Adana Numune Hastanesi'nde Neler Oluyor 

Numune Eğitim ver Araştırma Hastanesinde bazı yöneticilerin, birimlerdeki sağlık çalışanları arasında ayrım yapmaya başladıklarını ve yöneticilik ile sendikacılığı birbirine karıştırdıklarını söyleyen Türk Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Arif Dağlı, “Bu kişiler hadlerini aşarak Memur Sen yöneticileri ile birlikte temsilcilerimizi istifaya zorlamaya çalışmakta, ikna odaları kurarak hayâsızca bir işe kalkışmaktadırlar”
Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen Adana Şubesi üyeleri, Numune Hastanesi’nde basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasına, sendika üyelerinin yanı sıra Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Köse ve sendikaya bağlı şube başkanları katıldı. Türk Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Arif Dağlı basın açıklamasında, “Son zamanlarda bazı yöneticilerde kraldan çok kralcılık yapmak, haddi olmayan ve görev sahasında yer almayan işlerle uğraşma gibi illet bir hastalığa yakalanmışlardır. Bu illet hastalık sağlık çalışanlarının huzurunu bozmakta, adaletsizliğe ve haksızlığa yol açan bir durum ortaya çıkarmıştır. Ne yazık ki bu hastalık Adana'da bazı kurumlarda bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Numune Eğitim ver Araştırma Hastanesinde bazı yöneticilerin birimlerdeki sağlık çalışanları arasında ayrım yapmaya başlamış, yöneticilik ile sendikacılığı birbirine karıştırmışlardır. Hatta bu kişiler hadlerini aşarak memur sen yöneticileri ile birlikte temsilcilerimizi istifaya zorlamaya çalışmakta, ikna odaları kurarak hayâsızca bir işe kalkışmaktadırlar. Ayrıca Türk Sağlık-Sen'den 20 istifa getirene makam vereceğiz gibi aşağılık sözleri yapmaya çalışanlar olduğuna üzülerek ve sendikacılık adına utanarak şahit olmaktayız” diye konuştu.
Yasalar çerçevesinde mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Dağlı, şunları söyledi: “Tek bildikleri iktidarın gölgesinde emir alıp, talimatları yerine getirmek olan bunun karşılığında da yöneticilerden sendikaya üye yapmalarını bekleyenler oldukça, bu tür olayların yaşanacağı aşikârdır. Bunlar kamu sendikacılığın yüzkarası, sivil toplumun Türkiye'de ki utancıdır. Meydanı boş zannetmesinler. Yasal yollardan, hukuk kuralları çerçevesinde hadlerini bildireceğiz. Bunlara karşı mücadelemiz her zaman devam edecektir. Türk Sağlık-Sen üyeleri ile uğraşmanın sonucuna, herkes katlanacaktır. Tüm yasal haklarımızı kullanarak her türlü platformda bunlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Devletin verdiği makamın gölgesinde, makam koltuğunun sağladığı güvenle iktidar tarafından hormonlu büyütülen bunu Adanalılara sağlık hizmeti vermekten daha önemli bir görev sayanlara buradan özellikle belirtmek isterim ki sizin bu tavrınız, 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları kanununda yer alan " Kamu işvereni, kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamaz", "Yönetici veya denetleyici konumunda bulunan kamu görevlileri, keyfi davranışlarda, baskı, hakaret ve tehdit edici uygulamalarda bulunamaz" hükmü yer almaktadır. Ayrıca Türk ceza Kanunun sendikal hakların kullanılmasını engelleyen kişilerin 6 aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmasını öngörmektedir. Yani siz çalışanlara karşı takındığınız bu tavırla kanuna aykırı davranmakta ve suç işlemektesiniz. Hukuku çiğnemekten vazgeçin. Adil ve tarafsız bir yönetim gösterin, Adana'ya hizmet için çalışın, Sendikacılığı sendikacılara bırakın. Yok, illa sendikacılık yapacaksanız bırakın o yumuşak koltuklarınızı, makamlarınızı yüreğiniz yetiyorsa gelin sendikacılık yapalım”
Türk Sağlık-Sen olarak bu kişilere çağrı yaptıklarını açıklayan Dağlı, “Herkes aklını başına almak zorundadır. Burası Kel Ali'nin bağı değildir. Çalışanlarımızı görevi başında dövüyorlar, sövüyorlar gıkınız çıkmıyor. Hasta hakkı diye diye çalışanlarınızı perişan ediyorsunuz çalışanlarınızın başına bir iş geldiği zaman üç maymunu oynuyorsunuz. Buradan hastane yöneticilerine bir kez daha sesleniyorum Kimse kafasına göre canının istediği gibi yöneticilik yapamaz. Hiç kimse çalışanların kulağına kar suyu kaçıramaz. Eğer sendikacılığa çok heves ediyorsanız bırakın makamlarınızı koltuklarınızı yiğitçe mertçe sendikacılık yapalım. Bu sizlere ilk ve son uyarımızdır. Kararınızı verin. Yöneticilik yapacaksanız adam gibi yapın. Türk Sağlık-Sen olarak üyelerimize baskı yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Her platformda çalışanların yanında olacağız. Meydanı kimseye boş bırakmadık. Bırakmayacağız da. Hastane Yöneticileri de malum sendikacılarda bunu böyle bilsin. Sayın Hastane yöneticilerinin yakalandığı bu hastalıktan kurtulmasını diliyor, yediğiniz hurmaların bir gün gelip sizleri tırmalayacağını unutmayın diyorum” şeklinde konuştu.
EVRİM GAZETESİ