27 Nisan, İngiltere basın özeti...

Indpendent gazetesie, Nepal'de Cumartesi sabahı meydana gelen ve en az 3200 kişinin ölümüne yol açan depremle ilgili haberinde "Depremin gücü 20 atom bombasınınkine eşit" diyor.

Haber şöyle devam ediyor:

"İki tektonik plakanın çarpışmasıyla oluşan Everest ve dünyanın en yüksek dağ silsilesine yakın olan Nepal, geçmişte bir dizi depreme sahne oldu. Ancak bu kez yıkım her zamankinden daha fazla. Ülkede son 80 yılın en büyük deprem felaketi yaşandı."

"Bunun iki nedeni var. Birincisi depremin büyüklüğü. Bir uzman 7.8 büyüklüğündeki depremin gücünün, her biri İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'yı yerle bir eden atom bombasından daha güçlü 20 termonükler hidrojen bombasınınkine eşit olduğunu söyledi."

"İkincisi, depremin merkez üssü, ülkede nüfusun en yoğun olduğu bölge olan Katmandu'dan sadece 60 kilometre uzakta. Depremin yerin 10-15 kilometre altında olması da felaketin boyutunu artırdı. Deprem yüzeye yakın olması nedeniyle daha şiddetli hissedildi. Daha derinlerde meydana gelince sarsıntıyı absorbe edecek daha fazla toprak olması nedeniye depremler daha az hissediliyor."

'IŞİD militanları mülteci kılığına girebilir'

Times gazetesi, Irak'ta IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) saldırılarından kaçan on binlerce Sünni mültecinin Şii militanlar ve Irak yetkilileri tarafından başkent Bağdat'a sokulmadığını aktarıyor.

Gazeteye göre IŞİD'in saldırısına uğrayan Anbar vilayetinin yönetim merkezi Ramadi'den yaklaşık 114 bin Sünni sürüldü.

Haberde Hacı Ali adlı, Saddam Hüseyin döneminde görev yapan emekli bir binbaşı bu kişilerin Bağdat'ta kendilerine kefil olacak kimseleri olmadığı için kente sokulmadığını belirterek, "Irak hükümeti Anbar'dan gelenlere güvenmiyor. IŞİD militanlarının kendilerini mülteci gibi gösteriyor olabileceğinden endişe ediyorlar" diyor.

Sattar Hamid adlı başka bir Iraklı ise binlerce kişinin Bağdat'a geçmek için bir köprüde iki gecedir beklediklerini, izdiham nedeniyle ezilenler ve Fırat nehrine düşenler olduğunu söylüyor.

İnsan dışkısıyla çalışan otobüs

Guardian gazetesi, İngiltere'nin Bristol kentinde insan dışkısıyla çalışan ilk otobüsün düzenli seferlerine başladığını aktarıyor.

Gazetenin haberi özetle şöyle:

"Avrupa'nın 2015 Yeşil Başkenti olan Bristol'da hizmete giren "Bio-Bus" adlı 41 kişilik otobüs İngiltere'de türünün ilk örneği. Üstelik kokmuyor."

"Otobüs sadece şık tasarımı ve esprili dış kaplamasıyla değil, insan dışkısıyla çalıştığı için de görenleri hayrete düşürüyor."

"Otobüs aslında kanalizasyondan alınan gazla çalışıyor. Bu gaz saflaştırılıp zenginleştirilerek süper temiz bir yakıta dönüştürülüyor. Kaynağı farklı olsa da otobüste kullanılan biyometan gazını koku olarak doğal gazdan ayırmak mümkün değil. Doğal gaz, ölü organik maddelerden yoğun sıcak ve basınç altında bin yılda oluşan bir fosil yakıt. Oysa biyometan, havasız sindirimle oluşuyor. Oksijensiz ortamda mikro-organizmalar insan dışkısını ve yemek artıklarını parçalayarak metan açısından zengin biyogazı oluşturuyor. Sonra bu gaz karbondioksit ve diğer maddelerden arındırılıyor"

"Otobüs, geleneksel dizel motorlara kıyasla daha az sera gazı - yüzde 80 daha az nitrojen oksit ve yüzde 20-30 daha az karbondiyoksit- çıkarıyor. Üstelik neredeyse hiç zararlı parçacık salımı da yok."

Bu teknoloji yeni değil. Norveç'in başkenti Oslo'da insan dışkısıyla çalışan 100 otobüs var. Ancak üretici firma GENeco bu otobüslerin parlak bir geleceği olduğunu söylüyor.

Şirketin Genel Müdürü Muhammed Saddık, "Gazla çalışan araçların, İngiltere'de kentlerin hava kalitesinin iyileştirilmesinde önemli bir rolü var. Ama Bio-Bus bunun ilerisine geçmiş durumda. Otobüs o bölgede yaşayan insanlardan, muhtemelen de otobüsle seyahat eden kişilerden elde edilen gazla çalışıyor" diyor.




BBCTürkçe