CHP lideri: Harcadığımız her kuruşun hesabını vereceğiz!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin Balıkesir mitinginde, iktidardaki AK Parti'nin kendisine yönelik 'Kaynağı nereden bulacak?' şeklindeki eleştirilerine yanıt verdi:

"'Kaynak nerede?' diye soranlar 17 milyon yoksul, 6 milyondan fazla işsiz var diyorum ses çıkaramıyorlar. Kaynağı bulacağız, kimsenin endişesi olmasın. Türkiye kaynaklarıyla bütün sorunlarını çözebilir. Türkiye’deki eksik temiz siyaset. Kesin hesap komisyonu kuracağız ve başkanı AKP’den olacak. Biz harcadığımız her bir kuruşun hesabını vereceğiz" 

İktidarın 13 yılda yoksulluğu bitiremediğini söyleyen CHP Lideri, "Yıl 2002. Türkiye nüfusunun yüzde bir servetin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014 yüzde 1 Türkiye’deki toplam servetin yüzde 54’üne sahip. Bu gerçeği unutmayın. Servet, rant bir yerde toplanıyor" dedi. Kılıçdaroğlu ülkenin mevcut durumuyla ilgili şu sözleri sarfetti: 

 "17 milyon yoksulluk sınırında yaşıyor. Aylık geliri 200 lirayı aşmayan 17 milyon insanımız var. Dört yılda, yazın bir yere, dört yılda Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘ben yoksulum’ diyen tek bir aile bile kalmayacak. Her yoksul ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Aile sigortasını getirdiğimiz zaman sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Vatandaş onuruyla sosyal devletin koruması altında olacak. Hiçbir çocuk yatağa girmeyecek. Kübra bebekler açlıktan ölmeyecek. Refahı tabana yayacağız."

'İmam hatipleri kuran CHP'dir'

Kılıçdaroğlu, din eğitimini kaldıracakları iddiaları hakkında da konuştu:
 
"“Bunlar gelince din eğitimini kaldıracaklar” diyorlar. Bunu söyleyenlere ifade ediyorum. Türkiye’de imam hatipleri kuran Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sağır kulaklara söylüyorum. Hiç kimsenin etnik kimliğini, dini inancını yaşam tarzını siyasete malzeme yapmayacağız. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve bizim başımızın üzerinde yeri vardır." 

'Köle tüccarlarını kaldıracağız'

Taşeron işçilerin her birini kadroya alınacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Taşeron ömür boyu asgari ücrete mahkumdur, çalışma saati bile yoktur. Biz örgütlü toplumdan yanayız. Hak aramadığımızda insan olmadığımızı düşünüyoruz. Taşeron uygulamasına son vereceğiz. Bütün taşeron işçilerine sözüm söz 8 Haziran’da kadrolara girip çalışacaksınız. “Taşeron işçiler de devlete yük getiriyor” diyorlar. Sakın inanmayın. Taşeronun parasını devlet veriyor. Biz ne yapacağız, aradaki köle tüccarını kaldıracağız, o işçiye parasını biz vereceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, mitng alanındakilerin “Başbakan Kemal” sloganlarına karşılık “Siz Başbakan Kemal diyorsunuz ama yüreklerine iner, bir taraflarına” dedi. 

'Borçların yüzde 80'i silinecek'

Konuşmasından kredi kartı ve kredi borçlarına da değinen muhalefet lideri, ""Kredi kartı ve kredi borcu batağında olan vatandaş sayısı 5 milyon. 1 milyon 20 bin vatandaşımız 'Ben borcumu ödeyeceğim' dedi ama ödeyemedi. Ve dava açılan 525 bini mahkum oldu. 89 bin vatandaş hapse girdi. Çocuğunun dershane parasını yatıramadığı için üç ay hapse giren bir babanın dramı var. Bu faizlerin yüzde 80’ini silip vatandaşı borç batağından kurtaracağız" ifadelerini kullandı. 

Bunları yapmak için kaynağa ihtiyaç olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunun kaynağı sıfır. Bunun devlete herhangi bir yükü yok.  Bankalar tahsil edemediği borçları varlık yönetim şirketine satıyor. Biz varlık yönetim şirketini kaldırıyoruz, vatandaşın tefeci faizinin en az yüzde 80’ini sileceksin ve onlar beş yıl içinde rahatça ödeme yapacaklar. Bunu yapacağız" diye ekledi. 

Çiftçi kazanacak 

Petrol fiyatlarında da düzenleme yapılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Petrol rafineride işlenir ve kar koyar. 1 lira 21 kuruşa satar. Biz bunu  1 buçuk liraya satacağız. Bunun devlete bir maliyeti yok. Sen pırlantadan vergiyi sıfırladıysan ben de mazottan sıfırlayacağım.  Çiftçiye dünyaya en pahalı mazotunu veriyorlar, çiftçi üretemiyor. Artık çiftçi kazanacak ve üretecek" diye bildirdi. 

Tahliye krizi hakkında konuştu

Kılıçdaroğlu, miting için geldiği Balıkesir'de havaalanından çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yargıda yaşanan son gelişmelerle ilgili olarak da şunları söyledi: 
"Anayasamıza göre yargı kararları kesindir ve uygulamak zorundayız. Bir mahkeme hatalı karar verebilir mi? Verebilir. Yasalara aykırı mı? Aykırı da olabilir. Ama bunun itiraz merci bir üst mahkemedir. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi bunun için vardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunun için vardır. Dolayısıyla bir yargı kararını uygulamama gibi yönetimin bir yetkisi yoktur. İdarenin böyle bir yetkisi yoktur. Aksi halde suç işlemiş olur."

Al Jazeera, AA