saldırmalarının sebebinin IŞİD ile Esad rejiminin arasındaki ortak çıkarların üzerinde olduğunu söyledi.

ABD’nin Esad rejiminin gitmesini istemediğini savunan Culani, bu yüzden mevzilerinin ABD tarafından bombalandığını söyledi.

Culani Lübnan’daki tüm siyasi partilerin Hizbullah karşısında tavır almalarını da istedi ve "Esad’in düşmesi Hizbullah’ın düşmesi demek. Esad düşerse Hizbullah Lübnan'ın güneyine çekilecek ve çok zayıf bir konumda olacak" dedi.

"Bizimle savaşmayana dokunmayız" Culani, kontrolü altındaki bölgelerde Sünni Müslüman olmayanlara dair yaklaşımları soruldu. Culani "dinden çıkmış" olarak tanımladığı Alevi ve Dürzilerin Sünni mezhebine geçmesini istedi. Ancak bunu kabul etmeyenlere kendilerine karşı savaşmadıkları sürece dokunmayacaklarını belirtti. Culani şunları söyledi; "Eğer silahlarını bırakır, Esad’i terkederlerse, adamlarını savaşmaları için ona göndermezlerse ve İslam dinine dönerlerse kardeşlerimiz olurlar. Ancak biz, bize karşı silah taşımayan ve Esad’in yanında savaşmayanlara da dokunmayız." Culani, ellerindeki bölgelerde bulunan Dürzi köylerinin de güvenliğini sağladıklarını iddia etti.

Nusra Cephesi lideri, kurmak istedikleri şeriat düzeninde Hıristiyan’ların da önemli bir yerleri olacağını da savundu. (Al Jazeera)