'Osman Pazarlama' Bomba Gibi Geliyor! 

Tüm zamanların en çok izlenen yerli yapımı olan 'Recep İvedik 4'e imza atan Şahan Gökbakar'ın merakla beklenen yeni filmi 'Osman Pazarlama, 19 Şubat'ta vizyona giriyor. Ünlü komedyen, senaryosunu kardeşi Togan Gökbakar ile birlikte yazdığı filmde girişimci 'Osman' karakterine hayat veriyor. Gökbakar'la yeni filmini ve 2.5 aylık oğlu Deniz Efe'yi konuştuk... 

'Osman Pazarlama', nasıl bir film oldu?
Bol bol güldürecek bir film. Zaten seyircimizin bizden beklentisi de bu yönde. Gülmecesi ve espri dozu 'Recep İvedik'e yakın diyebilirim. Yani 'Recep İvedik' beklentisi içinde olanları mutlu edecek bir film. Hayalleri olan bir Anadolu gencinin hikayesini anlatıyoruz. Bir şirketi var ve onu büyütmeye çalışıyor. Çeşitli elektronik aletleri, yurt dışından getirip pazarlıyor. Bir de kendine ait buluşları var, onlara da yatırımcı arayan bir tip. 
 
Aslında yırtmaya çalışıyor yani... 
Aynen... Yırtmaya çalışmasının sebebi de sevdiği kızla evlenebilmek. Onun için, babası tarafından tercih edilen adam olmak istiyor. Kaş yapayım derken göz çıkarmalar üzerine ilerleyen eğlenceli bir film oldu. 'Osman' gibi tipler de etrafımızda var ayrıca. 
 
Çıkış noktanız neydi 'Osman' karakterini yaratırken? 
Önce buluşları konuşuyorduk aramızda. Saçma sapan buluşlar... Geyik yaparken bu malzemeler birikti. Senaryo da birikince bu tip, kendiliğinden çıktı ortaya. Aslında üç-dört senedir böyle bir film yapmayı düşünüyorduk ama 'Recep İvedik'e çok fazla talep olunca onu çektik. Hep yapmak istediğim bir filmdi; bugüne kısmetmiş. 
 
Filmdeki en acayip buluş ne? 
Portatif taharet musluğu. Türkler'in yurt dışındaki en büyük sıkıntısı bu. Geliştirilirse kullanılır hakikaten. 

KENDİMLE YARIŞIYORUM 

Üzerinizde gişe baskısı var mı? 'Recep İvedik' serisinin başarısı size sorumluluk yüklüyor mu? 
Seyirci sayısına nasıl ulaşırım diye baskı yaratmıyor. 'Recep İvedik' de benim olduğu için sıkıntı yok. Kendi kendimizle yarışıyoruz. Gişesel bir sıkıntı duymuyorum ama filmimin beğenilmesini istiyorum. Dünyanın en iyi aşçısı bile yaptığı yemeği beğenip beğenmediğinizi soruyor. Aynı hissi yaşıyorum ben de. 
 
'Recep' de, 'Osman' da hep yırtmaya çalışan tipler. Sizin de kariyerinizde yırtmaya çalıştığınız anlar oldu mu? 
Tabii... Özellikle Ankara'da Bilkent Tiyatro Bölümü'nü bitirip 2003'te İstanbul'a ilk geldiğimde yaşadım bu hissi. Kimseyi tanımıyordum. Cast ajanslarının görüşmelerine gidiyordum. Kendi programımı yapma hayaliyle gelmiştim. Çok fazla tırmaladım. TV8'de bana verilen şansı iyi kullandım; sevenlerim oluştu. Sonra televizyonu bıraktım. Gerisini de biliyorsunuz zaten. 
 
Yırtabildiğinizi düşünüyor musunuz? 
Sence? Yapmak istediğim şeyleri yapıyorum. Allah bana güç verdiği sürece komedi filmleri yapmaya devam edeceğim. Sinemanın bana sağladığı kendi hayatını yaşama konforunu çok sevdim. Bana sosyal medyada yazıyorlar, 'Yırttın, rahatsın' diye ama bunun için emek sarf ediyoruz. 
 
Diğer komedyenlerle, özellikle Cem Yılmaz'la birlikte bir filmde oynayıp oynamayacağınız merak ediliyor. İster misiniz böyle bir şey? 
Cem'le yıllardır bizi çarpıştırmaya çalışıyorlar. Bana ne zararı, ne yararı var. En ufak bir katkısı yok. Hiçbir zaman polemiğin içinde yer almadım. Türk sinemasında herkesin başarılı olmasını isterim. Birlikte film de yapabiliriz, neden olmasın... Ahmet (Kural) ve Murat'la (Cemcir) geçen konuştuk mesela. 'Takvim denk gelirse yaparız, süper olur' dedik. 

RECEP İVEDİK İKİNCİ İSMİM GİBİ 

Size 'Recep İvedik' diye seslendiklerinde kızıyor musunuz? 
Hayır, 'Recep İvedik' benim ikinci ismim gibi. Gerçekte baktığımızda Recep'le Şahan birbirinden tamamen ayrı adamlar aslında. 
 
Bu filmden sonra size 'Osman' diye seslenirler mi? 
İnşallah. Öyle bir şey olursa, bu iyi bir karakter yarattığımı ve iyi oynadığımı gösterir. Güzel bir şey. 
 
'Recep İvedik 5' gelecek mi? 
Evet, Ağustos sonunda çekeceğiz. Sosyal medyada her gün taciz ediyorlar beni. 'Recep'te hikayeler bitmez. Uzun süre devam edecek.

OĞLUMA YETEMEME KAYGIM VAR 

Kısa süre önce baba oldunuz. Ne değişti hayatınızda? 
Motive oldum. Çocuğu olunca, gelecekle ilgili hayaller kurmaya başlıyor insan. O hayaller beni daha çok motive ediyor. Oğlum olmadan önce kariyer odaklı gidiyordum. Hayal ettiğim her şeyi başarmak beni mutlu etmeye yetiyordu. Film çekerim, yurt dışında bir şeyler yaparım falan derken, oğlum olunca onunla ilgili hayaller kurmaya başladım. 
 
Ne gibi hayalleriniz var? 
Sağlıklı bir yaşamı olsun istiyorum. Bazen ona yetememe kaygısı yaşıyorum. Onunla daha çok vakit geçirmek istiyorum. Çok çalışan, kariyerinde zirvede olan insanlar, 'Çocuğumun ufaklığını yakalayamadım, göremedim. Turnedeydim, setteydim' falan diyor. Ben her anını doya doya tatmak istiyorum. 
 
Baba olunca yaşlandığını hisseder insan. Size de öyle oldu mu? 
Oldu oldu... Bunları şu anda düşünmemeye karar verdim. Sana muhtaç bir canlı var ve daha hassas oluyorsun. Yıllardır duvarda duran bir tablo var. Onun altına koymuşlar yatağı. Bu, buradan düşebilir diye düşünüyorsun. Öyle bir mod geliyor insana. Bunu yaşayacağımı hiç tahmin etmezdim. Çocuk insana yeni bir hayat sunuyor. Onunla beraber bebek oluyorsun, büyüyorsun. Müthiş bir şey. 
 
Zamanında baba olduğunuzu düşünüyor musunuz? 
Daha erken de olabilirdim. Üç-dört sene önce olsam daha mutlu olabilirdim ama her şeyin bir zamanı var. 
 
Nasıl bir baba oldunuz sizce? 
Eşim çok iyi baba olduğumu söylüyor. Bütün toplara giriyorum. Evde dadımız yok; kendimiz büyütüyoruz oğlumuzu. 'Vallahi bravo' diyorlar bize. 'Dadı yok' deyince inanmıyorlar. Ben de çok yardımcı oluyorum. Gece nöbetini ben devralıyorum şimdi. Saat 12'den sabah 8'e kadar altını değiştiriyorum, sütünü veriyorum, gazını çıkarıyorum. Şimdi geceleri kesintisiz yedi saat uyuyor. Ben de böyle ilgili bir baba olacağımı tahmin etmiyordum. 
 
Sizin babanızla aranız nasıldı? 
Çok erken yaşta kaybettim babamı. 8 yaşındaydım babam vefat ettiğinde. O yüzden çok şey hatırlamıyorum. Demek ki içimde varmış böyle bir duygu. 

KARANLIKTA SALONA GİRİP GİZLİCE FİLMİMİ İZLERİM

'Osman Pazarlama'nın fragmanını 3.5 milyon kişi izlemiş. Filmi 3.5 milyon kişi izler diyebilir miyiz? 
'Recep İvedik'in fragmanında da böyle bir sonuç almıştık. Umarım 'Osman' da gişede karşılığını bulur. Hiçbir filmimi rakamsal kaygı duyarak yapmadım. 17'sinde Almanya galası var 'Osman'ın. Biletli seyirci de izliyor. En net reaksiyonu orada alıyoruz. Sonra ben seyirciden habersiz filmi sinemada onlarla birlikte izliyorum. 
 
Tedbili kıyafet mi gidiyorsunuz? 
Hayır, salona ışıklar kapanınca giriyorum. Bir köşeden izliyorum filmi. Nerede gülüyorlar, nasıl tepki veriyorlar diye bakıyorum. Keyifli oluyor. Bu filmde de yapabilirim, moduma bağlı.

sabah