Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’yi hedef alan polis operasyonlarını “büyük endişeyle” izlediklerini söyledi. Muiznieks, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve diğer gazetecilere yönelik suçlamaların hiçbir delile dayanmadığını söyledi.
Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın tutuklanmasından endişe duyduklarını belirten Muiznieks, “Basın özgürlüğü alanında çok büyük gerilemeler ar. Bu polis operasyonları tüm gazetecilere verilmiş çok kötü bir mesaj. Gazeteciler terör örgütüyle ilişki ithamıyla suçlanıyor. Dürüst olmam gerekirse hiçbir kanıt göremedim. Biz Türkiye’de silahlı hiçbir suça karışmamış gazetecilerin benzer suçlamalarla gözaltına alındığını ve tutuklandığına şahit olduk. 14 Aralık’ta gözaltına alınan gazetecilerin de silahlı hiçbir eylemle ilişkisi yok. Bu tutuklamalar artık son bulmalı.” ifadelerini kullandı.
TUTUKLANIRLARSA VAHİM ENDİŞELERE YOL AÇILIR
Gözaltındaki Dumanlı ve Karaca hakkında tutuklanma kararı çıkmasının vahim endişelere yol açacağını belirten Muiznieks, “Bir gazetecinin tutuklanması için çok ciddi suçlamalar ve deliller olması lazım. Bu kadar çok sayıda medya yöneticisi, senaryo yazarı ve gazetecinin tutuklandığını görünce ister istemez neden bu medya kuruluşlarının hedef alındığını sorguluyorsunuz. Umarım, Türk yetkililer doğru olanı yapar ve gazetecileri derhal serbest bırakır.” dedi.
TÜRK HÜKÜMETİYLE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DİYALOGU; DOSTANE AMA ZORLU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AB Türkiye’nin işine karışmasın” yönündeki açıklamasın eleştiren Muiznieks, “İnsan Hakları sorunları Avrupa Konseyi’nin işidir ve Türkiye de Konsey’in kurucu üyesidir. Avrupa Konseyi yıllardır ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün gelişmesi için Türkiye’yle ortak çalışıyor. Türkiye’nin insan hakları konusunda ilerlemesi için yıllardır enerji, para ve zaman harcıyor. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin özgürlüklerinin korunmasındaki rolünü takdir ediyoruz.” dedi.
İfade özgürlüğü konusunda Türk Hükümetiyle “dostane ama zorlu” bir diyalog yürüttüklerini belirten Muiznieks, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’deki insan hakları sorunlarıyla yakından ilgilenmeye devam edeceğini belirtti.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI HEDEF ALAN ÇALIŞMALARDAN RAHATSIZIZ
Türk Hükümetinin Hizmet hareketine yönelik mücadelesine değinen Muiznieks, “Siyasi çatışmaların demokrasilerde yaşanması son derece normaldir. Ancak, siyasi mücadelenin, hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan hakları standartlarına uygun bir şekilde yapılması zorunludur. Ben iktidarı devralmak için silahlı bir kalkışma olduğuna dair hiçbir kanıt göremedim. Avrupa Konseyi olarak yargının bağımsızlığını hedef alan çabalardan rahatsız.” şeklinde konuştu.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, “Özgür basını susturmaya yönelik hiçbir müdahale de hiçbir şekilde kabul edilemez. Özgür basın aynı zamanda bağımsız seçimler, ifade ve toplanma özgürlüğü için temel öneme sahiptir. Bırakın toplu tutuklamaları tek bir gazetecinin dahi tutuklanması kabul edilemez. Bu çok büyük bir gerilemedir. Bu gerçekleri Türk hükümeti yetkililerine anlatmaya çalışacağız.” dedi.
SİVİL TOPLUM AKTİVİSTLERİNE BASKI DERHAL SON BULMALI
Taraftar grubu Çarşı üyelerine yönelik yargı sürecini de değerlendiren Muiznieks, “Gezi süresinde hükümetin sert tepki göstererek yangına körükle gittiğini düşünüyorum. Polisin aşırı sert müdahalesi nedeniyle kontrol altına alınması daha zor bir sorun oluştu. Ben Gezi’de iktidarı devirmek için yapılmış bir girişimin delillerini göremedim. İnsanlar hükümeti protesto özgürlüğünü ifa ettiler. Sivil toplum aktivistlerine yönelik bu baskıların derhal son bulmasını diliyorum.” dedi.
cihan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...