Gazetenin yer verdiği Brüksel'de düşünülen senaryoya göre, Komisyon bu kararı, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'yi yasaklaması durumunda ekim ayında alacak. Bu gerçekleşirse Fransa'nın AB dönem başkanlığına denk geleceğine dikkat çeken Le Figaro, Fransız diplomatik kaynaklara dayanarak Paris'in buna olumlu bakmadığını yazdı. Gazete, bir Fransız diplomatın, "Mevcut müzakere süreci, zaten bazı fasılların bloke edilmesine müsaade ediyor. Bu, fiili olarak (de facto) askıya almak anlamına geliyor. Buna, resmi bir askıya alma eklemeye gerek yok." şeklindeki sözlerine yer verdi.
Hukuki düzeyde müzakereleri askıya almanın mümkün olduğunu, bunun için 27 üyenin üçte ikisinin "evet" demesinin yeterli olduğunu hatırlatan Fransız gazetesi, fakat bu kararın siyasi alanda bir "atom bombası" etkisi yapacağı yorumunda bulundu. Konuya ilişkin gazeteye demeç veren bir AB yetkilisinin "Türkiye'deki Avrupa karşıtı cepheye malzeme verme riski taşıyoruz." şeklindeki yorumunu aktaran Le Figaro, müzakereleri askıya alma kararının aynı zamanda Türkiye'deki reform yanlılarını umutsuzluğa düşüreceğini yazdı. Bu yüzden dolayı bazı AB yetkililerinin tamamen askıya alma yerine, resmi hukuki bir karara dayanmayan kısa süreli "yumuşak" bir ara vermeden yana olduğunu belirtiyor. Fransa'da iktidardaki Nicolas Sarkozy yönetimine yakın olarak bilinen gazetenin dünkü nüshasında çıkan makalede, "Siyasi bir partiyi, üstelik Avrupa yanlısı ve çok etkili bir partiyi kapatmak Avrupa Komisyonu yetkilileri için usul usul yapılan bir darbe anlamına geliyor. Bu da Brüksel için kabul edilemez bir şey." ifadelerine yer verildi.
'Başörtüsü kararı, elitlerin iktidara tutunmak için son çabası'
İngiliz The Economist dergisi, son sayısında Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde başörtü özgürlüğünü iptal eden kararını Türkiye'deki siyasi-sosyal tabloyla birlikte değerlendirdi. Dergi, "Birçok kişi için dava bir yargı darbesi gibi: AK Parti'nin simgelediği, yükselen dindar Türklerden oluşan sınıf ile zenginlik ve sosyal alanı paylaşmayı reddeden bir elitin iktidara tutunmak için gösterdiği bir son çaba. Bu aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin prestijini daha da fazla zedeleyebilir." yorumunu yaptı. "Laikler ile dindarlar, demokrasi ve Türkiye'nin Avrupa'daki şansı için öngörülemez sonuçları olacak yeni bir çatışmaya doğru ilerliyor." diyen Economist, Mahkeme'nin 2 oya karşın 9 oy ile türban yasağını kaldıran anayasa değişikliğini iptal ederek kapatma davası konusunda "açık bir sinyal" gönderdiğini yazdı. Derginin haber analizinde Avrupa Birliği'nin, AK Parti'nin kapatılması halinde üyelik müzakerelerinin askıya alınabileceğini ima ettiğini, ancak bazı AB ülkelerinde Türkiye'nin üyeliğine olan muhalefet nedeniyle zaten çok az Türk'ün katılımın gerçekleşebileceğine inandığını kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsü değişikliğini geniş bir reform paketine dahil etmeyerek Meclis'ten geçirmesinin stratejik bir hata olduğunu aktaran İngiliz Economist, Erdoğan'ın müttefiklerinin bile bu görüşte olduğunu aktardı. "Meydan okuyan" Başbakan Erdoğan'ın karşı koymaya "yemin ettiği"ni yazan dergi, bazı AK Partili yetkililerin, sokaklara milyonlarca destekçisinin indirme hayalinin olduğunu ancak 'bunun gerçek bir askerî darbeyi provoke etme riski oluşturabileceğini bildiklerini' belirtti. Bir AK Partilinin "Boğazlanmaya götürülen kuzular gibiyiz, kaderimize baş eğdik." şeklindeki sözleri de yansıtılan dergide "Laiklerin AKP'ye saldırısı nedeniyle Türkiye'deki radikal İslam tehlikesi artmış olabilir." iddiasına da yer verildi.