E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

"Bunlar niye bize patronluk yapıyor" 

İçişleri Bakanı Soylu Trabzon'da yaptığı konuşmada, "Evlatlarımız aslanlar gibi mücadele ediyor. Dün Hakkari İkiyaka'ya evlatlarımız yukarıdan indirme yaptılar. Sabahleyin çatışma geceleyin de 19 terörist etkisiz hale getirildi." dedi.

26.03.2017 - 15:07
 Bunlar niye bize patronluk yapıyor

Bakan Soylu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Trabzon  Bileşenleri Meslek Odaları buluşmasında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin  ekonomisinin darbelerden ve terörden önemli zararlar gördüğünü belirterek,  "İnanın bugün 20-25 bin dolar seviyelerindeydik. Türkiye bugün yaptıklarından çok  üzerine yapma kabiliyetine sahip olabilirdi." ifadesini kullandı.

Doğu illerine çok sayıda ziyaretlerde bulunduğunu anımsatan Soylu,  şöyle devam etti:

"Van'daydım, Erciş'deydim, Eruh'daydım. Daha birçok yere gideceğiz,  birçok yere adım atacağız. Oradaki vatandaşlarımıza milletimize yaptıklarını  bilmiyor muyuz? Orayı istikrarsız ve yönetilemez hale getirecekler, oradan  Ortadoğu'yu etkileyecekler. Oradan bütün dünyaya 'biz bu bölgede varız'  diyecekler. Türkiye'nin gücünü eksiltmeye çalışacaklar, bölgeyi her sesin çıktığı  bir anlamsızlığa itecekler ve ondan sonra da dışarıdan bu bölgeyi istedikleri  gibi yönetecekler, idare edecekler. Tavşana kaç diyecekler, tazıya tut  diyecekler, herkesle ilgili ayrı fikir ortaya koyacaklar ve gelecekler 'biz de  teröre karşıyız.' Doğru karşısınız ama PKK terörüne karşı değilsiniz. Doğru  karşısınız, PYD terörüne karşı değilsiniz. Beraber aynı elbiseleri giyip aynı  anlayışı ortaya koymaya çalışıyorsun. Sonra dost… Neyin dostusunuz? Kimin  dostusunuz? Neyle dostsunuz? Bizim bin 500 dolarlık bir ülke olduğumuzda  dostumuzsunuz doğru ama 11 bin ya da 25 bin dolar olduğu zaman dostumuz olmaktan  uzaklaşıyorsunuz."

Hakkari İkiyaka'da güvenlik güçlerinin 19 teröristi etkisiz hale  getirdiğine dikkati çeken Soylu, "Evlatlarımız aslanlar gibi mücadele ediyor. Dün  Hakkari İkiyaka'ya evlatlarımız yukarıdan indirme yaptılar. Sabahleyin çatışma  geceleyin de 19 terörist etkisiz hale getirildi. Neresi olursa olsun bilmenizi  istiyorum ki bu terörle ilgili mücadeleyi sadece PKK terörizmiyle ilgili bir  mücadele olarak görmüyoruz. Biz Türkiye'nin içerisini karıştırmaya çalışan güç  odaklarını etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Bu kadar açık ve net. Bütün  mühimmatlarını yığsınlar, bütün güçlerini oraya yığsınlar bilsinler ki Kandil de  kalmayacak, PKK da kalmayacak." diye konuştu.

  "Şunu sormak isterim. Güçlü meclisten bahsedenler, bu meclisin mevcut  sistem içerisinde güçlü olduğunu bahsedenler kendi milletvekilleri acaba bu  meclisin güçlü olduğunu dile getirebiliyorlar mı?" görüşünü aktaran Soylu, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Söyleyemezler. Bu meclisten memnun olduklarını, çalışma biçimden,  işlevselliğinden memnun olduklarını söyleyebilirler mi? Hepsi meclisin işleyiş  biçiminden kurgusundan şikayetçiler. Neden? Çünkü Meclis oraya gelen insanların  özgürlüklerini alan bir anlayışa dönmüş. Kah yargının kah hükümetin ve medyanın  müdahale ettiği kah uluslararası sermayenin müdahale ettiği ama milletin  iradesinin, milletin menfaatinin bunların biraz gerisinde kaldığı bir meclis  tabloyla karşı karşıyayız. Kurgusu bu. İstedikleri zaman istediklerini yapabilme.  Bir gece 25 tane Doğru Yol Partisi milletvekilini aldılar, başka partiye  geçirdiler ve iktidarı düşürdüler. Bu şu demektir, sınırlarınızı biz belirleriz.  Yazılı kurallar önemli değildir, istediğimizi istediğimiz şekilde ortaya  koyabilecek kapasitemiz var. Aslında yazılı kurallar bizim menfaatimizdir. Biz bu  kurduğumuz sistemi nasıl kontrol yapamaz edersek öyledir. Şimdi bunun devamına  evet diyeceksek bu böyle devam edecek.

Allah'ı severseniz kim kendi milletine böyle bir hakir görmeyi haklı  olarak değerlendirebilir. Kim bizim patronumuz? Bunlar niye bize patronluk  yapıyor. Bunların bu topraklarda neyi var? Bu kadar kendini beğenmiş, bu kadar  Türkiye üzerinde hak belli etme kabiliyeti kime sahip? Niçin bunu birileri  sorgulamıyor da siz bu gücü nereden alıyorsunuz. Bu meclisin çalışma sistemi  değiştiği ve tam da kendine ait özgün bir çalışma sistemi gelişeceği zaman niye  buna böyle bir değerlendirme ortaya koyuyorsunuz. Eleştir bu yanlış, sizin  getirdiğiniz bunda da şu olabilir de."

Soylu, Avrupa'nın tutumunu eleştirerek, "Avrupa ve batı faşizmin,  ırkçılığın tam göbeğine oturdu. Kurtulamıyor. Güya ırkçıları hükümete getirmek  istemiyorlar ama ırkçıların söylediği bütün söylemlere sahip çıkıyorlar,  sarılıyorlar. Hollanda'nın yaptığı yüz karası birşeydir. Hollanda ve Avrupa  tarihinin en ayıplı meselesidir. Bu ayıplı mesele onların başına zannediyorlar ki  şu seçim döneminde oldu bitti onların başına sürekli çorap örecek. Sadece bizden  dolayı değil bütün dünya ülkelerinden dolayı. Bir ülkenin güvenilmez olması çok  kolay denilebilecek bir süreç değildir. Hollanda güvenilmez bir ülke olmuştur.  Kim gelirse nasıl gelirse başına bunun oranın milletiyle alakası yoktur." diye  konuştu.

Bakan Soylu, Avrupa'nın temel probleminin iletişim olduğunu  belirterek, "Bugün maalesef ele avuca alınmış istenildiği gibi yönetilen kendi  insanlarından bihaber oldukları için de sürekli değişen yöneticileri söz  konusudur." ifadesini kullandı.

Soylu, Avrupa'nın bugün yaşlandığına işaret ederek, Türkiye'nin en  büyük avantajının Batı'ya göre genç nüfusu olduğunu bildirdi.

"Yaşlanıyorsa ne yapması lazım?" sorusunu yönelten Soylu, "O  yaşlılığını tolere edebilecek, onu ortalama yaşa çekebilecek genç bir nüfus  transfer etmesi lazım. Amerika bunu yapıyor ama Avrupa bunu yapmaktan çekiniyor.  Birçok sebepten çekiniyor. Hem batının birtakım endişeleri var. Bunu kontrol  edemeyeceği bildiğimiz sebepler var. Genç nüfusu daha aşağı yaşlarda hayata  başlatırsam bu yaşlılığı özellikle maliyetini daha aşağıya çekebilecek bir adım  atmış olurum. Bunu yaptılar. 18 ile 21 yaş arası yüzde 73 Avrupalı milletvekili  seçiyor." dedi.

Sadece parlamentoya getirdiği, temsil ettirdiği kişilere değil diğer  gençlere de mesaj verdiğine işaret eden Soylu, şöyle devam etti:

  "(Artık hayata erken başlayacaksınız) diyor. '18 yaştır' diyor sizin  hayata başlayacağınız yaş. Öğrenciye de berbere de öğretmene de aynı şeyi  söylüyor. Yani 'zihniyetinizi buna göre ayarlayın çünkü öbür türlü iflas  ediyoruz, üretemiyoruz' diyor. Ne tartışıldığını biliyorsunuz değil mi?  Robotlardan sosyal güvenlik ücreti almazsak insanların emeklilik maaşını ve  sağlık sistemini devam ettiremeyiz diyorlar. Bunu ciddi ciddi konuşuyorlar. Orada  insan çalışmazsa sosyal güvenlik payı aktaramazsa ne olacak? Çalışmayan  insanların sosyal güvenlik sistemini nasıl devam ettireceksiniz? Yukarıdan  aşağıya bunu getirdiğiniz zaman biz niye yapmayacağız? Siz yapmayın. Tam da bizim  yapmamız lazım. Çünkü bizim üstünlüğümüz doğuya göre daha nitelikli insan  kalitemiz var batıya göre ise daha nicelikli insan kalitemiz var. Bu avantajımızı  biz kullanacağız."

Bakan Soylu, yeni sistemin en önemli özelliğinin milleti odağına  oturtmuş olması olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:

"Ama yıllarca bu tartışma hep devam etti, sadece muhalefet yapmak için  muhalefet yapma biçimi elbette devam edecektir. Biz katkı koyacak muhalefeti her  zaman istiyoruz. Komisyonlarda basına kapalı olduğu zaman daha rasyonel şeyler  çıkıyor. Çünkü orada şov yok, orada millete söylenecek 'hükümeti böyle  sıkıştırdım' diyecek bir söz yok ama şunlar yapılsa iyi dendiği zaman bir kanun  üzerinde değerlendirme ortaya konulabiliyor. Birçok komisyonlardan girdim çıktım  ve bunların büyük bir bölümünü uzlaşmayla gerçekleştirmeye çalıştım ama kameranın  önüne çıktıklarında bambaşka bir insan kesiliyorlar. Tamamen popülizm. Tamamen  birileri kendilerinden öyle bir cevap bekliyor ve onlara cevap vermek ve 'evet  biz görevimizi yaptık' demek istiyorlar. Bizim itirazımız bunadır."

Yeni sistemin rasyonel ve reel bir sistem olduğunu, Türkiye'yi  hedeflerine götürebilecek bir sistem olduğuna değinen Soylu, "Pratik çalışan,  muğlakta olmayan, kimin ne yapacağı belli olan, herkesin bilanço ve  performansının ortaya çıkabileceği, kimsenin mazerete sığınamayacağı bir sistem."  ifadesini kullandı.

Soylu, çok işleri olduğuna dikkati çekerek, "Şehirlerdeki  MOBESE'lerden tutun da trafik ve asayiş ve hele şu başımızın belası olan  uyuşturucu meselesine kadar çok işimiz var. İnanın çok üzerinde duruyoruz. Kim  olursa olsun bu lafı bilerek seçiyorum, benim için uyuşturucu satıcısı ile  terörist aynı kefededir. Ona hangi muameleyi yapıyorsak, onu etkisiz hale  getiriyorsak, onu da etkisiz hale getirmekten hiç hicap duymayız, bu kadar basit.  Yeter ki uyuşturucu satıcısını bulalım." diye konuştu.

Kimsenin endişesi olmamasını isteyen Soylu, şu görüşlere yer verdi:

"Bu çok net ve açıktır. Uyuşturucu satıcılığı bu ülkenin ne milli, ne  manevi değerlerine ne de medeniyetimize uyar. Anneler görüyorum, Trabzon'da da  görüyorum. Şu kimyasal ve sentetik uyuşturuculardan evlatlarını kaybeden, ne  olacağını bilmeyen, deli divaneye dönen anneler görüyorum. Ben de İçişleri  Bakanlığı yapacağım böyle şey olmaz. Bu görevde yetersiz olduğumuzu gördüğümüz  andan itibaren her meselede öyledir, çekip gideriz. Bu uyuşturucu mücadelesi de  bizim bu ülkede çözmemiz gereken önemli meselelerden birisi. Sadece ben değil,  belediye başkanımız, sivil toplum örgütlerimiz. Toplumumuz her bir bireyine  söylüyorum. Yeni bir sistem daha kuruyoruz özellikle uyuşturucu meselesinde. 16  Nisan'dan sonra paylaşacağız onu milletimizle."

Soylu, herkesin seferber olması gerektiğine vurgu yaparak, şunları  kaydetti:

"Bir uyuşturucu ile mücadele seferberliği ortaya koymamız lazım. Biz  güvenlik açısından gereğini yerine getiririz ama vatandaşımızdan da çok destek  bekliyoruz. Uyuşturucu ile ilgili her ihbar bizim şahsımıza da yapılsa biz bundan  yorulmayız, gocunmayız. Bir tanesini engelleyin yeter. Bir çocuk, bir kişi, bir  genç."

Programa, Ak Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Ayşe Sula  Köseoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar ve Salih Cora, Trabzon  Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, AK Parti İl Başkanı Haydar  Revi, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Trabzon il Koordinasyon Kurulu  Sekreteri Şaban Bülbül ve diğer ilgililer katıldı.

Milliyet

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bakan için özel yerli silah
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın koruma ekibi, Türk mühendislerince ...
İki FETÖ üyesini 'kovun' kararına rağmen...
Genel kurulda kulüpten ihraçları oylanan vatan haini iki FETÖ’cü Hakan ...
Bonzaiyi kekik sanınca...
Kekik sandığı bonzai isimli uyuşturucu maddeyi ete serpip bir yakınının ...
 
Hesaplar karıştı
'Şu an saat kaç?' Türkiye'de bu sabah herkes bu sorunun cevabını arıyor. ...
'Terör örgütlerine destek vermeyin'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsviçre'de bölücü terör örgütü ...
Başkentte trafik kazası
Ankara'nın Çankaya ilçesinde trafik kazası meydana geldi.
 
'PKK'yı yerin dibine sokmalıyız'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon'a gitti.
'Türkiye’de siyasi istikrar şarttır'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Silivri'de Atatürk Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti.
'Reis' filmi İsveç'te gösterildi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatını konu alan Reis filmi, İsveç'te gösterime girdi.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
twitter
Gaziantepspor
Ak Parti
İran
ygs 2015
Murat Yıldırım
Okan Buruk
karadeniz
istanbul 10