'Türkiye, Antartika'da bilim üssü kuracak' 

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin önümüzdeki yıl Antartika'da bilim üssü kurabilecek ülkelerden birisi olabileceğini belirterek, "Bu, gençler için bir hedeftir. Biz gençlerle aynı dili konuşuyoruz, gençlerin önünü açıyoruz. Gençlere büyük ve müreffeh bir Türkiye bırakmak için gayret ediyoruz." dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle Bakırköy'deki bir otelde bir araya geldi.
Buradaki konuşmasında Türkiye'nin gelişme sürecine atıfta bulunan Bakan Kurtulmuş, seçilme yaşı sınırının düşürüldüğü anayasa değişikliğinin, gençlere yönelik bu adımın lafla değil anayasa değişikliği ile atıldığını ortaya koyan bir adım olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, bu seçim kampanyasında ise 600 milletvekilinin arasında 25 yaşın altında çok sayıda genci aday gösterdiklerini de hatırlattı.

"Bu milletin bir daha o dönemleri yaşamaması için başkanlık sistemine geçtik"
"Bu millet yakın geçmişte dünyanın birçok kıtasında yönetime sahip olan bir ülke ise bu ülkenin oralardan buralara nasıl geldiğini, yokluklar içerisinden kurtuluş mücadelesi vererek bugünlere nasıl ulaştığını iyi bilmek durumundayız. Milletlerin hafızalarında, geçmiş dönem en az gelecek kadar önemlidir." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Biz bu milletin bir daha o dönemleri yaşamaması için başkanlık sistemine geçtik. Bir daha güneş motel faciası yaşanmasın, sandıktan ne çıkıyorsa hükümet olsun diye düşündüğümüz için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiyoruz. Bizler yaşadık, ancak bizim çocuklarımız yaşamasın. Biz siyasette geçmiş tecrübeyi hikaye olsun diye değil, tecrübe olsun ve Türkiye'nin geleceğine ışık tutsun diye konuşuyoruz." 

"Türkiye daima ileriye gidiyor"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tek adamlığı ortadan kaldıran bir sistem olduğunu, "tek adam rejimi" söylemlerinin "Gezi Parkı" gibi algı operasyonlarının devamı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Hükümetler hangi yasayı isterse onu çıkartıyorlar. Bu mevcut sistemde, halk tarafından seçilmiş olmasına rağmen cumhurbaşkanına yasa çıkartma yetkisi verilmiyor. Yani hükümetin başı olarak cumhurbaşkanının yasa çıkartma yetkisi yok. Sadece hükümet başkanı olduğu için bütçe tasarısını meclise gönderiyor. Bütün yasalar mecliste parlamenterler tarafından yapılacaktır. Parlamentomuz eskisinden daha güçlü bir parlamento olacaktır. Eski sistemde cumhurbaşkanı sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanıdır, kimseye karşı bir sorumluluğu yoktur. Ancak, yeni sistemde cumhurbaşkanı hükümetin başı olarak her yaptığı işten parlamentoya karşı sorumludur. Ayrıca, cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yüzde 50 + 1 lazım yani halkın yüzde 50 + 1 oyunu alan bir kişinin diktatörlükle ne alakası var?" ifadelerini kullandı.

Bakan Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin yapılan anayasa değişikliği, tek adamlığa uzanacak bir yol varsa, o yolun önündeki bütün imkanları kapatmış, sistemi daha demokratik, daha denetlenebilir ve güçler ayrımı prensibi bakımından da daha kuvvetli bir hale getirmiştir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tek adam rejiminini doğuracağına yönelik söylemler bir algı operasyonudur ve bu ilk olarak Gezi Parkı operasyonlarında başlamıştır. Türkiye'yi karşılarında güçlü olarak görmek istemeyen birtakım çevrelerin 'Türkiye'de diktatörlük vardır' diye başlattıkları yeni bir propaganda dönemidir. 17- 25 Aralık sürecinde, 15 Temmuz'dan sonra da aynı şey yapıldı. 15 Temmuz’dan sonra, Allah korusun, eğer başarılı olmuş olsalardı, bu algı operasyonu yapanlar 21'inci yüzyılın Türkiye'sinde diktatörlük nasıl olurmuş görürlerdi. Bu millet diktatörlüğü de biliyor ve tam tersine daha özgürlükçü oluyor daha çok kendi oyuna sahip çıkıyor. Türkiye daima ileriye gidiyor."

Türkiye'nin önümüzdeki yıl Antartika'da bilim üssü kurabilecek ülkelerden birisi olabileceğine de işaret eden Kurtulmuş, "Bu, gençler için bir hedeftir. Biz gençlerle aynı dili konuşuyoruz, gençlerin önünü açıyoruz. Gençlere büyük ve müreffeh bir Türkiye bırakmak için gayret ediyoruz. Türkiye'nin önü açık ve gençler hiç kendilerinden endişelenmiyor. Gençlerimize en iyi şekilde eğitim verip, onları mükemmel bir gelecek tasavvuruyla donatmaya gayret ediyoruz. Yolumuz açık, hiç merak etmeyin." dedi.

"Türkiye'ye geri getirmemizi bekleyen 53 eserimiz var"
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin müzelerinden geçmiş dönemlerde kaçırılan eserlerin peşine hafiye gibi takıldıklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Göreve geldiğim günden beri 7 eseri Türkiye'ye geri getirdik. Geri getirmemizi bekleyen şu anda 53 eserimiz var. Bunların hepsinin peşindeyiz. Türkiye'den kaçırılan eserler Rusya'nın, Avrupa'nın seçkin müzelerinde sergileniyor. Bunların geri getirilmesi için mücadele ediyoruz. Antik kentlerimizde ise bizden habersiz kazı yapılması ya da bir çivi bile çakılması mümkün değil. Define avcıları ise elbette var ama bunların bizim kazı alanlarımıza girmesi mümkün değil. İstanbul'da Kuleli Askeri Lisesi'ni muhteşem bir müze haline getiriyoruz. Rami Kışlası bir büyük kitap havzası haline getiriliyor, 7 milyon kitabın barınacağı bir kütüphane haline geliyor. Topkapı Sarayı'nda şu anda devam eden güçlendirme ve restorasyon çalışmalarımız var. Onlar bitirildikten sonra Topkapı Sarayı'nın etrafı bir kültür havzası haline getirilecek."