Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Dumanlı, Bugün TV'de 'Özgür İfade' programında Nazlı Ilıcak, Hayko Bağdat ve Prof.Dr. Mustafa Erdoğan'ın konuğu oldu.
Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne konulan böceklerin kim koyduğunu ortaya çıkılmasını en çok isteyenlerden biri olduğunu belirten Dumanlı, “Böcek olayı duyuldu konuşuldu, cemaat koydu diye. Biz üç kişi ziyarete gittik. Dönemin başbakanına çok samimi bir şekilde şunu söyledim; şu böceği kim koyduysa bulun açıklayın. Kim ise, camiayla merhabası varsa biz de yüzüne tükürelim. Sen nasıl olur da başbakanın odasına böcek koyarsın? Bekletildi bekletildi 2,5 sene sonra bu ilişkiler bozuldu diye gündeme getirildi. Havadan sudan konuşulurken bu konu açıldı. Rica ettim 'Allah aşkına insanların üzerinde bu kadar soru işareti uyandırmayın' dedim. Dağ başı değil, giren belli çıkan belli. Savcılık soruşturma başlatsın kimse bu adam, adamları çıkarın. İnsanlar da yazıklar olsun size desin.” ifadelerini kullandı.
‘CEMAAT TÜRKİYE'YE ÇOK ŞEY KATTI’
“O kadar koyu bir koyu cemaat düşmanlığı yapılıyor ki, cemaatin Türkiye’ye yaptıkları unutuluyor.” diyen Ekrem Dumanlı, “Mesela dinler arası diyalog var. Alevilerle ilgili var. Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan ile görüşme var. Affınıza sığınarak söylüyorum; bunlar vebalı gibi bakılıyor. Filmi geriye sararsak; AB nedir? Hristiyan kulübü. İlk defa canlı yayında Fethullah Gülen Hocaefendi'nin söylediği 'AB'den korkmaya gerek yok' dedi. Türkiye'ye katkısı olmamış gibi davranılması Zaman gazetesinde bir burukluk oluşturuyor. Adeta bunlar unutulup Zaman, STV, Fethullah Gülen Hocaefendi, hareketin, demokratikleşmeye katkısı oldu. Yurtdışında da yurtiçinde de oldu. Bürokrat meselesi, bugün cemaatçi bürokrat diye zikredilen insanlar camiaya ne kadar yakınsa AKP'ye de o kadar yakın. Yargıdaki insanlar cemaatçi diye linç ediliyor ya, o insanlar cemaate ne kadar yakınsa AKP'ye de o kadar yakın. Kavga insanların karakterini ortaya çıkarır. Kim bel altı vuruş yapar, karalama, gıybete dalarsa karakter zaafı vardır. Kavganın da bir rajonu olması lazım. Aynı mahallenin çocuklarıyız.” ifadelerini kullandı.
KCK TUTUKLULARI
'KCK tutuklamalarını da paralel yaptı' sözlerine de tepki gösteren Dumanlı, “KCK meselesi Allah aşkına içişlerinin, Başbakan'ın müsaadesi olmadan hangisi yapabilir? Hangi yargı mensubu yapabilir? Dalga dalga aylarca sürmüş bir dava.” açıklamasını yaptı.
‘DERSHANE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLIYOR’
Dershaneler konusuna da değinen Ekrem Dumanlı şunları söyledi: “İki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Dershane meselesi. Bir süre dershanede Türkçe öğretmenliği yaptım. Türkiye'de özel okulda okuyan ve devlet okulunda okuyan öğrenciler var. Özel okulda okuyanlar bir iki tur bindiriyor. Devlet okulunda okuyanların özel okula gönderemeyen insanlar dişinden tırnağından tasarruf yapıyor, dershaneye gönderiyor. Fırsat eşitliği yakalayayım diyor. Hüseyin Çelik'e de Nimet Hanım'a da anlattım. Bu dershaneleri kapatırsanız sosyal yapıyı bozarsınız. Boğaziçi, Bilkent'e gidenlerin çoğu dershaneden gitti.”
AK Parti içerisindeki insanların da 'zulüm oluyor' noktasına geldiğini vurgulayan Dumanlı, “Devletten çok mağduriyet yaşayan muhafazakarlar ilk defa bunu yaşadı. AKP'deki insanlar da 'zulüm oluyor' noktasına geldi. Bunun sürdürülemez olması sadece İslami kesimler değil, Türkiye çok ağır sınavdan geçiyor. Bu dönemde biraz ağır sınavdan geçtiğini ve ikicikli bir tavır aldıklarını gördüm. İstikrar efsunlu kelimelerle yanlışlar mağdur görülüyor. Mangalda büyük kül bırakmayanların çoğu darbeden bahsetmeleri ilginç geliyor.” dedi.
'BENİM SİYASETTE GÖZÜM YOK'
"Politikaya girecek misiniz?" sorusuna Dumanlı, “Bizim ülkemizde insanları döve döve, bazen söve söve bitirirler. Benim siyasette gözüm yok. Ben gazeteciliği seviyorum. Haktan hukuktan ayrılmamaya çalışıyorum. Bizim meslek çok zor. Tahşiye meselesinde de savcıya sordum, Tahşiye örgütünden bahsediliyor. Şöyle söyleyeyim 'insanların evine silah konulacak' Hizbullah gibi aklıma geldi. Tahşiye yayınevi ile ilgili bizde yanlış bir haber çıktı. Bu bir yayınevinin bileceği bir konu değil. Gazeteye tekzip gönderilir. Biri çıkıyor 'bu yaptığınız beni mağdur etti' diyor. Birgün geldim gazeteye, Batı Çalışma Grubu'nun haberinde Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu yazıyor. Kıyamet koptu. Çocuğun birisi başka gazetede çalışıyor. 'Abi benim hatam' dedi. 'Haberi kısaltırken ifade bize ait gibi çıktı' dedi. Odama geçerken Kemal bey aradı. Yerden göğe kadar haklısınız dedim. Tekzip gönderin bu bizim hatamız dedim. İnanın ki kasıt yoktu. Dedi ki 'ben ne tekzip gönderirim ne de başka bir şey.' Ben böyle bir şey görmedim.” şeklinde cevap verdi.
Hayko Bağdat'ın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşınızda görseniz ne söylersiniz" sorusuna Ekrem Dumanlı, şöyle cevap verdi: "Tayyip Erdoğan'ı karşımda görsem 'bu kadar olmaz' derdim. Ayıp olmuyor mu? Diyelim ki birisi size yanlış yaptı, hiç kimse başkasının suçundan dolayı cezalandırılamaz. Diyelim ki bütün tezleriniz doğru, Çorum'un, Edirne'nin bir köşesinde esnafın suçu, Azerbaycan'daki çocuğun suçu nedir? Birine kızıp da başkasından intikam almak nedir? Uzun zaman dostluğumuz oldu, sevgimiz saygımız oldu. 'Neden bu kadar rahat konuşuyorsun' dediler. Ben her zaman gazeteci kimliğimle bunlar yanlış oluyor dedim. Sizi seven, ahirete de inanan bir insan olarak doğruyu konuşmak zorundayım. Şu üç günlük dünyada bu kadar insana topyekün hakaret doğru değil. Tam kazanma kuşağındayken bir 'u' dönüşü yapmaya, Türkiye'yi başka yere savurmaya gerek yoktur diyorum."
cihan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...