DBP'li Yüksek'ten bomba açıklama: Çok önemli bir süreçten geçiyoruz... PKK, terör örgütü listesinden çıkarılmalı!

Çok önemli tarihi bir süreçten geçtiklerini belirten Yüksek, ”İnsanlık değerlerini başat haline getiren, tüm değerleri kendisine esas alan bir hareket, bir örgüt, terörist olarak görülemez, terör listesinde tutulamaz. Halkların umudu olan bir hareketin, bir gücün, terör örgütü olarak görülemez. PKK dahi tüm diğer örgütlerin burada siyasete katılma ortamını sağlamalısınız. Çözüm sürecinin varması gereken hedeflerinden birisi olmalıdır.” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) Yerel Yönetimler Merkez Konferansı düzenledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonun’nda düzenlenen konferansa, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak’ın yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi Eş Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek, HDP Milletvekilleri Gülser Yıldırım, Faysal Sarıyıldız, Demir Çelik ve merkez belediye eş başkanları katıldı. Salonda İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın posteri asıldı. 

Hükümetin sürekli taktiksel yaklaşımlar sergilediğini bildiklerini anlatan DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları bu tür oyalamaları kaldırma durumunun olmadığını kaydetti. Yüksek, ”Bugüne kadar sürdürülen oyalama taktiklerinin bir tarafa bırakılması gerekiyor. Bunun için Hükümet bir zihniyet değişimine gitmesi gerekiyor. Daha düne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrin, Kobani, Cizuire kantonları birleşirse ne olur, diye söyleniyor. Ne olur çok güzel olacak. Bundan niye korkuyorsunuz? Demek ki hala Kürtlerin geleceği inkarcı zihniyetten uzaklaşmamışsınız. Kürt halkının kendi kendini yönettiği görüşünde değilsiniz. Zaten Kürtlerin kendi kendini yönetemeyeceğini kanıtlamak için Kobani’nin düşmesi adına her şeyi yaptılar.” dedi.

'KÜRTLER ARTIK ÖZGÜRLÜKLERİNDEN VAZGEÇMEZ. ASLA HİÇBİR GÜCÜN HİMAYESİ ALTINA GİRMEZ'

Kobani’nin düşmesi için her şeyin yapıldığını vurgulayan Yüksek, Kürtler kendi kazandıklarını geri vermeyeceğini belirtti. Kürtlerin hiç kimsenin iradesi altında kalmayacağını dile getiren Yüksek, ”11 ay ayakta kalamazsınız. Kobani’de 3 saate ayaktan kalamazsınız dediler. Kürtlerin ve Kürdistan’ın geleceğini yok demek istediler. Kürtler kendi kendilerini yönetemez dediler. Eğer var edecekseniz bizim irademiz altında kendinizi var edeceksiniz, dediler, bunun için de Kobani’ye yüklendiler. Kobani ayakta bugün mücadelesini sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyeti artık bu gerçekliği görmelidir. Kürtler artık özgürlüklerinden vazgeçmez. 30 yıllık ödenen bedeller mücadelenin geldiği noktada asla geri dönüş olmaz. Asla hiçbir gücün himayesi altına girmez. Bu bilinç düzeye ulaşmıştır.“ ifadelerini kullandı. 

'6-8 EKİM’DEKİ DİRENİŞ BİR UYARIDIR... BURASI SURİYE VE IRAK’A DÖNER'

Çözüm sürecinin sabote edilmesi için kimi güçlerin ne yaptığını hükümetin çok iyi bildiğini aktaran Yüksek, 6-7 Ekim olaylarının bir uyarı olduğunu kaydetti. Yüksek, ”Süreç uzadıkça bu ihtimal artıyor. Dolayısıyla bu sabote ihtimali ortadan kaldırmak hem Türkiye içinde hem de Ortadoğu’da hükümetin elindedir. Süreç uzadıkça bu ihtimal artıyor. Bunu azaltmak hükümetin elindedir. Tolumun da ne derece öfkeli olduğunu 6-8 Ekim’deki direnişi göstermiştir. Bu bir uyarıdır. Toplum uyarmıştır. Bu süreci böyle sürdürme demiştir AKP hükümetine. Böyle sürdürmen halinde burası Suriye ve Irak’a döner. Hükümetin bunu doğru anlamsı lazım. Tam aksine kabul düzenini sağlama, demokratik muhalefeti sindirme adına yeni düzenlemelere gidilmiştir. Bu çerçevede geliştirdikleri politikaları değiştirmeleri gerekiyor. Edirne’den kamu düzenini sağlıyoruz, Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Urfa’da da kamu düzenini sağlayacağız, diyen Başbakan Davutoğlun’a şunu söylemek istiyoruz; Kamu düzenini çıkardığınız Güvenlik Yasasıyla sağlanmaz. Kamu düzeni yapacağınız tutuklamalarla, baskılarla sağlanamaz. Düzen demokratikleşme ile sağlanır. Siz eğer halkın demokratik tepkilerini ortaya koymaya imkan tanımazsanız işte halk başka yöntemlere başvurur. Bu bir gerçekliktir. Başka yolu yok o tepki ortaya çıkacak.“ diye konuştu.
cihan