Duygun Yarsuvat: Oda TV davası çökmüştür!

İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan duruşmaya Nedim Şener katılmadı. Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Ahmet Şık ve Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu. Galatasaray Başkanı Avukat Duygun Yarsuvat da, Soner Yalçın'ın avukatı olarak salonda yerini aldı. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, CHP'den ihraç edilen milletvekili Süheyl Batum ile emekli Albay Dursun Çiçek, Avrupa Gazeteciler Federasyonu gözlemcisi Barry White ile Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Mustafa Kuleli de duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Sesli ve görüntülü kayıt alınarak yapılan duruşmada kimlik tespitinin ardından sanık avukatları söz aldı. Soner Yalçın’ın avukatı Hüseyin Ersöz, adli bilişim mühendisi Tuncay Beşikçi'ye dosyadaki dijital delillere ilişkin hazırlattıkları yeni bir bilirkişi raporunu mahkemeye sundu. Mahkeme başkanı hazır bulunan bilirkişinin dinlenmesini kabul etti. Oda TV'de ele geçirilen bilgisayardaki 328 adet dosyayı incelediğini belirten Beşikçi, söz konusu bilgisayarlara yabancı bir bilgisayardan virüs gönderildiğini iddia etti. 

Söz alan sınıklar, beraatlarını isteyerek davanın içinin boş olduğunu öne sürdü. Soner Yalçın’ın avukatı ve Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat, bu davanın çöktüğünü iddia etti. Yarsuvat, "Bu dava sizin önünüze gelmeden zaten çökmüş ve bitmişti. Savcının esas hakkındaki mütalaasını sunmalı ve dava bunun ardından kararı bağlanmalıdır. Adli bilişim uzmanına hazırlattığımız raporun yan ısıra mahkeme bir bilirkişi raporu alabilir.” şeklinde konuştu. 

Sanık Ahmet Şık’ın avukatı ise, Oda TV davasının siyasi bir dava olduğunu ileri sürdü. Ahmet Şık da, dava ile ilgili iktidar ve Hizmet Hareketi'ni suçladı. Şık, Savcı Zekeriya Öz'ün avukatlarıyla gözaltında bulunduğu sırada, "Ahmet Bey'i tanımam polis gönderiyor ben imzalıyorum." dediğini öne sürdü

Sanıklardan eski polis müdürü Hanefi Avcı da, "Bu davanın konusu yoktur. Tüm iddiaların tersini gösteren belgeler bu dosyada vardır. Bu davada sahte belgeler olduğu eldeki delillerde mevcuttur." iddiasında bulundu. "Ben bu davada kitapla suçlanıyorum.” diyen Avcı, Kitabı talimatla yazmakla suçlanıyorum. Bunun aksini gösteren bütün yayınevi yazışmalarımı gösterdim. Ama dikkate almadılar. Davadaki isimleri tanımıyorum. TÜBİTAK raporunda bile bilgisayarlar üzerine uzun süre uzaktan oynandığı görülüyor. Polis bu sırada bilgisayarları izliyor. Polis izlerken o sırada gelen mailleri, virüsleri görüyor. Ama hiçbir işlem yapmıyor." diye konuştu. 

Mahkeme heyeti, TTNET’e müzekkere yazılarak bir kısım sanık müdafilerinin Oda TV çalışanlarına yönelik ‘hedef odaklı kötü yazılım saldırısının’ yapılmış olduğu iddiasıyla bilgisayar IP numaralarının kim ya da kimler tarafından kullanıldığının tespit etmek için mahkemeye gönderilmesini istedi. 

Ayrıca, Türkcell’e tekrar müzekkere yazısı yazılmasına istenildi. Mahkeme, bir kısım sanık müdafiinin Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşacak heyete bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi. 

DOSYANIN ANAYASA MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİ TALEBİNE RED

Öte yandan heyet, bazı sanık avukatlarının özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yargılamanın kaldığı yerden yapılacağı yönündeki 6526 sayılı yasanın anayasaya aykırı olduğu ve dosyanın bu nedenle bekletici mesele yapılarak Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi talebini reddetti. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca devam eden Oda TV soruşturmasının bulunup bulunmadığını varsa aşamasının mahkemeye bildirilmesine karar veren heyet, bazı sanık avukatlarının soruşturma aşamasında görev alan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 12 Haziran saat 09.30'a ertelendi.

cihan