Cuma gününe kadar yetişmezse hapse girecek! 

Cumhuriyet savcısı tarafından verilen 10 günlük sürenin dolmasına 6 gün kala yıkım çalışmalarını yoğunlaştıran Karakuş, “2009’da 80 bin liraya yaptırdığım iki kat için belediyeye 5 bin 500 lira ceza ödedim, yetmedi yıkılması için 6-7 bin lira harcıyorum.” dedi. Yıkım çalışmalarına yardım eden Bayram Sevinç ise, “Arkadaşımızın cezaevine girmemesi için gece, gündüz çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. Önümüzdeki Cuma gününe kadar binanın kaçak olan iki katı yıkılırsa Karakuş’un cezası Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 184. maddesi gereğinde iptal edilecek.

Olay Yıldırım ilçesinde yaşandı. Bilgisayar tamirciliği yaparak geçimini sağlayan Bülent Karakuş, 2009 yılında Değirmenlikızık Davut Sokak’taki üç katlı evinin üzerine ruhsatsız olarak iki kat inşaat yaptı. Yıldırım Belediyesi ekiplerinin kaçak inşaatı tespit etmesiyle Karakuş hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. TCK’nın 184’üncü maddesi kapsamında Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ‘İmar kirliliğine sebep olmak’ suçundan dava açılan Karakuş, 2,5 yıl hapse mahkum edildi. Karakuş, yerel mahkeme kararını Yargıtay’a temyiz etti. Cezanın Yargıtay’ca onanmasının ardından Karakuş’a cezaevi yolu göründü. İnfaz savcısının kapısını çalan Karakuş, “Eğer kaçak iki katı yıkarsan hapse girmezsin, dava düşer” denilince 2009’da 80 bin lira harcayarak yaptırdığı ve halen aylık 400 lira kira getirisi olan iki katı yıkmak için kolları sıvadı. Cumhuriyet savcısının verdiği 10 günlük süre içerisinde binayı yıkmayı hedefleyen Karakuş, binanın yıkılması için 4 kişilik özel ekip tuttu. Evin ara sokakta bulunması sebebiyle yıkım ekibi el yordamıyla çalışmaları sürdürürken kaçak iki kat balyozlarla binayı eski haline döndürmek için ter döküyor.

"KAÇAK YAPI YAPMAYIN, BENİM GİBİ MAĞDUR OLMAYIN"

Kaçak bina yaptığı gerekçesiyle Yıldırım Belediyesi’ne 5 bin 500 lira ceza ödediğini dile getiren Karakuş, Cuma günü mesai bitimine kadar binayı eski haline getirememesi halinde demir parmaklıklar arkasına gireceğini söyledi. Yıkım ekibinin başından bir an bile ayrılmayan Karakuş şunları kaydetti: “2009’da kaçak inşaat yaptım, 2,5 yıl hapis cezası aldım, ceza Yargıtay’ca onandı. Savcı bey ‘Eğer yıkarsan eski haline getirirsen bu cezayı yatmazsın’ dedi. Ben de kendi rızamla binayı yıkıyorum. İki kattan biri kiradaydı, aylık 400 lira geliri vardı. İki katı 70-80 bin liraya mal etmiştik. Bugün satışa çıkarsaydım 120 bin liradan satabilirdim, ama yıkıyorum. Cezanın komple ortadan kaldırılması için binanın iki katını yıkıyorum. Binayı eski haline getiririrsem cezanın ortadan kaldıracağı söylendi. Avukatlarla da görüştüm. Savcı bey de söyledi, yasalarda öyle madde varmış, yıktığımı halde yatmayacağımı iletildi. Dört gündür yıkıyoruz, bir kat yıkıldı bir kat daha kaldı. Bir hafta sürem kaldı. Bir haftada yetiştirmem lazım. Birinde kiracı oturuyordu, diğeri boştu. Cezamın günü doluyor. Yetiştiremezsem cezaevine gireceğim. 2,5 sene ceza aldım."

Yıkım maliyetinin 6-7 bin lirayı bulacağını belirten Karakuş, kaçak bina yapanlara da seslenmeyi ihmal etmedi: “Kaçak inşaat yapmasınlar, benim gibi mağdur olmak istemiyorlarsa. Ben kaçak kat çıktım, şimdi ellerimle evi yıkıyorum. Mesajım budur." diye konuştu.

"ÇİFTE STANDART UYGULANMASIN"

Yıkım çalışmalarına yardım eden Bayram Sevinç ise bölgenin büyük bölümünün kaçak binalardan oluşmasına rağmen çifte standart uygulandığını öne sürdü. Sevinç şunları söyledi: “Bu iki yüzlülüktür. İnsanların birine hoşgörülü davranıp diğerlerine başka davranmak yanlış. Yasalar bir kişiye göre midir? Topluma göre insanlara göre yasa olur, bir kişiye özel yasa olmaz. . Bu insanlar yemeyecek, içmeyecek bina yapacak, sonra yıkacak. Bu insanlar Yunanistan’dan Özbekistan’dan mı geldi, yurdumun insanı. Yıkım çalışmalarını Cuma gününe kadar yetiştirmeye çalışacağız. Gecemizi gündüzümü katıyoruz, arkadaşımız ceza aldı diye."
cihan