Cihaner: Şamil Tayyar'a Dava Açacağım!  

Denizli’de CHP’nin 2’nci sıra Milletvekili Adayı ve Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlettiğini, adaylığının da oyun olduğunu ileri süren AK Parti Gaziantep 3’üncü sıra Milletvekili Adayı Şamil Tayyar’ın iddialarını "ithal hezeyanlar" olarak nitelendirdi. Cihaner, İrticayla Mücadele Eylem Planı davasında gizli tanık ’Efe’nin kendisi hakkındaki iddialarının da "deli saçması" olduğunu söyledi. İlhan Cihaner, Şamil Tayyar hakkında ceza ve hukuk davası açacağını belirtti.

İlhan Cihaner, Denizli Demokrasi Gönüllüleri Platformu’nun, EGS Kültür Merkezi’nde dün düzenlediği konferansa katılan AK Parti Gaziantep Milletvekili Adayı, gazeteci Şamil Tayyar’ın, kendisinin Başbakan Erdoğan’ı dinlettiği, CHP’den aday gösterilmesinin oyun olduğu yönündeki iddialarına yanıt verdi. Cihaner, ayrıca, İstanbul’da görülen İrticayla Mücedele Eylem Planı davasının gizli tanığı ’Efe’nin, kendisi hakkında askerlerle toplantılar düzenlediği, terör eylemlerinin arttırılması gerektiğini söylediği şeklindeki iddialarını da yanıtladı.
Denizli Lise Caddesi’ndeki seçim bürosunda basın toplantısı düzenleyen CHP milletvekili adayı İlhan Cihaner, daha önce de gündeme gelen hakkındaki iddiaların müfettişlerce incelendiğini belirterek şunları söyledi:
"Bu iddiaların tekrar gündeme getirilmesi seçim paniğinin göstergesidir. İstanbul’daki bir gizli tanıkla, Denizli’ye gelen ve konuyu bilen bir gazetecinin aynı gün, aynı saatlerde, aynı şeyleri söylemeleri çok enteresan. Şamil Tayyar gibi bu konuyu incelemiş birinin tamamen iftira içeren açıklamalar yapması ancak ’ithal hezeyan’ olarak değerlendirilebilir. Buradaki hezeyanlar yetmedi, sanırım ithal hezeyanlar getirdi bu arkadaşlar. AK Parti Gaziantep Milletvekili Adayı Şamil Tayyar hakkında ceza ve hukuk davası açacağım. Hiç ilgim olmayan davalarla ilişkilendiriliyorum. Başbakan’ı dinlemek gibi hezeyanı bile aşan iftira kavramını aşan suçlamalarla karşı karşıya kalıyorum. Ben yaklaşık 2 yıl boyunca hukuk dışı bir şekilde dinlendim, takip edildim, halen de takip ediliyorum. Bu kayıtlar siyasi iktidarın elinde. Benim ne yaptığımı bire bir biliyor bu arkadaşlar. Eğer benim Başbakan’ı dinletmem söz konusu olsaydı, herhalde şimdiye kadar yasal gereğine tevessül ederlerdi. Ben diyorum ki, MİT, Jandarma, Emniyet ellerinde. Buyursunlar açsınlar davalarını, yargı önünde hesaplaşalım."

Başbakanın dinletilmesinin farklı bir prosedürü olduğunu, bu prosedür işletilmeden yasal tedbirlere başvurulamayacağını belirten Cihaner, "Ben hukukçuyum, şimdiye kadar hukuk dışı bir şey yapmadım. Kimlerin kaydettiğini hepimiz biliyoruz. Ben bu arkadaşlara, hem siyasi rakiplerimize hem de karanlık iftirayı kurgulayanlara ve onlara destek verip manşetlerine çeken arkadaşlarımıza bu tarz hezeyan muhayyer dinlemeler yerine, bir siyasi partinin yönetim kadrosunu hukuk dışı bir şekilde devre dışı bırakan, aynı şeyi seçim öncesinde bir siyasi partinin kurmay kadrosuna yapan gerçek kayıtların peşine düşmelerini isterim" diye konuştu.
Siyasi rakiplerinin yaşadıkları paniğin verdiği kızgınlıkla eski defterleri karıştırdığını, hukuken incelenmiş iddiaları karıştırdıklarını, Denizli’de güçleri yetmediği için ithal iftira atan kişileri getirdiklerini söyleyen Cihaner, iddiaların gerçek olmadığını savundu. İrticayla Mücedele Eylem Planı davasının gizli tanığı ’Efe’nin iddialarının da ’deli saçması’ olduğunu ifade eden İlhan Cihaner, "Gizli tanıkla görev gereği birkaç kez nezaketen biraraya geldim" dedi.

Kendisi hakkında bazı konuşma kayıtlarının sırada bekletildiği yolunda kulağına dedikodular geldiğini belirten Cihaner, "Çok önemli değil. Başbakan’ın da böyle bir tehdide ve şantaja maruz kalmadığını ben nereden bileceğim? Yani Başbakan’ın özellikle dış politikada çok keskin zigzakları oldu. Hatırlayın; füze kalkanına keskin bir karşı çıkış geldi, sonra izin verildi. ’NATO’nun Libya’da ne işi var?’ denildi, sonra gemi gönderildi. Buna benzer inanılmaz keskin dönüşler oldu. Ben nereden bileceğim ki Başbakan’ın önüne konulan böyle bir kasetten dolayı geri adım atmak zorunda kaldığını ya da kalmadığını? İnsanların bu sorunu mutlaka çözmesi gerekir ve bu büyük resimi tepeden bakıp her bir unsuru birlikte değerlendirmemiz gerekir" diye konuştu.

A.A